Alican Yücesoy’un genel sanat yönetmenliğinden bu yana Bakırköy Belediye Tiyatroları’nda çok güzel işlere imza atılıyor. Bunun için de sözkonusu tiyatronun sahneleyeceği yeni oyunları merakla bekler olduk. Sahne ışıklarına çıkmış olan eserler de beklentilerimizi giderek yükseltmekte. En son izlediğim Sherlock-Hamid de bu beklentilerimizin boş olmadığını apaçık gözler önüne seriyor.

Yaşar İlksavaş
Twitter @Yasarilksavas
info@dirensanat.com

Alican Yücesoy’un genel sanat yönetmenliğinden bu yana Bakırköy Belediye Tiyatroları’nda çok güzel işlere imza atılıyor. Bunun için de sözkonusu tiyatronun sahneleyeceği yeni oyunları merakla bekler olduk. Sahne ışıklarına çıkmış olan eserler de beklentilerimizi giderek yükseltmekte. En son izlediğim Sherlock-Hamid de bu beklentilerimizin boş olmadığını apaçık gözler önüne seriyor.

Sherlock-Hamid tarihimizin en çalkantılı dönemlerinden birinde, İstibdat döneminde, Makriköy’de geçen bir oyun. Sahnede bir oyunun sahnelenme serüvenine tanıklık etmekteyiz. Mithat Efendi tüccarlık yaptığı dönemlerde tiyatroya sevdalanmış, kendi kumpanyasını kurmuş, hafifmeşrep bir kadına “Yıldız” adını taktığı için tutuklanarak kumpanyasındaki tüm oyuncularla birlikte hapsi boylamıştır. Ne ki, kumpanyasındaki oyunculardan önce hapisten çıkan/çıkartılan Mithat Efendi’ye jurnalci Memduh tarafından bir teklifte bulunulur: Sherlock Holmes romanlarından birini sahneye uyarlayacak ve Abdülhamid’in huzurunda oynayacaktır. Abdülhamid’in polisiye roman tutkusu, özellikle de Sherlock Holmes hayranı olduğu, romanlarını anında çevirtip okuduğu herkesin malûmu. Emir büyük yerdendir ve Mithat Efendi işe girişir. Bu kez oyunun içinde başka bir oyunun izleyicisi oluruz. Ana oyunu da, sahneye konulmaya çalışılan oyunu da birbirinin içine girmiş olarak izleriz. Anlatılan katledilmiş bir tersane işçisinin öyküsüdür. Öyküyü haksızlıkla mücadele etmeyi ilke edinmiş, doğru bildiğinden şaşmayan, bu uğurda hayatını vermeyi göze alan ve katledilen tersane işçisi Ziya’nın, ölü Ziya’nın ağzından dinleriz. Öldürüldüğünde 27 yaşındadır. Cadde-i Kebir’de salınarak dolaşamamış, Madam Fedora’nın pastanesinde bir çilekli tart bile yiyemeden göçüp gitmiştir bu dünyadan. Cesedi Galata Köprüsü’nün altında bulunmuştur. Katili bulma görevi de Sherlock Holmes’a verilmiştir… Tüm oyuncuları hapiste olduğu için Mithat Efendi üç amatör kadın bulur sahneye çıkartmak için. Üçü de “ötekileştirilmiş” kişilerdir. Rus savaşında bir balıkçının bulup kurtardığı, erkek gibi yetişmiş, erkek berberliği yaparak ekmeğini kazanan, içinde onca fırtınalar kopan Emine Hayriye; genç yaşta dul kalmış albenili Araksiya; sokak hayvanlarına elbise diktiği için deli gözüyle bakılan Malva…

Özbudak eserleriyle tiyatromuza değişik bir soluk kazandıran yazarlardan.

“Hayal-i Temsil” ve “Kar Küresinde Bir Tavşan”ın da yazarı olan Ahmet Sami Özbudak’ı “İz” oyunuyla tanımış ve oyun yazarlığına hayran olmuştum. Özbudak eserleriyle tiyatromuza değişik bir soluk kazandıran yazarlardan. Bu oyunda da başarılı bir biçim ve biçem denemesine girişmiş. Sherlock-Hamid’de hem bir oyunun sahnelenmesi serüveninin, hem de işçi Ziya’nın katilinin bulunmasının oyunlaştırılmasının, sahneye getirilmesini izliyoruz.

İstibdat Döneminde Geçen Bir Acıklı Güldürü: SHERLOCK—HAMİD-2Berfin Zenderlioğlu, Güldürüyü ve abartıyı da bıçak sırtı bir dengede tutmuş

Özbudak’ın bu başarılı metnini Berfin Zenderlioğlu sahneye koymuş. Zenderlioğlu bu yıl izlediğimiz “Sevmekten Öldü Desinler”deki reji başarısını bu oyunla pekiştiriyor adeta. Geleneksel Türk tiyatrosundan, gölge oyunundan, karagözden çok dozunda ve çok güzel yararlanmış. Güldürüyü ve abartıyı da bıçak sırtı bir dengede tutmuş.Özellikle kadın oyuncularla o dönemin oyunculuk üslubunu sahneye taşımış. Güldürü-dram dengesi sayesinde oyun çok çarpıcı, etkileyici bir kreşendoyla final yapıyor. Temposu hiç düşmeyen bu reji içinde başarılı oyunculukların seyircisi oluyoruz..

Çok dozunda, “Pembe Panter” kıvamında bir Sherlock Holmes çizmiş

Didem Germen çok başarılı bir komedi oyuncusu olduğunu kanıtlıyor. Şarkıları, kusursuz şive kullanımı, seyirciyle kurduğu diyalog ve bitmiyen enerjisiyle oyunun en dikkat çeken sanatçısı. Nurhayat Atasoy da öyle, aslında çok zor bir rolün başarılı yorumcusu. İtici olabilecek tipi çok sevimli kılmayı başarmış; dengeli ve rahat oyunculuğuyla dikkati çekiyor. Nazan Koçak da hiç aşırıya kaçmadan çok doğru bir çizgide yorumlamış rolünü.Çok dozunda, “Pembe Panter” kıvamında bir Sherlock Holmes çizmiş. Kadir Hasman’ı özellikle finaldeki oyunculuğu için kutlamak isterim. Ali Rıza Kubilay ve Yunus Emre Kılınç da rollerinin başarılı yorumcuları. Kısacası hiç aksamayan altı kişilik bir kadrodan izliyoruz oyunu.

Dekor ve kostüm çalışmaları da rejiyle bütünleşen, rejiyi destekleyen yaratılar. Kerem Çetinel’i dekor ve ışık tasarımı için kutlamak isterim. Ne ki, altı kişilik, hemen hiç dekor parçacığı olmayan bir oyun için sahne bana göre oyuna biraz büyük gelmiş. Sahne biraz küçültülebilse oyun sanki çok daha sıcak olacak gibi.

Sadık Kızılağaç’ın usta işi kostümlerini izliyoruz sahnede.

Sadık Kızılağaç’ın usta işi kostümlerini izliyoruz sahnede. Şıklıklarının yanı sıra karakterleri bire bir yansıtan, karakterlere yorum katan kostümler bunlar. Sherlock Holmes pelerini üzerinde Karagöz şapkası kullanması geleneksel seyirlik oyunlarımıza göndermede bulunurken, uzun donlarla yapılan provalar adeta günümüzdeki taytlara bir gönderme. En önemlisi de bu ağır kostümlerin çok kısa sürede değiştirilebilmesi. Tek kelimeyle, tiyatro kostümünün nasıl olması gerektiğine güzel bir örnek.

sherlock1890’larda geçen oyun sanki günümüzün bir panoraması. Yazarından yönetmenine, dekor kostümünden oyuncusuna büyük bir birliktelik içinde kotarılmış, bu yılın önemli, söyleyecek sözü olan oyunlarından biri Sherlock-Hamid. Güldürünün gerisindeki dramıyla çok başarılı bir acıklı güldürü.

Yaşar İlksavaş

www.dirensanat.com

BBT

sherlock hamid ile ilgili aramalar

sherlock hamid ekşi

sherlock hamid yorum

sherlock hamid bilet al

sherlock hamid oyuncuları

sherlock hamid bbt

sherlock hamid konusu

sherlock hamid tiyatro

ali rıza kubilay

PAYLAŞIM
Önceki İçerikSanatın tüm renkleri yeni yılda da İş Sanat’ta
Sonraki İçerikSarı Sandalye’nin Sıradışı ‘Düğün’ü Yeni Yılda İkincikat’ta
YAZAR VE ÇEVİRMEN 1949 yılında İstanbul'da doğdu. Galatasaray Lisesi, Galatasaray İktisadî ve Ticarî Bilimler Akademisi'ni bitirdi. İşletme İktisadı Enstitüsü'nde master yaptı. Kom Tekstil ve Konfeksiyon Fabrikaları A.Ş.'de 29 yıl idarî ve malî işler müdürlüğü ve genel müdür muavinliği yaparak üst düzey görevlerde çalıştı ve aynı fabrikadan emekli oldu. Yaşamının uzunca bir döneminde İhsaniye Altsokak'ta, ailesiyle oturdu. Üniversite yıllarında tiyatro ve kitap eleştirileriyle denemeler yazmaya başladı. Sonra yalnızca tiyatro eleştirileri yazmayı sürdürdü. Yine üniversite yıllarında başladığı çevirmenliği de hiç bırakmadı ve 2000 yılında emekli olduktan sonra çeviriye ağırlık verdi. Yeni Gazete, Hürriyet, Dünya, Hürgün, Yeni Ortam, Gazette 13, Son Saat gazetelerinde tiyatro ve kitap eleştirileri, Cumhuriyet gazetesinde derleme ve derleme çevirileri yayınlandı. Hürriyet Gösteri, Tempo, Papirüs, Yeni Dergi, Yeni Ufuklar, Oluşum, Yeni İş Dünyası, Çağdaş Sanat, Aylık, Best, Downtown dergilerinde 1970'den bu yana tiyatro eleştirileri ve diğer yazıları yayınlandı. De Yayınevi, Can Yayınları, Gelişim Yayınları, Bilgi Kitabevi, Kelebek yayınları, Altın Kitaplar, Doğan Kitap, Everest ve Oğlak yayınlarında elliye yakın çevirisi çıktı.

4 YORUMLAR

  1. Bakırköy Belediye Tiyatroları Kurum tiyatroları arasında en iyisi bence. son birkaç yıldır inanılmaz güzel oyunlar çıkarıyorlar. oyunlar sadece eğlendirmiyor aynı zamanda ciddi sorumlulukları ve anlamları taşıyor. Bu bakımdan bende tebrik ediyorum. ve oyunları takip edeceğim.

  2. Alican Yüvesoy BBT’yi baya toparlamış. Müşfik Kenter zamanında bile bu kadar tiyatro etkili değildi. Gerçi son zamanlarda Müşfik Kenter Sembolik olarak sanat yönetmeni isi. Sherlock-Hamid bakırköy tiyatrosuna genç, dinamik canlı bir ruh kazandırdı bence.

  3. Alican Yüvesoy BBT’yi baya toparlamış. Müşfik Kenter zamanında bile bu kadar tiyatro etkili değildi. Gerçi son zamanlarda Müşfik Kenter Sembolik olarak sanat yönetmeni isi. Sherlock-Hamid bakırköy tiyatrosuna genç, dinamik canlı bir ruh kazandırdı bence.

  4. Alican Yüvesoy BBT’yi baya toparlamış. Müşfik Kenter zamanında bile bu kadar tiyatro etkili değildi. Gerçi son zamanlarda Müşfik Kenter Sembolik olarak sanat yönetmeni isi. Sherlock-Hamid bakırköy tiyatrosuna genç, dinamik canlı bir ruh kazandırdı bence.

Bir Cevap Yazın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.