Sen İstanbul’dan Daha Güzelsin’in Yazar ve Yönetmeniyle

0

BAM Tiyatro’nun Ayfer Dönmez, Başak Kıvılcım Ertanoğlu, Melis Öz’ün oynadığı ‘Sen İstanbul’dan Daha Güzelsin oyunu, yaz aylarında düzenlenen çeşitli tiyatro etkinliklerine katılarak sezon içinde gördüğü ilgiyi arttırarak sürdürüyor. Yeni kurulmuş bir topluluğun ilk oyununun gördüğü bu ilgi üzerine oyunun yazarı ve yönetmeni Murat Mahmutyazıcıoğlu ile kısa bir söyleşi yaptık.

 

 

Sabit Doğan info@dirensanat.com

Son olarak Kadıköy Tiyatro Festivali’ne ve Sabancı Müzesi’nde düzenlenen ‘Müzede Sahne, Fonda İstanbul’ etkinliğinde yoğun ilgi gören oyun bu mevsimin tiyatro ödüllerinde de ödülleri aldı. Başak Kıvılcım’a Sadri Alışık Tiyatro Ödülleri En iyi Kadın Oyuncu Ödülünü kazandırdı. Murat Mahmutyazıcıoğlu ise Afife Tiyatro Ödülleri’nde Cevat Fehmi Başkut Özel Ödülü’nü ve Tiyatro Eleştirmenleri Birliği’nin En İyi Metin Yazarı Ödülü’nü aldı.

 

‘Sen İstanbul’dan Daha Güzelsin’; İstanbul’un eski bir semtinde yaşayan üç kuşak kadının İstanbul’la ve birbirleri ile olan ilişkilerini acı tatlı yönleriyle sahneye taşıyor.( Detaylı değerlendirme için; Rengin Uz: Nihavend Makamında Monologlar; ‘Sen İstanbul’dan Daha Güzelsin’)

Tiyatro sezonu içersinde hep küçük sahnelerde oynadınız ve seyirciyi büyülediniz. Büyük bir açıkhava tiyatrosunda seyirci ile karşılaşmak nasıl bir duygu? Özellikle oyuncuların oyun süresince sandalye üzerinden kalkmadan oynadıklarını da gözönünde bulundurursak.

Daha önce de bir oyunumla katıldığım Kadıköy Tiyatro Festivali’ne bu kez kendi ekibimle katılmak çok heyecanlıydı. Güzel bir oyun oldu seyirci tepkisi ve ilgisi bizi çok mutlu etti. Oyunumuzu ilk kez açıkhavada oynadık, Özgürlük Parkı atmosfer olarak seyircisiyle beraber her tiyatrocunun tatması gereken bir atmosfer diye düşünüyorum.

Biz Sen İstanbul’dan Daha Güzelsin’i çalışırken bavulumuzu alıp her yerde oynayabilelim diye tasarladık. Oyun bir anlatı ve dekoru yok denecek kadar az. Özgürlük Parkı’nda 1000 kişinin önünde de oyun ve oyuncu arasında küçük salondaki alışverişin olması beni şaşırttı ve mutlu etti. Mikrofonla oynanamıza rağmen, mikrofon engeli seyirciyle aramıza girmedi. Biz anlattık seyirciler dinledi. Bir dertleşme gibi… Oyunun sonunda da ayakta alkışlandı oyuncular. Büyük bir çaba ve emek gösterdiler o akşam. Hepsine çok teşekkür ederim.

Gerek Kadıköy Belediyesinin gerekse Sakıp Sabancı Müzesi’nin tiyatroya destekleri hakkında ne düşünüyorsunuz?

Keşke her belediye böyle festivaller düzenlese… Organizasyon olarak da başarılı bir organizasyondu. Sezon içinde seyirci gelecek mi, gelmeyecek mi kaygıları taşırken. Bu tip festivallerde daha farklı bir kitleyle tanışıyorsunuz. Sonuçta biz onların mahallesine konuk oluyoruz ve bir sürü yeni tiyatroseverle tanışıyoruz. Belki içlerinden bazıları bizi ve sonraki oyunlarımızı da takip edecek, bu çok güzel bir kazanım. Sadece populist etkinliklerle değil, tiyatro gibi açıkhavada izlenmesi belki biraz zor olabilecek bir etkinliği günler öncesinden tüketiyorlar. Diğer belediyelere de iyi bir örnek olması dileğiyle.

Sakıp Sabancı Müzesi’de Emre Koyuncuoğlu öncülüğünde İstanbul temalı bir festivale katıldık. Oyunumuzun metninde ve rejisinde önemli bir farklılık yoktu. Sadece bu kez fonda İstanbul boğazı’nın enfes manzarası vardı. Burada da yine değişik bir seyirci kitlesi ile karşılaştık ve çok büyük ilgi gördük.

www.dirensanat.com

Bulabileceğiniz içerikler:

Tiyatro Bam hangi oyunları oynuyor, Tiyatro Bam’ın oyuncu kadrosu, tiyatro bam’ın yazarı, Tiyatro bam nerelerde oynadı? Tiyatro bam-ın aldığı ödüller, tiyatro bam sahneye koydukları, tiyatro bam oyunları

PAYLAŞIM
Önceki İçerikATOMIC BLONDE ( SARIŞIN BOMBA )
Sonraki İçerikZohak Filminin Çekimleri Başladı
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan