Matthieu Esnult: Müzik Benim için Aşktır, Geçmiştir, Gelecektir / Röportaj Sabit Doğan

0

Geçtiğimiz günler KAM Menangentmen ve Avusturya Kültür Ofisi işbirliği ile dünyanın başarılı Piyanistlerinden Matthieu Esnult konseri gerçekleşti. Çin, Fransa, İngiltere’de yüzbinlerce kişinin katıldığı olimpiyat salonlarında konser veren sanatçı ile YouTube kanalımızda bir video röportaj gerçekleştirdik.

AİLEMİZDE HEP MÜZİK VARDI


Ben çocukluğumdan itibaren hep müzikle beraber büyüdüm . Evimizde devamlı müzik vardı müzikle vdedem Tunus’ta çok büyük bir müzik festival kurucusuydu o tarihte onunla beraber yaşadığımız süreçte çocukluğumdan itibaren hep konserlere giderdik. Küçük yaşlarımdan itibaren isimleri saydığım sanatçıları dedem konserler için davet ederdi ve onlarla zaman geçirme fırsatım olurdu bu tabi ki beni etkiledi
Evet hatırlıyorum çocukluğunda bir konsere gitmiştim yaşım çok küçüktü ve sahnede Grand piyano vardı bu kadar büyük enstrüman da bu kadar seçkin ve naif sesin çakması beni çok etkilemişti
Benim annem bir sanatçıydı ve sanatına icra ederken devamlı müzik dinliyordu bundan dolayı müzik benim içime işlemiş haldeydi devamlı müzikle yorulmuş bir çocukluk zamanım oldu
Bir insan olarak müziğin size verdiği etki ve kendi ifade etmenin en büyük eşsiz bir iletişi prostun bir ifadesi vardır müzik benim için geçmiş aynı zamanda aşktır aynı zamanda gelecektir gibi bir ifadesi vardır bu müziğe tanımlayıcı bir cümledir.
İlk nota gerçekten çok önemlidir çünkü ilk noktaya bastığınız da hangi bestecinin eserini çalıyorsanız o dünyayı yaşayıp o dünyaya aktarma odaklanırsınız.Eğersiz o an Şopen çalıyorsunuz şopenin müziğinde kendi anlattığı dünyanın içerisinde yolculuğa çıkarsınız. Eğer bu lisse dünyasında bir yolculuğa sizi çıkartır.
Bu dünyaya adım attığınız zaman tabi ki şöyle bir şey var bu dünyayı sizi dinleyenlerde içine almanız lazım bazen bu çok Büyük etkileşimle de olabilir bazen bu etkileşimle yakalamayabilirsiniz de her şey mümkündür Fakat amacım beni oradaki tanımlanan dünyaya bütün bu beni dinleyenleri Tombiş ya davet etmek ve benimle aynı yolda çıkmak sağlamaktır.
Burada esası ben bile konsere gittiğim zaman en çok odaklandığım şey yanlış notalardır çünkü yanlış notalar bu hata bulmak amacıyla değil orada yanlış notalar varsa orada bir duygu vardır duygusal yoğunluk ve duygusal aktarım daha fazladır çünkü orada doğaçlama da söz konusudur sanatçı kendisini ifade etmesidir ama bir düşünün ki bazen bir sanatçı Bir eseri icra ederken sıfır hatayla çalsa da o içli duygu barındırmadığı için eserin içine dinleyici alamaz.
6 yaşındayken piyona çalmaya başladım ve 12 yaşıma kadar belli standart eğitimi almıştım fakat 12 yaşında piyano öğretmeni değiştiği zaman o bana şopeni tanıştırdı ve şopeni tanımamla Başlayan müzik seviyelerinde müziği piyano ve şopene aşık oldum.
Şopenin müziği ile tanıştığım zaman Onun bir büyüsü olduğunu insanı içine alan bir yapı olduğu ve kendimle çok özleştirdiğim fark ettiğim bunun bir mucize olarak düşünüyorum bu yüzden kendimle çok özleştirdiğimde onun bu müziği piyona ve şopene çalmaktan çok
17 yaşımdan müzik kariyerimin yanı sıra edebiyat ve filozofi eğitimi aldım 21 yaşıma kadar eğitimi sürdürdün ve klasik müziğe edebiyat ve müzik filozofi alanında çalışma yaptım fakat 21 Yaşımda dünyanın en saygın rus piyanistlerden biriyle tanıştım ve ondan sonra o benim hocam oldu ki o bir rus ekolün tam gerçek temsilcisi olan liste kadar uzanan bir ekolünü temsil eden hocaydı o benim müzik kariyerimi ve müzik yolculuğumu tamam değiştiren insanlardan bir tanesi.
Tabi ki biz oyunlarımızın etkisinde kalıyoruz fakat biz kendi sesimiz arayış içinde bazen kendi müzisyen arkadaşlarımla aynı eseri birlikte çalıyoruz dinliyoruz ve karşılaştırıyoruz buradaki en önemli etken geçmişten gelen geri besleme hocalardan aldığımız geri bestenin üstüne biz koyarak kendi ifademizi veyada sesimizi koyuyoruz.
Esasında biz bütün kaynaklardan besleniyoruz bu geri besleme sadece bir hocadan veya da birbirimizde değil dinlediğimiz bir cd ve plak kaydındaki eserde oradaki performansı veya ifade şeklini alarakta bunları kendi süzgeçimizden geçirip kendi sesimizde yaratıyoruz.
Nasıl iki tane ressamı yan yana aldığı resmi koyduğunuz da bunu monemi Van Gogh olduğu beş saniyede baktığınızda anlayabiliyorsunuz kendi sesinizi de geliştirdiğiniz zaman bir piyanist rinkte yoksa Matakrişi olduğunu sadece onun müziğini dinleyerekle anlıyorsunuz buda geri beslemenin veya tekniklerin kendi sesini oluşturması mı mümkün olduğunu ortaya koyuyor.
Evet
O kadar çok fazla sanatçı var ki işte bunlardan bazıları efsane olan sanatçılar gibi tabi ki burada çok önemli bir şey hangisini kimden dinleyeceğiniz raportörü göre de tercihlerin veyada örnek aldığın sanatçı değişebiliyor.
Değişik yerlerde çalmayı çok seviyorum dünyanın farklı yerlerinde Haitide çaldım Afrika’da çaldım tabi ki böyle güzel salonlarda çalmaktan çok hoşlanıyorum orijinal ve otantik olan parıltıya sahip olan yerlerde çalmaktan daha fazlasıyla hoşlanıyorum açıkçası böyle yerde çalmayı tercih ediyoru ama şu var ki müzik herkes için ve müzik herkese ulaştırmalı bu yüzden tercihim diye bir şey ifade etmiyorum bana gelen tüm teklifleri olumlu şekilde değerlendiriyorum.
Tabii ki fantezi olsa himaye dağında tepesinde çalmayı veyada okyanus kenarında otantik bir Adada olmayı çok isterdim ama sınır yoksa uçağa içinde çalmaya veyada uzayda çalmayı da ayrıca çok isterdim.
Burada en önemli etken sizin hayatınızdaki bütün faktörlerin bir bileşkesi tanıştığınız insanlar okuduğunuz kitaplar hisleriniz tecrübeleriniz bunların hepsi birikimi sizin müziğinizi kendi sesinizi oluşturmakta kendi ifadenizi yüzlerce binlerce kez çalınmış eserlerde fark yaratmanızda en büyük etken oluyor.
Her şey esasında duygularınızı ve nasıl hissettiğiniz bağlı bizim her zaman kafamızda kendi duymayı arzu ettiğimiz ve kullanmaya çalıştığımız bir sesi var ve o ses bizim kendi sesimizi olarak tanımladığımız şeydi bütün çabamız ve amacımız bu sesi yakalamak.
Ergenlik dönemimde Piyanist olmayı düşünüyordum fakat tam emin değildim ama 21 yaşımda tam anlamıyla hayatımı ve kariyerimi müziğe ve piyona arayacağıma tamamıyla karar vermiştim.

YAŞADIĞIM HER OLAY SONUCUNDA MÜZİĞİ TERCİH EDİYORUM


Sahnede olmayı seyirciyle iletişim kurmayı o duyguyu çok seviyorum o benim ilacım gibi Vazgeçemediğim her zaman ihtiyaç duyduğum duygu.

BÜYÜK FEDAKARLIKLAR ETMEK GEREKİR


Tabii ki çok büyük Fedakarlıklar gerektiriyor ama bu fedakarlıkları karşısında bir o kadar kazandıklarınız aynı derece veya fazlasıyla karşılıyor özellikle kurduğumuz etkileşimler ve edindiğimiz farklı ülkelerde ki dostluk ve tecrübeler sizi zengin kılıyor mesela dün akşam konserinde verraci çaldığım sırada bir seyirci o kadar duygulanmış ki onu anılara götürmüş konser arasında gözyaşlarıyla bana ona yaşattığım bu duygu teşekkürlerini ifade etmesi çok büyük kazanç çok büyük bir değerdi.

EV ZİYARETLERİNDE GENELDE ÇOK OLUYOR


Şöyle ki bir açıdan doğru fakat eğer duyguları ifade etmek ise seçtiğiniz besteci burdaki en büyük araç oluyor size ifade etmek istediğini kendi içinizdeki duyguları bestecinin duyguları örtüştüğü eserlerde o duyguyuyu ifade etme fırsatı buluyorsunuz.
Şöyle diyebiliriz evet fakat tamamen bu çaldığımız Bestecinin eserindeki duyguyla alakalı bir durumdur onun ifadesinindeki duygu aktarımları paralel şekilde Biz sectigimiz eser olarak onu icra ettiğimizde ve onları ifade etmeye çalışır bir şekilde onu araç olarak kullanırsın bu aynen bir tiyatrodaki oyuncunun Benzer bir piyanist arkada bir yazar vardır oyuncu onun oyunun oynar fakat kendi duygularını ve büyücü dilini kullanarak ifadeye kuvvetlendirir bu müzikte de aynıdır arkada besteci vardır bunun çalan piyanist vardır o duyguları dinleyiciye aktarır böyle ifade edebilirim
Evet bu benim kesinlikle hayatımda çok fazla olan bir şey genelde çalıyorum fakat birazcık birkaç kadeh içtiysen kesinlikle çalmayı reddediyorum.

KONSERLERDE NOTALARI UNUTTUĞUM ÇOK OLDU. BEKLENİLMEDİK KAZALAR OLUYOR


Açıkçası benim başıma geldi hatta Çin de konsere çıktığım zaman 5000 kişilik salondaydı inanılmaz büyük bir sahne vardı fakat piyona sahnede o kadar ufak kalıyordu ki sesinin duyulmasına imkanı yoktu bu yüzden anti kortların getirmesi gerekti ki ses bütün seyircileri duyulsun hatta başıma tabii ki nota kayıpları olayları da maalesef geldi Piyanistlikle bunları insanın başına gelebiliyor
Eğer Notalar kaybolduysa yapacak bir şey yok eğer hafızamda yoksa şarkı söyleyebilirim anca şunu da söylemeliyim ki az biraz olsa söyleyebiliyorum çünkü çok fazla opera sanatçısıyla tanıştım fena sayılmayacak sesim var ama çokta mükemmel olduğunu söyleyemem.
Genel olarak keman da çalışmayı ve insan sesiyle sarnıçlarla çok seviyorum çünkü keman sesiyle insan sesi birbirine çok benziyor bunun haricinde eğer bir söz konusuysa bir piyon ada dört el çalmak çok hoşuma gider çok eğlenceli olduğunu düşündüğünü ifade şekli böyle cevaplamak istedim.

Şu ana kadar vermiş olduğum konserlerde en etkileyici benim hayatımda en unutulmaz olanlar karnehelde Verdiğim konserlerde bunun haricinde olimpiyatlar için savbahkte-bir konser verdiğimde binlerce hafta 100 binlerce insana çalmıştım ve kalbim güm güm atıyordu o duyguyu unutmak mümkün değil. Tabii ki bu tamamen bir konserin güzelliği veya mükemmelliği onu ne kadar da dolu olduğu alakayla bir şey bazen çok büyük bir salonda çalıyorsunuz ve ağzına kadar dolu oluyor ve alkışlar yıkılıyor ve bu sizi direk etkiliyor ama bazen çok küçük salonda çalarken böyle boş bir salon olabiliyor Buda sizi olumsuz da etkiliyor biliyor yani bir konseri mükemmel kılan şey esasında seyirci
Bu gerçekten zor bir seçim ben ikisinide bir şekilde yapmayı tercih ediyorum.

OPERA SÖYLEMEYİ TERCİH EDERİM

Benim hala hazırda farklı sanat dalları olarak Çok daha farklı olmazsa da opera beni çok büyük bir tutku ve opera sanatçısılarıyla birlikte devam işbirlikleri yapıyorum bale benim birlikte müzik yapmamı çok sevdiğim sanat dalıdır bunun haricinde farklı bestecilerle klasik müzik dışında daha farklı bir konsepte farklı çalışmalar da bulunuyorum ve bunlardan daha çok büyük keyif alıyorum.
Hayatımda hiç böyle bir an yaşamadım hatta tam tersi bütün duygularımı ifade etme en kolay yolu benim için her zaman piyanonun başına koşmak oldu hayatımda en mutsuz olduğum anlarda en üzgün olduğum anlarda bile benim tekrardan eski güzel duygulara kavuşmayı sağlayan şey de her daim piyon olmuştur.

BENİM TEK İLİŞKİM PİYANO : BENİM İÇİN BİR MEDİTASYON

Benim tek ilişkim piyona.
Genelde benim konserlerimde en çok aldığım tepki seyircilerin dinleyecilerin ağlaması olmuştur şükürler olsun ki şimdiye kadar kalp krizi geçiren olmadı

Benim için meditasyon diyebilirim Bütün meditasyon yöntemler olarak Çingo yapıyorum bu vücudun ve bedenin ve zihnin bir arada odaklanması için bana çok iyi geliyor ve kendimi tamamen dış dünyadan soyutlayıp tamamen müziğimi konsantre olmam da gerçekten faydasını görüyorum.
Maalesef benim için süreç çok üzücü ve çok zor geçti yani iki durum İngiltere’de farklı değildi hatta çok Yakın iyi bir piyanist olan arkadaşım geçim sıkıntısı sebebiyle süper markette kasiyer olarak çalışmaya başladı bu üstesinden gelebilecek kolay bir şey değil çünkü biz devamlı bir şekilde sahnede olmaya alışık ve sahnede yaşayan insanları sahnede uzak kalmak bize hem maddi ama daha kötüyse manevi olarak çok olumsuz etkiledi ben bunun üstesinden gelebilmek için farklı Kompozötörlerle çalıştım kompozitörler yaptım bunun haricinde kayıtlarda bulundum ama hiçbirini ne olursa olsun sahnede olmak gibi değildi

Pandemi sürecini İngiltere ve Fransa’da yaşayan klasik müzik sanatçıları nasıl atlattı?

Maalesef benim için bu süreç çok üzücü ve çok zor geçti.
İnanın ki durum İngilterede de farklı değildi.
Hatta çok yakın iyi piyanist olan bir arkadaşım
Geçim sıkıntısı nedeniyle süper markette kasiyer olarak çalışmaya başladı.
Bu üstesinden gelinebilecek kolay bir şey değildi.
Çünkü bizler devamlı sahnede olmaya alışık ve sahnede yaşayan insanlarız.
Sahnede olmak hem maddi ama manevi olarak da çok olumsuz etkiledi.
Ben bunun üstesinden gelmek için farklı kompozitörlerle çalıştım.
Kompoziyonlar yaptım.
Bunun haricinde kayıtlarda bulundum. Ama hiçbiri ne olursa olsun sahnede olmak gibi değildi.
Sanat için gerçekten çok karanlık ve kötü bir zamandı.
Umarım gelecekte böyle bir şey ile tekrar karşılaşmayız.

Müzik ile dünyaya bir mesaj bırakacak olsanız hangi parçayı çalmak istersiniz ve nasıl bir mesaj bırakmak istersiniz?

  • Maalesef şu an çok zor dönemlerdeyiz.
  • Dünyada süregelen acı verici bir savaş var.
  • Ve bununla ilgili olarak vermek istediğim tabiki
  • Barış, güzellik ve dostluk üzerine olacaktır.
  • Ve güzelliğin en iyi ifade şekli Chopen’dir
  • Chopen’in noktörünü çalmak ve böyle bir mesaj için en güzel seçenek olacaktır.
  • Tabki bende besteler yapıyorum.
  • Ve neden benim bir bestem olmasın.
  • Çok teşekkür ediyoruz. Öncelikle Avusturya Kültür Ofisine teşekkür ediyoruz.
  • Beste kendi bestenizden küçük bir mini konser vermeniz mümkün mü?
    Sanat için gerçekten çok karanlık kötü bir zamanda umarım gelecekte böyle bir şeyle tekrar karşılaşmayız.

Maalesef şu an çok zor dönemlerdeyiz dünyada sürülen Acı bir savaş var ve bununla alakalı olarak vermek istediğim mesajı tabii ki barış güzellik ve dostluk üzerinde olacaktı ve bu güzelliğe en güzel ifade şekli Chopin noktörünü çalmak böyle bir mesaj için en uygun olan en güzel olan seçenek olacaktır.

Tabii ki ben de besteler yapıyorum ve neden benim bestem olmasın
Öncelikle ben size çok teşekkür ederim ve tabii ki
size çalmazsan çok büyük memnuniyetle duyarım

Bir Cevap Yazın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.