” Zabel bu yılın en önemli tiyatro olaylarından biri, feminist tiyatronun çok başarılı bir örneği. Sakın kaçırmayın derim.”
Bir Ermeni Kadının Bitmeyen Mücadelesi
ZABEL

Twitter @Yasarilksavas
Ermeni sanatçıların Türk tiyatrosunun gelişiminde ne denli etkin oldukları, ne büyük katkılar sağladıkları hepimizin malûmu. Birkaç Ermeni sanatçının adının sayılması istendiğinde ilk aklımıza gelen tiyatrocular olur. Naum Efendi’yi, Mınakyan Efendi’yi, Güllü Agop’u, Tomas Fasulyeciyan’ı, Dikran Çuhacıyan’ı, bunların topluluklarını, Karakaşyan Kardeşler, Mari Nıvart, Siranuş, Elize Binemeciyan…gibi ünlenmiş Ermeni oyuncuları tiyatroyla ilgilenen herkes bilir. Yazar adı sorulduğunda da ilk akla gelen oyun yazarlarıdır, Tovmas Terziyan, Hagop Baronyan… gibi. Ama ne yazık ki Ermeni edebiyatına pek aşına değiliz. Benim, açıkcası, kulaktan dolma bildiğim tek isim Zabel Yesayan’dı. Bgst tiyatronun sahneye taşıdığı Zabel, ne yazık ki yakından tanımadığımız bu ünlü aktivist kadın yazarın yaşam öyküsünden yola çıkılarak yazılmış bir yapıt.
Rusya’da Stalin dönemi. Oyun, Zabel Yesayan’ın ömrünün son günlerinde, Sırbistan’daki hapisanede sorgulanmasıyla başlar. Hem Ermeni milliyetçiliği, hem de Fransa hesabına casusluk yapmakla suçlanmakta, suçunu itiraf edip pişmanlığını bildirmeye zorlanmaktadır… Sonra flachback’lerle yazarın doğumuna, çocukluğuna, ilk gençlik yıllarına, aile yaşamına döneriz. Kendisini etkileyen dönemin önemli Ermeni kadın yazarı Sırphui Düsap’ı tanırız. Erkek egemen toplumda Ermeni kadınının kimliğini sorgulayan, onu sosyal, ekonomik ve kültürel açıdan ele alıp irdeleyen, ama ne yazık ki büyük eleştiriler karşısında pes eden, yazı hayatına son veren Sırphui Düsap. 19. yy. İstanbul’una, Ermeni halkının “Bağımsız Ermenistan” ülküsüne, 1919 Adana katliamına, 24 kasım 1915 tutuklamalarına… uzanırız. Zabel’in 1915 yılında aranan Ermeni aydınları listesinde yer almasına, İstanbul’dan Avrupa’ya, Fransa’ya kaçmayı başarmasına, oradan Kafkasya’ya geçmesine, oradan Sovyet Ermenistanı’na yerleşmesine tanıklık ederiz. Ne ki, Stalin’in “Büyük Temizlik Operasyonu”nda tutuklanır ve hapse atılır. Yıl 1937’dir. Ve yeniden sorgulama odasındayız…

Zabel çok katmanlı bir oyun. Sahnede izlediğimiz yalnızca Zabel Yesayan’ın yaşam öyküsü değildir. Bu oyunda tarihsel gerçekliğin, hiç bozulmadan, sahne gerçekliğiyle bütünleştiğini görüyoruz. Osmanlı’da kadın olmak sorunsalının gündeme getirildiğini görüyoruz. Doğru bildiği hiçbir şeyden vazgeçmeyen, geri adım atmayan, hep doğruları için mücadele eden bir kadın profili görüyoruz. Kadınların her dönem söyleyecek sözü olduğunu, kadının başkaldırısını, direnmesini, politik görüşlerini savunmasını görüyoruz. Ve günümüzle büyük paralellikler kuruyoruz.
Zabel, metninden rejisine oyuncularından dekor kostümüne, ışık tasarımına, efekt tasarımına, müziğine, afiş tasarımına… kadar kadınlardan oluşan bir ekip tarafından gerçekleştirilmiş. Aysel Yıldırım ve Duygu Dalyanoğlu , Zabel Esayan’ın romanlarından, anılarından, makalelerinden ve mektuplarından yola çıkarak yazmışlar oyunu. Aralarını kendi düş güçleriyle, olayların gerçekliğini bozmadan tamamlamışlar. Çok melodramatik bir oyun ortaya çıkabilecekken, bu açmaza düşmeyip, çok dozunda güldürü ögeleri de katmışlar araya. Çok başarılı bir dramatürji çalışması yapıldığı apaçık ortada. Kendilerini yürekten kutlarım.
Aysel Yıldırım, Duygu Dalyanoğlu, Sevilay Saral su gibi akan bir reji gerçekleştirmiş. Çok dozunda kullandıkları gölge oyunuyla oyunu zenginleştirmişler. Dekor parçacıklarını oyunun içinde yer değiştirterek en küçük bir black out’a gereksinim duymamışlar. Rengârent fon perdesiyle sorgulama odasındaki soğukluğun tezatını çok başarıyla vermişler. Oyuncular arasında hiç bozulmayan bir oyun birlikteliği sağlamayı başarmışlar. Müziklerin de çok güzel olduğunu ve çok yerinde kullanıldığını da ayrıca söylemek isterim.
Başta Aysel Yıldırım ve Duygu Dalyanoğlu olmak üzere tüm kadro, Elif Karaman, Maral Çankaya, Nihal Albayrak ve Zeynep Okan doğal ve doğru oyunculuğun en güzel örneğini vermekteler. Kullandıkları kusursuz diyalekt için de kendilerini ayrıca kutlarım.
Zabel bu yılın en önemli tiyatro olaylarından biri, feminist tiyatronun çok başarılı bir örneği. Sakın kaçırmayın derim.
Yaşar İlksavaş
www.dirensanat.com
Zabel bencede BGST’in en iyi oyunlarından birisi. Ve uzun zaman bu çıtasını yükseltecek. Aynı zamanda Tiyatronun kolay bir iş olmadığını gösteren ender oyunlarından birisi. bende izledim. çok beğendim. herkese tavsiye ediyorum. ayselle duygu bir harikaydı. kutluyorum. iyi ki izlemişim.