YAŞAR İLKSAVAŞ: SESSİZLİĞİN İÇİNDEN

0

       “Gözleriyle dinleyen, elleriyle konuşanların” dünyası:

                                   SESSİZLİĞİN İÇİNDEN

Sessizliğin İçinden Mark Medoff’un ünlü oyunu. Piyes 80’li yıllarda Amerika’da büyük başarı kazanmış, 1986 yılında da sinemaya uyarlanmış. Ülkemizde “Başka Tanrının Çocukları” adı altında izlediğimiz Ronda Haines’in sinemaya uyarladığı yapıt, William Hurt ve Marlee Matlin’in unutulmaz oyunculuklarıyla hâlâ belleklerimizde. Şimdilerde bu oyunu İstanbul Devlet Tiyatroları’nda, Faik Ertener’in rejisinden izliyoruz.

yasar-ilksavar
YAŞAR İLKSAVAŞ

James Leeds sağırların, doğuştan sağır oldukları için konuşamayanların ve yarı sağırların devam ettiği bir okulda öğretmendir (ortofonist). Sağırların halkın arasına karışması, sosyal yaşamın içine girebilmesi için konuşma dilini öğrenmesi gerektiğine inanmaktadır. Çalışmalar yaptığı öğrencileriyle de bu konuda büyük aşamalar elde etmiştir. Ve bir gün karşısına Sarah Norman çıkar, daha doğrusu okul müdürü tarafından eğitimini üstlenmesi için kendisiyle tanıştırılır.

Sarah doğuştan sağır bir kızdır. Eskiden eğitim görmüş olduğu bu okulda şimdi temizlikçi olarak çalışmakta ve bu okulda yaşamaktadır. Ne ki, bu kurumda aldığı eğitimle konuşmayı sökmüş olan Lydia’nın tersine, konuşmayı asla kabul etmez, dudak okumayı reddeder. Sonradan öğreneceğimiz birçok nedenden ötürü insanlardan kaçan bir yapısı vardır, serttir, agressiftir, iletişim kurulması zor bir kişiliktir. James Leeds, Sarah’nın eğitimini üstlenir. Sarah başlangıçta karşı koyar, öğrencisinin zekâsına hayran olan Leeds diretir. Aralarında giderek bir aşk filizlenmeye başlar.

Sessizliğin İçinden her ne kadar sağırlık sorununu irdeliyor gibi görünse de, bunun ötesinde, birbirini seven iki kişi arasında geçen bir aşk hikâyesidir. Ama bu birlikteliği engelleyen çok önemli faktörler vardır. Din farklılığı gibi, kültür farklılığı gibi, dil farklılığı gibi… duyan ve duymayan farklılığı da, tüm iyiniyetli çabalara rağmen bir sorun olarak görünmektedir. Aynı dünyanın insanları gibi görünseler de Sarah, Leeds’in, kendi dünyasının onun dünyasına hayal edemeyeceği kadar uzak olduğunu anlamasını sağlar. Satır aralarında “ötekileştirme” sorununun da başarıyla irdelendiği bir oyun Sessizliğin İçinden.

s

Beyhan Karadağ’ın dilimize çevirdiği oyunu Faik Ertener sahneye koymuş. Sahneye konulması oldukça güç bir oyun bu. Böyle bir oyunu sahneye koymanın en büyük güçlüğü oyuncuların dilsiz alfabesini öğrenmek zorunda olmaları. Sahnede biri konuştuğumuz dil, diğeri işaret dili olmak üzere iki dilde bir oyun izliyoruz. Faik Ertener duymayanların dünyasını biz duyanlara anlatmak için, zaman zaman, suyun derinlerinde yüzen bir kızın filmini yansıtıyor fonda. O derin sessizliği, o sessiz dünyayı hepimiz yaşamışızdır çünkü, ve ne demek olduğunu biliriz. Bu sayede duymayanların dünyasıyla daha rahat empati kurabiliyoruz.Ertener oyuncular arasında belli bir birlikteliği sağlayarak akıcı bir reji gerçekleştirmiş. Tempoyu canlı tutmaya çalışmış. Bu konuda dekor da kendisine yardımcı olmuş.

ssss

Şirin Dağtekin Yenen çok sık mekân değişen oyunda tüm mekânları sahne üzerine yerleştirerek oyunun akıcılığına katkıda bulunmuş. Ne ki, birkaç küçük ayrıntı çekti dikkatimi. Örneğin sağırların titreşimleri hissetmesi için plakçaların sehpanın değil, zeminin üzerinde olması gerekmez miydi? Sarah, yatak odasının dışındaki Leeds’in el hareketlerini o tahta pancurların gerisinden nasıl görebildi?…

Oyuncular da çok zor bir işin üstesinden geliyorlar. Oyuna çok büyük bir emek harcandığı kesin; hem konuşacaksın, hem yabancısı olduğun bir işaret dilini kullanacaksın, hem de oynayacaksın. Bu nedenle de oyuncuların performansını tek tek değerlendirmek istemiyorum, emeklerine saygı duyuyorum, işaret diline hakimiyetleri için kutluyorum. Yine de Ebru Aytürk Evren ve Cem Zeynel Kılıç’ın biraz öne çıktığını, rollerinin kendilerine sağladığı olanağı çok iyi değerlendirdiklerini söylemek isterim.

ss

Sessizliğin İçinden sağırların, gözleriyle duyduğu, elleriyle konuştuğu söylenen insanların dünyasını keşfetmemiz için bir pencere açıyor bize. Toplumsal kuralların insan ilişkilerini nasıl şartlandırdığını ortaya koyan oyun, sağırların günümüz toplumundaki yerini de sorgulamaya yönlendiriyor seyirciyi. Sessizliğin İçinden bu yıl üzerine ölü toprağı serpilmiş İstanbul Devlet Tiyatroları’nın öne çıkan, seyircisini düşünmeye yönlendiren, iyi kotarılmış, sezonun önemli oyunlarından biri.

YAŞAR İLKSAVAŞ

www.dirensanat.com

PAYLAŞIM
Önceki İçerik2016 DÜNYA TİYATRO GÜNÜ BİLDİRİLERİ
Sonraki İçerikTİYATRO ELEŞTİRMENLERİ’NİN ÖDÜLLERİ
YAZAR VE ÇEVİRMEN 1949 yılında İstanbul'da doğdu. Galatasaray Lisesi, Galatasaray İktisadî ve Ticarî Bilimler Akademisi'ni bitirdi. İşletme İktisadı Enstitüsü'nde master yaptı. Kom Tekstil ve Konfeksiyon Fabrikaları A.Ş.'de 29 yıl idarî ve malî işler müdürlüğü ve genel müdür muavinliği yaparak üst düzey görevlerde çalıştı ve aynı fabrikadan emekli oldu. Yaşamının uzunca bir döneminde İhsaniye Altsokak'ta, ailesiyle oturdu. Üniversite yıllarında tiyatro ve kitap eleştirileriyle denemeler yazmaya başladı. Sonra yalnızca tiyatro eleştirileri yazmayı sürdürdü. Yine üniversite yıllarında başladığı çevirmenliği de hiç bırakmadı ve 2000 yılında emekli olduktan sonra çeviriye ağırlık verdi. Yeni Gazete, Hürriyet, Dünya, Hürgün, Yeni Ortam, Gazette 13, Son Saat gazetelerinde tiyatro ve kitap eleştirileri, Cumhuriyet gazetesinde derleme ve derleme çevirileri yayınlandı. Hürriyet Gösteri, Tempo, Papirüs, Yeni Dergi, Yeni Ufuklar, Oluşum, Yeni İş Dünyası, Çağdaş Sanat, Aylık, Best, Downtown dergilerinde 1970'den bu yana tiyatro eleştirileri ve diğer yazıları yayınlandı. De Yayınevi, Can Yayınları, Gelişim Yayınları, Bilgi Kitabevi, Kelebek yayınları, Altın Kitaplar, Doğan Kitap, Everest ve Oğlak yayınlarında elliye yakın çevirisi çıktı.

Bir Cevap Yazın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.