Dünya Festivallerinden En İyiler İstanbul Modern Sinema’da Mutlu Olma İhtimalimiz

0

İstanbul Modern Sinema, güncel sanat sinemasının usta yönetmenlerinin son yapımlarından oluşan bir seçki sunuyor. Seçkide yer alan filmler arasında Mia Hansen-Løve’ın, Isabelle Huppert’i orta yaş krizine giren bir felsefe profesörü rolünde oynattığı Gelecek Günler (L’avenir), Park Chan-wook’un Cannes Film Festivali’nde yarışan filmi Hizmetçi (The Handmaiden) yer alıyor. Hem Paris’te ünlü bir modelin alışveriş danışmanlığını yapan bir kadının karakter incelemesi, hem de bir hayalet öyküsü olan, Olivier Assayas’ın Hayalet Hikayesi de (Personal Shopper) programın öne çıkan filmlerinden. Film, gizemli senaryosu ve Kristen Stewart’ın performansıyla dikkat çekiyor.

 

 

Dünya Festivallerinden En İyiler İstanbul Modern Sinema’da

Mutlu Olma İhtimalimiz

 

İstanbul Modern Sinema, Türk Tuborg A. Ş.nin katkılarıyla, güncel sanat sinemasının usta yönetmenlerinin son yapımlarından oluşan seçkide yer alan filmler arasında Fransız yazar-yönetmen Mia Hansen-Løve’ın, Isabelle Huppert’i orta yaş krizine giren bir felsefe profesörü rolünde oynattığı, kalp kırıcı olduğu kadar ironik bir dram olan Gelecek Günler (L’avenir), Güney Kore’nin yıldız yönetmeni Park Chan-wook’un Cannes Film Festivali’nde yarışan filmi Hizmetçi (The Handmaiden) yer alıyor.

 

2016 Cannes Film Festivali’nden “En İyi Yönetmen” ödülünü kazanan Olivier Assayas’ın Hayalet Hikayesi (Personal Shopper) de programın öne çıkan filmlerinden. Hem Paris’te ünlü bir modelin alışveriş danışmanlığını yapan bir kadının karakter incelemesi hem de bir hayalet öyküsü. Gizemli, gergin senaryosu, Fransa’nın Oscarları olan César’dan ödül kazanan ilk Amerikalı kadın oyuncu Kristen Stewart’ın çekici performansıyla dikkat çekiyor.

 

FİLM PROGRAMI

 

HAYALET HİKAYESİ (PERSONAL SHOPPER), 2016

Yönetmen: Olivier Assayas

Oyuncular: Kristen Stewart, Lars Eidinger, Sigrid Bouaziz

Yeni nesil Fransız sinemasının önde gelen yönetmeni Olivier Assayas’tan gizemli olduğu kadar üslubuyla da dikkat çeken bir yapım. Yönetmenin bu son filmi bir hayalet hikayesi olmanın yanı sıra, aynı zamanda genç ve yalnız bir kadının gerçekçi bir portresi. Kristen Stewart’ın üstün performansıyla hayat verdiği Maureen’in karanlık ve boş bir evde kısa süre önce kaybettiği erkek kardeşinin hayaletiyle bağlantıya geçmeye çalışmasıyla başlayan film, daha ilk sahneden izleyiciyi kendine bağlıyor.

 

HİZMETÇİ (AH-GA-SSI), 2016

Yönetmen: Park Chan-wook

Oyuncular: Kim Min-hee, Ha Jung-woo, Jo Jin-woong

Güney Koreli auteur yönetmen Park Chan-wook’a 2016 Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye adaylığı getiren Hizmetçi, 1930’larda Japon işgali altındaki Kore’de geçen bir erotik gerilim. Filmde zengin, genç bir Japon kadın, onu kandırıp zenginliğini ele geçirmeye çalışan Koreli bir adam ve adamın tuttuğu Koreli hizmetçi arasındaki entrika dolu ilişkilere tanık oluyoruz. Hizmetçi, sürükleyici olay örgüsü içinde izleyiciyi her an şaşırtan, kıvrak zekalı yönetmenliğin ve üstün bir estetik anlayışın öne çıktığı bir şölen sunuyor.

 

BEDEN VE RUH (TESTRÖL ÉS LÉLEKRÖL), 2016

Yönetmen: Ildikó Enyedi

Oyuncular: Géza Morcsányi, Alexandra Borbély, Zoltán Schneider

Beden ve Ruh, içine kapanık bir adam ve kadın arasındaki mistik aşk hikayesini konu alıyor. Budapeşte yakınlarında bir mezbahada finans müdürü olan Endre, denetime gelen Maria için daha ilk karşılaşmadan itibaren yoğun duygular beslemeye başlar. Ancak hislerini ne kendisine ne de Maria’ya açabilir. Aşırı detaycı ve titiz, bir o kadar da içine kapanık Maria ile Endre bir süre sonra tesadüfen aynı rüyayı gördüklerini fark eder. Gerçek hayatta dışa vuramadıkları aşkları her gece buluştukları masalsı ortamda derinleşir. Şiirsel anlatım ile sert gerçekliği ustaca harmanlayan film, 2017’de Berlin Film Festivali’nde büyük ödül Altın Ayı’ya layık görülmüştü.

 

GELECEK GÜNLER (L’AVENIR), 2016

Yönetmen: Mia Hansen-Løve

Oyuncular: Isabelle Huppert, André Marcon, Roman Kolinka

Fransa’nın genç yeteneklerinden Mia Hansen- Løve, bu son filminde kendi annesinin hayatından esinlenen bir hikayeyi perdeye taşıyor. Usta oyuncu Isabelle Huppert’in canlandırdığı Nathalie, lisede felsefe öğretmenidir. Annesinin hastalığı, kariyerindeki engeller, evliliğindeki problemler gibi başına gelen bir dizi talihsiz gibi görünen olay aslında orta yaşlarını yaşamakta olan bu kadının özgürleşmesine giden yolu açacaktır. 2016 Berlin Film Festivali’nde En İyi Yönetmen dalında Gümüş Ayı’yı alan filmde tanınmış düşünürlere referanslarla da karşılaşmak mümkün.

 

PATERSON, 2016

Yönetmen: Jim Jarmusch

Oyuncular: Adam Driver, Golshifteh Farahani, Chasten Harmon

Amerikan bağımsız sinemasının önde gelen yönetmenlerinden Jim Jarmusch bu son filminde New Jersey’nin Paterson kasabasında yaşayan ve kasaba ile aynı adı taşıyan Paterson’un sessiz ve derin hikayesini anlatıyor. Yaşadığı sakin kasabada otobüs şoförlüğü yapan, pek de konuşkan olmayan Paterson’un rutin hayatındaki en büyük tutkusu şiir yazmaktır. 2016 Cannes Film Festivali’nde Jarmusch’a Altın Palmiye adaylığı getiren film, gündelik hayatın sıradanlığı içinde kaybolan neşe ve güzelliklerin altını çizmesiyle dikkat çekiyor.

 

BEN SENİN ZENCİN DEĞİLİM (I AM NOT YOUR NEGRO), 2016

Yönetmen: Raoul Peck

Seslendiren: Samuel L. Jackson

Amerikalı usta yönetmen Raoul Peck, yazar James Baldwin’in yarım kalmış kitabı Remember This House’u odağına alan, göz açıcı bir belgesele imza atıyor. Samuel L. Jackson ile yeniden hayat bulan Baldwin’in sesi, filmde eski talk şovlardan alınmış kesitler, arşiv görüntüleri, eski fotoğraflar ve metinlerle aktivist liderler Medgar Evers, Malcolm X ve Martin Luther King Jr.’ın fikirlerini perdeye taşıyor. Dramatik olduğu kadar şiirsel anlatımıyla öne çıkan belgesel, Baldwin’in Amerika’daki ırkçılık üzerine söylediklerinin günümüzde halen geçerliliğini koruduğuna dair tüyler ürpertici ve uzun süre hatırlanacak bir başyapıt.

 

İZ (POKOT), 2017

Yönetmenler: Agnieszka Holland, Kasia Adamik

Oyuncular: Agnieszka Mandat-Grabka, Wiktor Zborowski, Jakub Gierszal

Janina Duszejko, Polonya sınırındaki bir dağ kasabasında münzevi bir hayat yaşayan; astroloji tutkunu, karizmatik, çekici ve şirin bir ihtiyardır. Günün birinde kaybolan köpeklerini aramak için ormanın derinliklerine indiğinde, komşusunun geyik izleriyle çevrelenmiş cesedi ile karşılaşır. Benzer ölümlerin tekrarlanmaya başlaması ve ölenlerin avcılıkla uğraşıyor olması ise, tüm kasaba halkını etkileyen bu olayları gizemli bir boyuta ulaştıracaktır. Polonya’nın kırsal hayatını gerçekçi bir üslupla gözler önüne seren ve mevsimler arası geçişlerin çarpıcı bir görsellikle yansıtıldığı film, türler arasında ustalıkla mekik dokuyan, sürükleyici bir polisiye.

 

ARDIL GÖRÜNTÜ (POWIDOKI), 2016

Yönetmen: Andrzej Wajda

Oyuncular: Boguslaw Linda, Bronisława Zamachowska, Zofia Wichlacz, Tomasz Wlosok

Usta yönetmen Andrei Wajda, ülkesi Polonya’nın zorlu tarihinden bir kesiti perdeye taşıyor. Ardıl Görüntü, Polonyalı ressam, sanat teorisyeni ve 1920’lerin avangard konstrüktivizm akımının öncülerinden Wladyslaw Strzeminski’nin hayatından bir döneme odaklanıyor. 2. Dünya Savaşı sonrasında Komünist Parti’nin yönetimine giren Polonya’da baskılara boyun eğmeyi reddeden sanatçı, fakirliğe mahkum olur. Sanatsal özgürlüğü için cesurca direnen sanatçının etkileyici hikayesi, filmde kullanılan başarılı ışık ve sanat yönetmenliğiyle de perçinleniyor.

 

SAFARI, 2016

Yönetmen: Ulrich Seidl

Oyuncular: Gerald Eichinger, Eva Hofmann, Manuel Eichinger, Tina Hofmann

İnsan doğasının en tartışmalı yönlerini soğukkanlılıkla perdeye aktarmasıyla tanıdığımız Ulrich Seidl, bu sefer de av turizmi üzerine bir belgesel ile karşımızda. Avrupalı bir grup turist Afrika kıtasında safariye çıkıyor ve zebra, impala, zürafa gibi çeşitli hayvanları avlıyor. Öldüklerinden emin olunduktan sonra hayvanlar arabalara yükleniyor ve Afrikalı yerli çalışanlar tarafından temizleniyor. Tüm bu süreci tüm açıklığıyla gözler önüne seren belgesel, olabildiğince soğukkanlı ve duygusuz bir tavırla işlenirken izleyenleri de şaşkınlık içinde bırakıyor. Av tatili ve insan doğası üzerine alışılmadık bir film.

 

AĞ (GEUMUL), 2016

Yönetmen: Kim Ki-duk

Oyuncular: Park Ji-il, Jeong Ha-dam, Sung Hyun-Ah

Her gün yaptığı gibi denize açılan Kuzey Koreli balıkçı, teknesi arızalanınca akıntıyla Güney Kore sularına sürüklenir. Burada adamın casus olduğundan şüphelenen polis tarafından gözaltına alınır ve işkence görür. Oldukça sert geçen sorgunun ardından Güney Kore’deki polisi zar zor ikna eden adam ülkesine geri döndüğünde bu sefer yeniden benzer bir sorgulamayla karşılaşacaktır. Bir balıkçının bireysel olarak yaşadıkları üzerinden, bölünmüş Kore’nin siyasi meselelerini perdeye taşıyan Kim Ki-Duk, konuyla ilgili cevaplar vermektense sorgulayıcı bir yaklaşımı tercih ediyor.

www.dirensanat.com

Göz Atabileceğiniz Haberler

Bir Cevap Yazın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.