Kenardakiler, Sedef Ecer’in fransızca olarak yazdığı à la pèriphèrie adlı bol ödüllü oyunu. Yapıt, başta Strasbourg Devlet Tiyatrosu olmak üzere birçok önemli mekânda önce okuma tiyatrosu olarak sunulmuş.

 

Yaşar İlksavaş Twitter @Yasarilksavas
Yaşar İlksavaş
Twitter @Yasarilksavas

Ecer bu oyunuyla Paris Bölge Tiyatrosu bursunu kazanmış. 2011 yılında Guèrande Ulusal Drama Metni Ödülü’nü almış. Lise Öğrencilerinin en sevdiği oyun seçilmiş. Ve 2014 yılında Theatre Jean Vilar de Suresnes’de sahnelenmiş. Oyun, ülkemizde Neva Tiyatro sayesinde seyirciyle buluşuyor.

Dilşa ve Bilo hayatlarını değiştirmek, kendilerine daha iyi bir gelecek kurmak için köylerini terk edip büyük kente gelir. Yolları kentin çöplerinin döküldüğü alana komşu Cinler Periler tepesine varır. Gecekonduların en zavallılarının doldurduğu, yaşayanlarının geçimlerini çöplerden sağladığı yoksul bir kenar mahalle. Cinler ve Periler tepesine bir tarım ilaçları fabrikası kurulduğunda iş olanakları doğar. Bilo’yla Dilşa’nın ve kenar mahalledeki kimi yaşayanların eli para tutar. Zehirli atıkların çevreyi kirletmesini görmezden gelirler. Artık fabrikadan para kazananlar vardır, eskisi gibi çöplerden para kazanmayı sürdürenler vardır. Kenar mahallenin kenarlarında yaşayan çingeneler kenar mahallenin daha da dışına itilirler. Kenara itilmiş insanların kenara ittikleri; ötekileştirilmiş olanların ötekileştirdiği insanlar. Zamanla hastalıklar yayılır, özellikle çocukları vurur. Fabrika ile halk arasında çatışmalar çıkar. Fabrika kapatılır. Cinler Periler tepesine yeni bir kent kurulmaya başlar; gecekondular yıkılır. Bilo ve Dilşa buldozerin önüne yatar…

 

Tamar’la Azad da bu tepede dünyaya gelmiştir. Tamar Kibele’nin kızı, Azad, Bilo’yla Dilşad’ın oğludur. İkisinin de göbek bağı yoktur. Hayalleri her olanağın bulunduğu Batı’ya, özellikle Paris’e göçmektir. Tamar umudunu televizyondaki, herkesin isteğini yerine getiren “Kenarın Sultanı” adlı bir “reality show” programına bağlamıştır. Azad Paris’e göçmek için her yolu deneyecektir. Sonunda Paris’e gidecektir de. Oradaki bir kenar mahalleye sığınacaktır. İstanbul’da gecekondular yıkılmıştır, Paris’te kaçak işçilerin sığındığı apartman yıkılır. Kenarın Sultanı’nin dileğini yerine getirip Paris’e gönderdiği Tamar’la birlikte annesi yıkılan binanın enkazı altında ölen bir Hintli çocuğu kurtarırlar. Onun da göbek bağı yoktur. Peki, değişen ne olmuştur? Ha Türkiye, ha Fransa, bu insanların kaderi hiç mi değişmeyecektir?…

kenardakiler

Sedef Ecer çok doğru ve gerçekçi bir bakışla günümüz insanının sefaletini gözler önüne sermekte. Ustaca yazılmış metinde yirmi yıl öncesiyle yirmi yıl sonra birbirinin içine geçmiş bir biçimde sahneye getirilmiş ve anlamakta seyirciyi hiç zorlamıyor. Çok zekice ve büyük bir yalınlıkla kaleme alınmış oyunda Sedef Ecer kaderlerin birbirini izlemesini, sefaletin devamlılığını, gelişmekte olan ülkelerde olduğu gibi gelişmiş ülkelerde de hiçbir şeyin farklı olmadığını masalsı, özellikle Doğu masallarını anımsatan bir hava içinde anlatmış.

Oyunu sahneye koyan Mert Üner de, üzerine fazla basmadan, altını kalın çizgilerle çizmeden bu masalsı havayı korumaya özen göstermiş. Oyuncular arasında aksamayan bir oyun birlikteliği sağlamış. Oyunun kendisi gibi yalın, o denli de etkileyici bir reji gerçekleştirmiş.

Tarkan Akıncı’nın dekor tasarımı da o sefaleti, yoksulluğu, sıkışmışlığı başarıyla veriyor.

Şakir Güler “Bilo”da her anı yaşıyor, yaşatıyor. Abartısız, çok doğru bir oyunculuk sergiliyor. Yezdan Kayacan “Kenarın Sultanı” olarak başarılı bir kompozisyon yaratmış. Rolünün kimi çağrışımlar yaratması başarısını daha da perçinlemiş.

kenardakilerBarış Yalçınsoy, Ceren Taşçı, Nebahat Doğulu da rollerinin hakkını eksiksiz veriyorlar. “Kibele”de Neslihan Aker iyi bir oyuncu olduğunu oyunun her anında kanıtlıyor. Ne ki, kostümü bir çingene kostümü değil. Bu nedenle de, tüm başarılı oyunculuğuna rağmen onu bir çingene olarak görmekte zorlanıyoruz.

Kenardakiler bu yıl beni etkileyen, heyecanlandıran oyunlardan biri. Oyunu izlediğim gece salonda yok denecek kadar az bir seyirci vardı ne yazık ki. Oysa bu oyun dolu salonlara oynamayı fazlasıyla hak eden bir oyun. Kenardakiler tiyatroseverlerin kesinlikle kaçırmaması gereken bir oyun.

Yaşar İlksavaş

www.dirensanat.com

Bu yazıda bulabilecekleriniz: Kenardakiler oyunu nerede oynanıyor? Kenardakiler’de kimler oynuyor? Kenardakiler’in yönetmeni kim? Kenardakiler’in oyun programı? Kenardakiler oyunu hakkında yazılan yazılar? Kenardakiler hakkında kim ne dedi? oyun değerlendirmesi

PAYLAŞIM
Önceki İçerikIAN MCKELLEN NİSAN AYINDA İSTANBUL’DA
Sonraki İçerik2017 Dünya Tiyatro Günü Uluslararası Bildirisi
YAZAR VE ÇEVİRMEN 1949 yılında İstanbul'da doğdu. Galatasaray Lisesi, Galatasaray İktisadî ve Ticarî Bilimler Akademisi'ni bitirdi. İşletme İktisadı Enstitüsü'nde master yaptı. Kom Tekstil ve Konfeksiyon Fabrikaları A.Ş.'de 29 yıl idarî ve malî işler müdürlüğü ve genel müdür muavinliği yaparak üst düzey görevlerde çalıştı ve aynı fabrikadan emekli oldu. Yaşamının uzunca bir döneminde İhsaniye Altsokak'ta, ailesiyle oturdu. Üniversite yıllarında tiyatro ve kitap eleştirileriyle denemeler yazmaya başladı. Sonra yalnızca tiyatro eleştirileri yazmayı sürdürdü. Yine üniversite yıllarında başladığı çevirmenliği de hiç bırakmadı ve 2000 yılında emekli olduktan sonra çeviriye ağırlık verdi. Yeni Gazete, Hürriyet, Dünya, Hürgün, Yeni Ortam, Gazette 13, Son Saat gazetelerinde tiyatro ve kitap eleştirileri, Cumhuriyet gazetesinde derleme ve derleme çevirileri yayınlandı. Hürriyet Gösteri, Tempo, Papirüs, Yeni Dergi, Yeni Ufuklar, Oluşum, Yeni İş Dünyası, Çağdaş Sanat, Aylık, Best, Downtown dergilerinde 1970'den bu yana tiyatro eleştirileri ve diğer yazıları yayınlandı. De Yayınevi, Can Yayınları, Gelişim Yayınları, Bilgi Kitabevi, Kelebek yayınları, Altın Kitaplar, Doğan Kitap, Everest ve Oğlak yayınlarında elliye yakın çevirisi çıktı.

Bir Cevap Yazın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.