AYDIN GÜN TEŞVİK ÖDÜLÜ’NÜN 2021 YILI SAHİBİ OBUA SANATÇISI GÜLİN ATAKLI

0


İKSV geleceğin sanatçılarının yetişmesine katkıda bulunmayı sürdürüy
or.

İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından, her yıl, klasik müzik alanında gelecek vadeden 30 yaşın altındaki bir genç müzisyene 20 bin TL değerinde destek sağlayan Aydın Gün Teşvik Ödülü‘nün 2021 yılı sahibi, 24 yaşındaki obua sanatçısı Gülin Ataklı oldu.

Aydın Gün Teşvik Ödülü’nün kazananı, İKSV Genel Müdürü Görgün Taner başkanlığında, şef Rengim Gökmen, rejisör Yekta Kara, keman sanatçısı Cihat Aşkın, Borusan Sanat Genel Müdürü Ahmet Erenli ile İKSV Genel Müdür Yardımcısı Yeşim Gürer Oymak‘tan oluşan seçici kurulun oybirliğiyle belirlendi.

Gülin Ataklı’ya ödülü Haziran ayında gerçekleştirilecek 50. İstanbul Müzik Festivali sırasındasunulacak.

Kuşağının yıldız obua sanatçılarından biri: Gülin Ataklı

1998 yılında İstanbul’da doğan Gülin Ataklı, eğitimine 2009’da obua sanatçısı Mehmet Seyid Mas’ın sınıfında Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi İstanbul Devlet Konservatuvarı’nda başladı. Haziran 2016’da Hochschule für Musik und Theater Münih’te dünyaca ünlü obua virtüözü Prof. François Leleux’nün obua sınıfına kabul edildi ve lisans eğitimini burada tamamladı. Ulusal ve uluslararası önemli yarışmalarda ödüller alan Ataklı, 2015’te Bulgaristan Uluslararası Alman ve Avusturya Müziği Yarışması’nda birincilik ödülüne, İtalya Uluslararası Genç Müzisyenler Yarışması’nda birincilik ödülü ve romantik müzik özel ödülüne, 2016’da Londra Uluslararası Grand Prize Virtuoso Yarışması’nda ikincilik ödülüne layık görüldü. 2016’da İş Sanat’ın Parlayan Yıldızlar resital serisinde yer aldı ve Meriç Soylu Birincilik Ödülü’nü kazandı. İKSV’nin 2018 yılında başlattığı Yarının Kadın Yıldızları projesinin ilk kazananlarından olarak, Genç Kadın Müzisyenler Destek Fonu’ndan eğitim desteği aldı. 46. İstanbul Müzik Festivali’nde İdil Biret’in onur konuğu olduğu ödül töreni konserinde performans sergiledi. Hochschule für Musik und Theater Münih’te Prof. François Leleux’nün sınıfına Türkiye’den kabul edilen ilk ve tek öğrenci olan Gülin Ataklı, yüksek lisans eğitimine de Prof. François Leleux’nün sınıfında devam ediyor.


İKSV kültür-sanat üretimini desteklemeye devam ediyor

İKSV, kurucuları arasında yer alan opera sanatçısı Aydın Gün anısına 2012 yılında başlattığı Aydın Gün Teşvik Ödülü ile genç müzisyenlere destek olmayı ve kültür-sanat üretimine katkıda bulunmayı amaçlıyor.

Aydın Gün Teşvik Ödülü’nü geçtiğimiz yıllarda sırasıyla kemancı Hande Küden, viyolonselci Cansın Kara, kontrbasçı Salih Emre Şahin, kemancı Emre Engin, marimbacı Elman Mecid, kemancı Veriko Tchumburidze, piyanist Can Çakmur, kemancı Elvin Hoxha Ganiyev ve kemancı Alican Süner kazandı.

Aydın Gün hakkında

Türkiye’de operanın gelişmesine büyük katkıda bulunan, İstanbul ve Ankara Operaları’nın yanı sıra, İKSV’nin de kurucuları arasında yer alan Aydın Gün, 1974-1993 yılları arasında İKSV’nin genel müdürlüğünü üstlenerek vakfın gerçekleştirdiği birçok etkinliğin öncüsü oldu. Yirmi yıl süreyle Uluslararası İstanbul Festivali’nin sanat yönetmenliğini yapan ve İstanbul Bienali’nin ilk yıllarındaki Çağdaş Sanat Sergileri’ni başlatan Gün, Uluslararası Leyla Gencer Şan Yarışması’nın da kurucuları arasındadır. 1990’ların sonunda Berlin’e yerleşerek sanat alanındaki çalışmalarına orada devam eden Gün, 2007’de, 90 yaşındayken aramızdan ayrıldı. 1988 yılında “Devlet Sanatçısı” unvanıyla onurlandırılan Aydın Gün, Avrupa Konseyi Kültür Ödülü’nün de sahibidir.

PAYLAŞIM
Önceki İçerikİstanbul Fringe Festival Ocak Etkinlikleri için Biletler Tükeniyor!
Sonraki İçerikİSTANBUL TASARIM BİENALİ’NİN KONUK TASARIMCI CAMEKÂN 31 OCAK’TABAŞLIYOR
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan