Bu mevsimin ilgi çekici oyunlarından GalataPerform’un ‘            Tato – Baba’ oyunu bu ay İstanbul’un üç sahnesinde ve İzmir’de seyirci ile buluşacak.

Polonyalı yazar Artur Palyga’nın yazdığı kara komedi ‘Tato -Baba’yı Yeşim Özsoy yönetiyor.. Yönetmen, oyun için; “Bir oyunculuk performansı olarak öne çıkan oyunun yorumunda, Polonya’daki bir ailede yaşananların aslında ne kadar çok Türkiye’ye ve babaerkil sisteme dokunduğunu deneyimleyecek olan seyirciyi, trajediyle komedi arasında gidip gelen çok açılımlı zengin bir oyun bekliyor. Olaylar tabii ki Türkiye’de değil Polonya’da gelişiyor! Zira konumuz babalar ve onların aileden başlayıp hayatımıza sirayet eden baskın düzeni.” diyor.

Oyun bir cenazeyle başlar. Franio ve annesi, tabutun başında babaları için bir araya gelen topluluğu karşılarlar. Oyun bu anıyla başlar ve genç oğul Franio bu anıdan sonra çocukluğundan günümüze bir yolculuğa çıkar ve bu yolculuğunu seyirciye aktarır. Bunu yaparken anlattıklarını canlandıran diğer oyuncular, Akasya Çiçeği’nden, Kova’ya, Minik Tavşan’a, hatta duvardaki Küf’e kadar farklı karakterlere bürünür. Franio’nun anlattığı ev canlanır, geçmiş cisimleşmiş bir şekilde sahnede vücut bulur…

Erdem Kaynarca, Onur Gürçay, Özge Korkmaz, Ceren Demirel, Akant Çetin, Serhat Gücüm, Barkın Sarp’ın rol aldığı oyunun dekor ve kostüm tasarımı

Esin Çınar’a, ışık tasarımı Yüksel Aymaz’a, hareket tasarımı Tuğçe Tuna Ulugün’e, müzik tasarımı: Monika Bulanda’ya ait.

 

TATO – BABA

16 Nisan’da İstanbul Ataşehir Das Das’ta ( Tato- Baba)

26 Nisan’da TOY İstanbul’da (Tato-Baba)

30 Nisan’da Kadıköy Emek Sahnesi’nde (Tato-Baba)

18 Nisan’da İzmir’de TOY İzmir Sahnesi’nde (Tato-Baba)

 

Bilgi için:

0212 243 39 91

info@galatapeform.cm

PAYLAŞIM
Önceki İçerikMERSİN ULUSLARARASI FESTİVALİ BAŞLIYOR
Sonraki İçerik‘OKSİMORON’UN GALASI 27 NİSAN’DA
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan