Medea’ya Göre Ahlak Tiyatronu Oyunu

0

Şenay Gürler ve Özgün Çoban’ınBaşrollerini Paylaştığı “Medea’ya Göre Ahlak”Sezonun Son Oyunlarıyla Sahnede!Şenay Gürler ve Özgün Çoban’ın rol aldığı Medea’ya Göre Ahlak; 19 Mayıs Perşembe20.30’da Baba Sahne’de, 4 Haziran Cumartesi 21.00’da DasDas Atölye’de ve 17 HaziranCuma 20.30’da Baba Sahne’de sezonun son oyunlarıyla seyirci karşısına çıkıyor.Yüksek çözünürlüklü görsellere aşağıdaki

“Koroyu öldürerek başlayacağım işe.Öyküyü anlatmaya devam etmesinler.Tarihin akışını durdurmak, dramdan dışarı çıkmak istiyorum.Zamanın akışına, dünyanın kaderine hükmetmek.”MEDEA ŞENAY GÜRLERAHLAK ÖZGÜN ÇOBANİsveç tiyatrosunun yükselen yıldızı İran asıllı yazar Athena Farrokhzad’ın kaleme aldığı, YeşimÖzsoy’un yönettiği ve Şenay Gürler ile Özgün Çoban’ın başrollerini paylaştığı Medea’ya GöreAhlak, Medea miti üzerinden ‘kadın’ ve ‘ahlak’ konularını tartışmaya açıyor. İnsanlığın en eskitartışmalarından “Ahlak” kavramını bir karakter olarak seyirci karşısına çıkaran oyunda Ahlakkarakterini Özgün Çoban oynuyor. Medea’yı ise Şenay Gürler canlandırıyor. Medea ve Ahlakarasında bazen yüksek gerilimli bazen mizah dolu gerilim, oyun boyunca enerjisi yüksek vehararetli bir seyir oluşturuyor.Medea’ya Göre Ahlak, 19 Mayıs Perşembe 20.30’da Baba Sahne’de, 4 Haziran Cumartesi21.00’da DasDas Atölye’de ve 17 Haziran Cuma 20.30’da Baba Sahne’de seyirciyle buluşacak.

Künye

Yazan: Athena Farrokhzad

Yöneten: Yeşim ÖzsoyÇeviren: Ali Arda

Oyuncular: Şenay Gürler, Özgün Çoban

Dramaturji: Ferdi Çetin

Koreografi: Tuğçe Ulugün Tuna

Işık Tasarımı: Ayşe Sedef Ayter

Dekor ve Kostüm Tasarımı: Melis Hafızoğlu

Müzik Tasarım: Gökçe Uygun

Uygulayıcı Yapımcı: Nezih Cihan Aksoy

Reji Asistanı: Ezginur Köycü

Teknik Koordinasyon: Umut Rışvanlı

Fotoğraflar: Noyan AyturanAfiş Tasarım: Burçak Beşlioğlu

Teaser Video: Özgürcan Uzunyaşa

İsveç tiyatrosunun yükselen yıldızı İran asıllı yazar Athena Farrokhzad’ın kaleme aldığı, Yeşim Özsoy’un yönettiği ve Şenay Gürler ile Özgün Çoban’ın rol aldığı Medea’ya Göre Ahlak, 21 Nisan Perşembe akşamı Oyun Atölyesi’nde ilk kez seyirciyle buluştu. İran’dan İsveç’e göç ettikten sonra şu sıralar ailesiyle Berlin’de yaşayan Athena Farrokhzad, oyunun prömiyeri için İstanbul’a geldi. Oyundan sonra GalataPerform ve Habitus Kitapişbirliğiyle İsveç İstanbul Başkonsolosluğu ev sahipliğinde gerçekleşen resepsiyona katıldı. Athena Farrokhzad kendisi için düzenlenen resepsiyonda şöyle konuştu: “Bunu gerçekleştiren herkese çok minnettarım. GalataPerform ve İsveç İstanbul Başkonsolosluğu’na çok teşekkür ediyorum. İkinci kez İstanbul’dayım. Geçen yıl Ekim ayında gelmiştim daha önce. Şiir bir şekilde toplumun sınırlarında dolanır. İsveçli bir şair olarak dünyanın köşesinde çok konuşulmayan bir dilde yazıyorum. Yazdığım metnin bu şekilde tercüme edilebilmesi benim için büyük bir zevk. Hem Türkçe’ye tercüme edilmesi hem de yeni izleyiciler için sahnelenmesinden dolayı çok mutluyum. Bu yüzden bunu mümkün kılan herkese çok minnettarım. Ben İran kökenli İsveçli bir şairim. İran’da doğdum ama tüm hayatımı İsveç’te geçirdim. On yıldır İran’a gitmedim. Belki de hiç gidemeyeceğim. Bunu nasıl ifade edeceğimi bilmiyorum: Benim için Türkiye başka bir ülke değil. Hem coğrafi olarak hem de belki kültürel olarak. Aranızdan biri gibi hissediyorum ve bundan dolayı çok mutluyum.”

PAYLAŞIM
Önceki İçerikMatthieu Esnult: Müzik Benim için Aşktır, Geçmiştir, Gelecektir / Röportaj Sabit Doğan
Sonraki İçerikYENİ HAFTADA DasDas SEVİLEN TİYATRO OYUNLARI VE KEYİFLİ KONSERLERLE ZİYARETÇİLERİNİ BEKLİYOR
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan