Ebru Söylemez ilk Teklisi ile Geçmişle Bugün Arasında Bir Köprü

0

EBRU SÖYLEMEZ, İLK TEKLİSİYLE GEÇMİŞ İLE BUGÜN ARASINDA BİR KÖPRÜ KURUYOR: SABR-I SÜKÛN…

Müziğin eğitiminden gelen ve zaman içinde çeşitli orkestralarda kemanıyla ya da vokaliyle yer alan müzisyen Ebru Söylemez’in, sözü ve müziği kendisine; nakarat sözleri şair Nabî’ye düzenlemesi ise yine kendisine ve Emrah Yılmaz’a ait olan, ilk teklisi “Sabr-ı Sükûn” dinleyicilerle buluştu.

Türk Sanat Müziği tınılarını takip eden ve Bağımsız olarak yayınlanan teklinin klibi, Sevinj Yusifova ve Kutay Akyürek tarafından Şile’de çekildi.

Ebru Söylemez, ilk teklisini şu sözlerle anlatıyor:

“Ne zamandır sözleri ve melodisi ile eski ve tozlu bir eser yazmayı çok istiyordum. Eski olanın derinliğinin her zaman başka olduğuna inanırım. Bu anlamda, Modern sanat müziği formunda olan “Sabr-ı Sükûn” ilham kanalımı açan ilk şarkım oldu. Müzikal eğitimim Klasik-Batı olmasına rağmen kulağımda hep sanat ve halk müziği vardı. Şarkı yazma aşamasında da kulağımdaki müzikten kaçamadığımı, melodilerin hep bu motiflere çıktığını gördüm. Bu şarkı 1700’lü yıllar ile 2021 yılı arasında bir nevi köprüdür. Kendimce…”

“Sabr-ı Sükûn”, başta Spotify olmak üzere dijital platformlarda!

BİZİ YOUTUBE KANALINDAN DA TAKİP TAKİP EDİN

PAYLAŞIM
Önceki İçerikAltın Portakal Sinema Okulu’na Başvurular Açıldı!
Sonraki İçerikYaramaz Çocuklar’ Filmi İnsan Hakları Ödülü’nü Kazandı
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan