Müzik Festivali’nin sürprizi: Doğanın Sesi ve Yeni Hayat

0

 

  1. İstanbul Müzik Festivali müzikseverlere Fazıl Say’ın dünyada ilk olarak Türkiye’de müzikseverle paylaşacağı ‘Yeni Hayat’ sonatı getiriyor. Piyanist Fazıl Say, doğaya ve yaşama adadığı yepyeni bir programla izleyici karşısına çıkacak. Konser biletleri indirimli 80 TL olmakla birlikte konservatuar öğrencilerine ücretsiz olacak.

 

 

“DOĞANIN SESİ”

Ağustos’un 18’inde başlayacak olan İstanbul Müzik Festivali vapurda ve parklarda takip edebileceğiz. Hep söylediğimiz gibi; Eğer bir kentte festival düzenlenecekse bu şehrin her yerinde hissedilmeli. Bu anlamda halka açık mekanlarda konserlerin yer alması da önemli.

 

 

Uzun bir aradan sonra konserleri canlı izleyecek olmamızda elbet de heyecan verici. 49. İstanbul Müzik Festivali ikinci gününde bizi bir sürprizle buluşturacak.,  Ülkemizin dünya çapından tanınan ve saygın sanatçılarından bir ismi sahneye getiriyor. Bir sanatçı bir eser ortaya koyarken hiç şüphesiz yaşadığı dönemin sorunlarını, acılarını dertlerini, ızdıraplarını derinden hissedip onunla birlikte yoğrularak ortaya koyar.  Konserde günümüzün en başarılı sanatçılarından, dünyaca ünlü besteci ve piyanist Fazıl Say, doğaya ve yaşama adadığı yepyeni bir programla izleyici karşısına çıkacak. Fazıl Sayı bu açıdan başarılı ve duyarlı bir sanat insanı olarak görüyorum. Ben konerimi verip giderimle olmuyor. O zaman bir sanat insanı olamazsınız. Belki belli eserleri belli notları iyi vurarak çalabilirsiniz. Ama ruhu olan bir melodi çıkarmış olursunuz. Fazıl Sayı dünyaca takdir edilen bir sanatçı olmasında da bu duyarlılığı yatıyor.

 

Kaçırılmayacak bu konseri izlemek isteyenler; 19 Ağustos Perşembe akşamı Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu’nda olabilirler.   Fazıl Say’a önemli bir isim daha eşlik edecek. Bu yıl Uluslararası Klasik Müzik Ödülleri’ne (ICMA) de aday gösterilen, Say’ın tüm keman eserlerini kapsayan albümünde birlikte çalıştığı keman sanatçısı Friedemann Eichhorn ile üç ECHO Klasik ile Diapason d’Or gibi ödüllerin sahibi casal Quartett eşlik edecek.

 

Saat 20.00’de başlayacak “Doğanın Sesi” başlıklı konser, programıyla festivalin Başka Bir Dünya Mümkün başlıklı temasına en çarpıcı yanıtlardan birini verecek. Piyano, keman, viyola ve viyolonsellerin doğaya ve yaşama ses vereceği gecede, bir Türkiye bir de dünya prömiyeri izleyicilerle buluşacak.

 

Fazıl Say’ın Kaz Dağları isimli keman ve piyano sonatının Türkiye prömiyeri; pandemi döneminde bestelediği ve “en iyi eserim” diye nitelendirdiği yeni piyano sonatı Yeni Hayat’ın ise dünya prömiyeri festivalde gerçekleştirilecek.

 

Konserde ayrıca Say’ın, Atatürk’ün Yalova’da bulunan Millet Çiftliği’ndeki çınar ağacı ve köşkünün hikâyesini konu alan Yürüyen Köşk isimli eserinin yanı sıra Brahms ve Barber’dan eserler de seslendirilecek.

Doğaya ve yaşama odaklanan bir konser programı

 

Fazıl Say, Kaz Dağları isimli eserinde, barındırdığı tüm yaşamla birlikte tahribata uğrayan Kaz Dağları’nın soluğuna odaklanıyor. Say bu eseriyle ilgili “Bu gezegende insanlar, bitkiler, hayvanlar, hep beraber gelecek için bir şey bırakmak istiyorsak, var olanı korumak zorundayız. Yaşatmaktan yana olmalıyız. Müzik de zaten bunu anlatıyor,” diyor.

 

Yürüyen Köşk’te dinleyicilerini Atatürk’ün Yalova Millet Çiftliği’ndeki bir çınar ağacı ve köşkün dokunaklı öyküsü, doğa ve yaşam üzerine yeniden düşünmeye teşvik ediyor. Büyüdükçe dalları köşkün içine giren ve kesilmek üzere olan bir ağacı kesilmesine engel olan, köşkün ağaçtan uzaklaştırılmasını istemesinden esinle, Say, “Bir köşk nasıl yürür” sorusunun yanıtını müzikle veriyor.

 

Say’ın pandemi döneminde bestelediği son eseri Yeni Hayat Op. 99 piyano sonatı ise; tüm dünyayı etkisi altına alan ve yaşamı durduran pandemi döneminin izlerinin silinmeye başladığı, insanlığın yeniden hayata döndüğü günleri anlatan bir umut eseri.

 

Konser programında ayrıca Brahms’ın FAE Sonatından Scherzo ile Samuel Barber’ın Yaylı Çalgılar Dörtlüsü’nden Adagio op.11 başlıklı eserleri de yer alıyor.

 

Usta isimler aynı sahnede bir araya geliyor

 

2016 Uluslararası Beethoven İnsan Hakları, Barış, Özgürlük, Yoksullukla Mücadele ve İçselleme Ödülü’nün sahibi olan besteci ve piyanist Fazıl Say, geçtiğimiz yılın Ocak ayında Beethoven’ın 32 sonatını içeren ve iki yıllık yoğun bir çalışmanın ürünü olan dokuz CD’lik albümünü müzikseverlerle buluşturdu. İçinde Kaz Dağları’nın da bulunduğu ve Say’ın tüm keman eserlerini kapsayan Friedemann Eichhorn’un seslendirdiği albüm ise, Naxos’tan yayımlandı ve bu yılın Uluslararası Klasik Müzik Ödülleri’ne (ICMA) aday gösterildi.

 

Friedemann Eichhorn, Berlin’den Hong Kong’a ve oradan Roma’ya uzanan programında, Christoph Eschenbach yönetimindeki Konzerthausorchester Berlin ve Hong Kong Filarmoni, ardından Antonio Pappano yönetimindeki Orchestra di Santa Cecilia di Roma ile konserler veriyor; hızını kesmeden ABD, Çin ve Kore’yi kapsayan turnelere çıkıyor. Sayısı 30’u aşan albüm çalışması, Gidon Kremer ve Yuri Bashmet gibi sanatçılarla oda müziği alanında birbirinden parlak işbirlikleriyle adından sıklıkla bahsettiriyor.

 

Felix Froschhammer (keman), Rachel Späth (keman), Markus Fleck (viyola) ve Sebastian Braun’dan (viyolonsel) oluşan casalQuartett ise izleyicisiyle kurduğu yoğun duygusal bağla benzerlerinden farklılaşıyor. Say ile birlikte verdiği sayısız konsere bir yenisini daha ekleyecek topluluk, üç ECHO Klassik ve Diapason d’Or’un yanı sıra birçok prestijli ödülün de sahibi.

 

Konser biletleri nerede?

 

Konser biletleri passo.com.tr ile İKSV ana gişeden (pazar günleri hariç her gün 10.00-18.00 saatleri arasında) temin edilebilir.

Bilet fiyatları 200 TL, 300 TL, 400 TL ve 500TL.

 

Lale Kart üyeleri tüm konser biletlerinde özel indirimlerden faydalanıyor; Siyah ve Beyaz Lale Kart üyeleri biletlerini %25 indirim; Kırmızı ve Sarı Lale Kart üyeleri ise %15 indirimle satın alabiliyor.

 

Öğrenciler için 80 TL’lik indirimli biletlerin satışı devam ediyor.

 

Konservatuvarların müzik ve şan bölümü öğrencileri de bu yıl da festival konserlerini ücretsiz olarak takip edebiliyor. Bilgi ve rezervasyon için: rezervasyon.iksv.org

Konser Programı

 

  • Fazıl Say / “Yeni Hayat” Piyano Sonatı, op.99
    Süre: 15’

 

  • Fazıl Say / Keman Sonatı No.1, op.7

Süre: 15’

 

I Introduction: Melancholy. Andante misterioso

II Grotesque: Moderato scherzando

III Perpetuum mobile: Presto

IVAnonymous: Andante

V Epilogue: Melancholy. Andante misterioso

 

  • Fazıl Say / “Kaz Dağları” Keman Sonatı No.2, op.82 

Süre: 23’

 

  1. Doğa Katliamı
  2. Yaralı Kuş

III. Umut Ayini

 

Ø Johannes Brahms / FAE Sonatından Scherzo

Süre: 4’

 

  • Samuel Barber / Yaylı Çalgılar Dörtlüsü’nden Adagio op.11

Süre/ Duration: 8’

 

  • Fazıl Say / “Yürüyen Köşk” Atatürk Anısına, op.72

Süre: 15’

 

  1. Aydınlanma
  2. Karanlığa Karşı Mücadele

III. Yaşamaya İnanç

  1. Çınar

 

 

Festivaldeki COVID-19 önlemleri hakkında

49. İstanbul Müzik Festivali’nin açık hava mekânlarda gerçekleştirilecek tüm konserleri, COVID-19 önlemleri kapsamında alınacak tedbirlere uygun düzenlenecek.

 

Mekânlarda alınan tedbirleri ve COVID-19 Etkinlik Rehberi’ni muzik.iksv.org/tr/onemli-bilgiler adresinden inceleyebilirsiniz.

 

 

  1. İstanbul Müzik Festivali’yle ilgili gelişmeleri festivalin internet sitesinden ve sosyal medya hesaplarından takip edebilirsiniz:
  2. YOUTUBE KANALIMIZI DA TAKİP EDEBİLİRSİNİZ

 </>

muzik.iksv.org/

instagram.com/istanbulmuzikfestivali

twitter.com/muzikfestivali

facebook.com/istanbulmuzikfestivali

youtube.com/user/iksvistanbul
spotify.com/user/istanbulkultursanatvakfi

#istanbulmüzikfestivali
#başkabirfestival

PAYLAŞIM
Önceki İçerik18. ULUSLARARASI BODRUM BALE FESTİVALİ “GANGSTER” MÜZİKALİ İLE BAŞLIYOR
Sonraki İçerikSakarya Meydan Muharebesi Programı : “22 Gün 22 Gece Kurtuluşun Adımları”
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan