Tiyatrokare 28. Sanat yılında değişik izleyici kitlelerine hitap eden beş farklı oyun sahneleyecek. Ahmet Ümit’in çok sevilen romanı “BEYOĞLU’NUN EN GÜZEL ABİSİ” sahneye uyarlanıyor.

 

Tiyatroseverlerin çok özlediği bir isim, gerçek bir tiyatro starı uzun bir aradan sonra artık klasikleşen bir oyunla sahneye dönüyor


nbsp;

TİYATROKARE’DE EKİM; KASIM; ARALIK:

Melek Baykal’ın sekiz yıl sonra sahneye döndüğü ve Suna Keskin ile başrolü paylaştığı “AHUDUDU” , genel istek üzerine dördüncü sezona giriyor.  Joseph Kesselring’in  yazdığı bu kara komedide, yalnızlığa çare bulduklarını düşünen iki yaşlı kadının yardımseverlik sancıları dile getiriliyor. Nedim Saban tarafından modern toplumda suç, ceza, masumiyet kavramları öne çıkartılarak sahneye konulan oyunda Nedim Saban da Zeki Paşa rolüyle tekrar sahneye dönüyor. Oyunda Suna Keskin,  Melek Baykal ve Nedim Saban’ın yanısıra Cem Güler, Bülent Seyran, Birol Engeler,  Özgür Yetkinoğlu,Ender Gülçiçek, Aysuda Dalgıç rol alıyorlar.

“AHUDUDU” 28 Eylül,18 Ekim, 22 Kasım, 18 Aralık’ta  Trump Kültür Merkezi, 14, 15 Kasım’da Ankara Şinasi Sahnesi,4 Aralık Bursa , 5 Aralık İzmir AKM, 6 Aralık’ta Konak, 7 Aralık’ta Aydın’da sahnelenecek.

Tiyatrokare’nin interaktif komedisi ŞEN MAKAS bu yıl daha yoğun sahnelenecek. Geçtiğimiz yıl Melek Baykal’ın rahatsızlanarak rolünü bir süre için devrettiği  oyuna geri dönen Baykal: “Oyunda dul ve hayat dolu bir kadını canlandırıyorum. Seyirciyle sürekli iletişim içinde olduğum ve bana  stand up komedideki rahatlığı sağlayan rolümü çok özledim.” dedi. Amerikan Tiyatro Tarihinin En Uzun Süreli Oynanan Oyunu olarak Guiness Rekorlar Kitabı’na geçen ve Schwarzkopf Türkiye sponsorluğunda oynanan  “ŞEN MAKAS”  üç yıldan  bu yana Türkiye’nin pekçok yerinde kapalı gişe oynandı. Türünün tek örneği olan interaktif komedi, seyircinin katılımıyla her gece farklı şekilde oynanıyor ve farklı biçimde sonuçlanıyor.   Nedim Saban ‘ın yönettiği, Anıl Ateş Işık’ın sahne tasarımını yaptığı oyunda, Melek Baykal, Bülent Seyran, Özgür Yetkinoğlu, Cem Güler, Müge Kement  ve Jess Molho oynuyor.

“ŞEN MAKAS”, 12 Ekim’de Caddebostan Kültür Merkezi , 24 Ekim, 11 Aralık’ta  Trump Kültür Merkezi, 24 Kasım’da Kozyatağı’nda oynanıyor. Oyun, turnelerine  11 Kasım  Karadeniz Ereğli, 12 Kasım Konya Ereğli, 13 Kasım Ankara Şinasi Sahnesi’nde devam ediyor.

….

Geçtiğimiz yılın en çok ses getiren oyunu  “SÜPER İYİ GÜNLER” ise ödül üzerine ödül almaya devam ediyor. Mark Haddon’un 32 dile çevrilmiş romanı, Simon Stephens tarafından sahneye aktarılmış ve Londra ile Broadway’i sarsmıştı. Oyun, Nedim Saban’ın yenilikçi rejisi ve özenli Türkçe çevirisiyle 2019 yılının başından bu yana sahneleniyor ve eleştirmenlerden büyük övgü topluyor. Seyircilere süper iyi bir gün yaşatmayı hedefleyen oyunda 7507’ye kadar asal sayıların tümünü ezbere bilen, ancak insanları çözemeyen 17 yaşındaki Christopher Boone’un sıradışı yaşamı konu ediliyor. Emir Özden’e üç farklı oyunculuk ödülü kazandıran  proje, Üstün Akmen Tiyatro Ödülleri’nde Yılın Prodüksiyonu seçildi ve  İstanbul Kent Üniversite Öğrencileri tarafından “Yılın Oyunu” olarak değerlendirildi. Nedim Saban’a Yılın Sosyal Sorumlulukta Fark Yaratan Tiyatro Sanatçısı” olarak YEKÜV Ödülü ve Yılın Yenilikçi Tiyatro Yöneticisi olarak Best Of City Ödülünü kazandıran “SÜPER İYİ GÜNLER”, Türk Tiyatrosu’nda ilk kez kullanılan bir teknolojiyle izleyicilere üç boyutlu eşsiz bir deneyim yaşatıyor.  Süper İyi Günler, Ford Türkiye ana sponsorluğunda, Beko, Michelin’in katkılarıyla, T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı desteğiyle hazırlandı.

Oyunun Tufan Dağtekin tarafından gerçekleştirilen görsel tasarımı ve animasyonları, Kerem Çetinel tarafından tasarlanan dekor ve ışığı, dünya sahneleriyle yarışıyor. Son Feci Bisiklet’in müzikleri bestelediği SÜPER İYİ GÜNLER’in koreografisi Orçun Okurgan’a ait. Oyunda Emir Özden’in yanısıra, Korel Cezayirli, Ayça Erturan, Didem İnselel, Cem Arslan, Onur Kırat, İbrahim Can Sayan, Şebnem Şeviktürk, Beste Koçak, Sevcan Başaydın, Uğur Can Arıkan rol alıyor. Suna Keskin ise büyük bir sürpriz yaparak oyunun ikinci yılına 17 yaşındaki Christopher’ın 75 yaşındaki en yakın arkadaşı olarak katılıyor.

Dekor ve sahne hazırlığının  çok özel bir hazırlık gerektirmesi nedeniyle çok farklı salonlarda oynama şansı olmayan “SÜPER İYİ GÜNLER”, sezonu 30 Ekim’de Kozyatağı’nda, 9 Kasım’da Beşiktaş Fulya Sanat Merkezi’nde perde açacak. Oyun 16, 17 Kasım Ankara Şinasi Sahnesi’nin ardından, 18 Kasım’da Konya, 23 Kasım, 14, 15 Aralık’ta Trump Kültür Merkezi’nde sahnelenecek.  SÜPER İYİ GÜNLER’in Aralık programında ise Adana, İskenderun ve Kayseri var.

Süper İyi Günler oyun fotoğrafları:  : https://drive.google.com/drive/folders/1j5QQk0FZc6ZMP8VT-WoOb_BFe8LejPSl

 

TİYATROKARE 3 FARKLI OYUNLA ANKARA’DA

Yıllardır Ankara turneleri geleneksel hale dönüşen Tiyatrokare, repertuarındaki üç farklı oyunla Şinasi Sahnesi’nde yine bir  mini festival yapacak. 13 Kasım Şen Makas, 14, 15 Kasım Ahududu, 16, 17 Kasım Süper İyi Günler oyunları ard arda Şinasi Sahnesi’nde perde açacak. Biletler satışta.

Tiyatrokare’nin güncel programları www.tiyatrokare.com.tr, Facebook: @tiyatrokare1992, İnstagram: @tiyatrokare1992 hesaplarından takip edilebilir. Biletler gişelerde ve Biletix’te satışa sunulmuştur.

Karnaval Media Tiyatrokare’nin 28. Sanat sezonunun medya sponsoru olmuştur.

PAYLAŞIM
Önceki İçerikSinemada haftanın lideri Ad Astra oldu Skandallarla Anılan ‘Annem’ Filmi Üçüncü
Sonraki İçerikSadri Alışık Anadolu Tiyatro Oyuncu Ödülleri verildi
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan