Bu yıl 8. si düzenlenen Malatya Uluslararası Film Festivali görkemli bir törenle sona erdi. Davetli olarak katıldığım festivalin tüm heyecanını yerinde görme şansı elde ettim. Bir hafta boyunca tüm şehir sinema ile yatıp sinema ile kalktı adeta.
Filmleri izlemek için gittiğimiz sinemaların önünde her seans büyük kuyruklar oluştuğunu gözlemledim. Hatta ilk gün Cem Yılmaz’ın film sonrası söyleşisinde salona girebilmek için öyle bir izdiham yaşandı ki söyleşi çok uzun süremedi. Festival kapsamında 7’den 77’ye herkesin düşünülmüş ve her yaş grubuna yönelik etkinliklerin planlanmış olması takdire şayan doğrusu. Çocuklar için yapılan film gösterimleri, Osman Sınav ve Nuri Bilge Ceylan gibi duayenlerin söyleşileri, sette iş güvenliği sunumu, Huzur evinde film gösterimi bunlardan sadece birkaçı.
Festivalin onur konukları Şener Şen, Cem Yılmaz, Perran Kutman ve Osman Sınav’ın da katılımlarıyla organizasyona yakışır bir açılış töreni gerçekleşti. Festivalin önemi, vizyon ve misyonu Malatya’nın tarihi ve kültürel güzellikleri eşliğinde farklı konuşmacılar tarafından vurgulandı.
Festivali çok kıymetli dostlar Filmsan Vakfı Müdürü Kıvanç Terzioğlu, Sinematopya Yayın Yönetmeni Güney Birtek, Yazar Sayım Çınar, Oya Doğan, Mehmet Erduğan ve En Son Haber editörü Ergül Tosun ile takip ettik. Şahsım adına çok değerli fikir alış verişleri ve güzel paylaşımlar oldu. İkinci gün gittiğimiz Arslantepe Höyüğü ve Battalgazi Ulu Cami gezisinde oldukça etkileyici manzaralara şahit oldum. Bölgenin tanıtımı için uluslararası düzeyde büyük emek veren Arkeolog Cem Kaya’nın harika sunumuyla zamanda yolculuk yaptık adeta.
Bir diğer gezimiz olan Malatya Sanat Sokağı’nda bağlamadan resme, gitardan ebruya kadar çok güzel etkinliklerin ve eğitimlerin yapıldığını görmek beni sanat adına çok mutlu etti. Ama asıl şaşkınlığa düşürense Fotoğraf Makinesi Müzesi oldu. İlk fotoğraf makinelerinden günümüze uzana yelpazede yüzlerce makinenin hikayesine tanık olmak muazzam bir deneyim oldu benim için. Müze sorumlusu Emre İnan’a muhteşem sunumu ve ilgisi için çok teşekkür ediyorum.
Bu tür festivaller düzenlenen kent için oldukça önemlidir. Şehrin hem ulusal hem uluslararası düzeyde tanınmasına müthiş fayda sağlıyor. Şehrin kültürel ve tarihi yönleri konusunda farkındalık artıyor. Festivaller başka türlü yapamayacağınız kadar reklam malzemesi sunuyor. Tabi burada sürekliliğin altını çizmek gerek. Zihinlerde yer etmesi ve kalıcı olması için bu şart. Nasıl ki bir Antalya, bir Adana dendiğinde festival akıllara geliyorsa bu Malatya için de öyle olmaya başladı. Bu çok önemli bir gelişme. Dilerim bu organizasyon kesintisiz ve büyüyerek devam eder.
Son olarak bizleri çok güzel ağırlayan Büyükşehir Belediye Başkanı Hacı Uğur Polat, Festival Direktörü Suat Köçer ve Batuhan Zümrüt başta olmak üzere tüm organizasyon ekibine teşekkürlerimi sunuyorum. Benim açımdan en büyük kayıp ise programımdan dolayı birkaç gün önceden ayrılmış olmamdı. Levent Vadisi ve Nemrut gün doğumunu kaçırmış oldum. Umarım sonraki gelişlerimde bunu da telafi ederim.
Malatya’dan zihnimde çok güzel anılar ve kadim dostluklara atılan adımlar ile döndüm. Daha nice 8 yıllara Malatya.
www.dirensanat.com
Umut Sefa Yıldız
