Emre Karayel’in rol aldığı tek kişilik ‘Oksimoron’ galası 27 Nisan Cuma akşamı TİM Show Center’da gerçekleşecek. ‘Oksimoron’ kadın-erkek ilişkilerini bir ayrılık hikâyesi üzerinden sorguluyor. Robert Dubac’ın ‘Oksimoron-Erkek Aklı’ oyunundan Zeki Enes Akkan’ın uyarladığı oyunun yönetmenliğini Erdal Beşikçioğlu üstleniyor. Özge Kayakutlu’nun dilimize aktardığı oyunun ışık tasarımını Mustafa Bal, afiş tasarımını Hande Şiri üstleniyor.

Birbiriyle çelişen ya da tamamen zıt iki kavram bir araya geldiğinde, bu iki karşıt anlam bazen birbirini götürmek yerine yepyeni bir anlam doğurmakta. İşte oluşan bu yeni ifadeye ‘oksimoron’ deniyor. XX ve XY, iki farklı kromozom dizisi. İki farklı cinsiyet, iki farklı bakış açısı: Kadın ve erkek! Doğal oksimoron… Her şeyin ancak zıddıyla var olduğu evrensel düzende, varoluşunu bizzat kendi zıddına borçlu olan bu iki genetik mucize, varlıklarının sürekliliği için tek bir şeye ihtiyaç duyuyorlar: Dengeye. Peki, o dengeyi bulabilmek o kadar kolay mıdır? İşte ‘Oksimoron’ hayatın en doğal ‘oksimoron’unu, kadın ve erkeği merkezine alarak “Kadın ne ister?” sorusuna eğlenceli bir yorum getiriyor. Emre Karayel’in canlandırdığı Semih’in beyninin içindeki kadın-erkek mücadelesinde bu dengeyi ararken, kendilerini bulacakları bir yolculuk sunuyor.

Tatbikat Sahnesi’nin, tek perdelik ‘Oksimoron’ oyununun seyircili galası, 27 Nisan 2018 Cuma akşamı saat 20.30’da TİM Show Center’da gerçekleşecek. Seyircili galanın biletleri, Biletix’ten ve gişeden temin edilebilecek.

 

Bilgi için: biletix.com

tatbikatsahnesi.com

PAYLAŞIM
Önceki İçerikTato-Baba Turneye Çıkıyor
Sonraki İçerik9.8’in Ateşi Seni de Yakar belgeseline ödül
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan