Başkentin en uzun soluklu etkinliği ve Ankara’nın sanatsal hayatında önemli bir yer edinerek 34 yıldır ayakta kalmayı başarmış Uluslararası Ankara Müzik Festivali 4 ile 26 Nisan 2018 tarihleri arasında 35. kez sanatseverlerle buluşacak. Sevda – Cenap  And  Müzik  Vakfı  tarafından  düzenlenen 35. Festival’de, başta ülkemizin yetiştirdiği sanatçılarımız olmak üzere İspanya, Macaristan, ABD, Gürcistan, Çek, Cumhuriyeti, İtalya, Romanya’dan klasik müzik, dans ve caz alanlarının seçkin örneklerini sunacak 400’e yakın sanatçı ve topluluk yer alacak.

Festivalin afişi Afiş Yarışması’nda  oybirliği ile birinciliğe layık görülen Amir Asgari imzasını taşıyor.

 

ORKESTRA KONSERLERİ

Festivalin açılış ve kapanış konserlerinin senfonik orkestralarca gerçekleştirilmesi, Başkent Ankara ve ülkemizin müzikal kapasitesinin yansıtılması, genç solistlerimizin uluslararası  işbirliği konserlerinde yer alması, ilk seslendirmeler, özel yıldönümlerinde bestecilerin anılması gibi gelenekler bu yıl da korunuyor. Festival,  her yıl olduğu gibi 4 Nisan’da vakıf eliyle kültürel mirası sürdürülen Cenap And anısına düzenlenen Rengim Gökmen’in yönettiği İdil Biret’i soliust olarak katılacağı Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nın konseri ile açılıyor.  Kapanış konseri ise Vakfı ve Festivali günümüzdeki çizgisine taşıyan Mehmet Başman’ı anısına düzenleniyor. 26 Nisan’daki Romanya’dan  Constantin Grigore’nin yöneceği Sibiu Filarmoni Orkestrası’nın  konserinin solisti keman sanatçısı Gabriel Croitoru. Her iki konser de MEB Şura Salonu’nda

ODA MÜZİĞİ

Franz Lizst Oda Orkestrası ve  genç kuşağın başarılı temsilcisi keman sanatçımız Alican Süner’in konseri 11 Nisan’da MEB Şura Salonu’nda;  Festivale özel repertuarları ile oda müziğinin başarılı genç toplulukları Bosphorus Trio 16 Nisan’da, Saygun Quartet 18 Nisan’da Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Salonu’nda dinlenebilecek… Türkiye’de ilk seslendirmelere yer verdikleri özel programları ile  şef Burak Onur Erdem yönetiminde Kültür Bakanlığı Devlet Çoksesli Korosu’nun konseri ise 17 Nisan’da yine CSO Salonu’nda.

DANS

Festivalin dans etkinlikleri MEB Şura Salonu’nda dans severleri bekliyor:  Compania Flamenca El Carpeta & Antonio Canales,  Antonio Montoya Flores  Farruco’nun torunları olan iki kardeş ile efsane Canales’in büyük birlikteliği. İspanya’nın son dönem en gözde dansçıları arasında gösterilen El Carpeta ve  Farruco’nun Türk seyircisi ile ilke kez buluşacak müthiş şovu 6 Nisan’da. 5 kıta 88 ülkede 9200 performans ile 50 milyon seyirciye ulaşmış Gürcistan Devlet Balesi ‘Sukhishvili’yi dans severler 13 Nisan’da izleyebilecek. Modern baleye getirmiş oldukları zengin içerik ve bakış açısı ile İtalya’nın uluslararası arenada başarılı temsilcisi olan Spellbound Modern Dans Topluluğu’nun gösterisi 25 Nisan’da ,

CAZ

Eleştirmenlere göre cazın klasik piyanoda en iyi icracılarından olan David Hazeltine, davulda  Joe Farnsworth ve basta David William oluşan Trio’su ile 14 Nisan’da; Dünya caz sahnelerinin ünlü piyanistlerinden Cyrus Chestnut, basta Giorgos  Antoniou davulda ise Esteve Pi’den oluşan Cyrus Chestnut Trio’nun konseri  21 Nisan’da MEB Şura Salonu’nda.

Bilet satışları 15 Mart’ta başlayacak olan festivalin biletleri 20 TL ile iki etkinlikte en yüksek 125 TL arasında değişiyor. Öğrencilere ve toplu satışlara indirim uygulanıyor.

www.ankarafestival.com

 

 

 

ankara müzik festivali konukları

ankara müzik festivali sanatçıları
ankara müzik festivali programı
ankara müzik festivali sahneler
ankara müzik festivali nerede?
ankara müzik festivalinde kimler var
PAYLAŞIM
Önceki İçerikBir Baba Hamlet
Sonraki İçerikHAKAN YILMAZ’DAN YENİ SİNEMA FİLMİ GELİYOR
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan