!f İstanbul’un ödülleri açıklandı

0

17. !f İstanbul Bağımsız Filmler Festivali’nin ödülleri 25 Şubat akşamı Soho House İstanbul’da yapılan kapanış töreninde açıklandı. Ahmet Rıfat Şungar’ın sunuculuğunu yaptığı gecenin açılış konuşmasını yapan festival direktörleri Serra Ciliv ve Pelin Turgut, festivalin 17. yılının hikâyesini anlattılar.

Sabit Doğan
mail:info@dirensanat.com

“Sinemada cesur hikâye anlatımı ve biçimsel arayış” kriterlerinin gözetilerek, “yılın en ilham veren yönetmeni”nin seçildiği Uluslararası Keş!f Yarışması’na 8 film katıldı. 5.000 A.B.D. Doları para ödüllü Keş!f Ödülü’nün seçici kurulunda İngiliz oyuncu Alex Sharp; sinema yazarı ve film küratörü Eric Hynes ile oyuncu Jale Arıkan yer alıyordu. Seçici kurul, “Cesareti, dışavurumculuğu, hayat dolu yapaylığı; özgürlüğe, kuraldışı olana ve kişinin kendi kendini tanımlayabilmesine dair isyankar duruşu ve insanlığın yeraltı tarihine hayat veren özgün dünyası” nedeniyle ‘Les garçons sauvages / Vahşi Oğlanlar’ın Fransız yönetmeni Bertrand Mandico’yu ‘Yılın Keşfi’ seçti. Seçici kurul ayrıca; “Kalbi kocaman insanlığı, sinemada az rastlanan bir bakış açısını sunarkenki cesareti; ve yarattığı bu bakışın içinde derin katmanlarda bulduğu güzellik, mizah ve duygu için, tüm jüriye derinden dokunan bir işçi sınıfı yolculuğu” gerekçesiyle ‘Araby / Arap’ filmiyle Brezilyalı yönetmenler João Dumans ve Affonso Uchoa’ya Jüri Özel Ödülü’nü verdi.


Banu Bozdemir, Gül Yaşartürk ve Sevin Okyay’dan oluşan Sinema Yazarları Derneği (SİYAD) jürisinin Uluslararası Keş!f Yarışması seçimi, “Küresel kapitalizm krizinin işçi sınıfının üzerinde yarattığı ahrazları etraflıca ve seyircinin ilgisini kesmeden anlattığı, kentsel dönüşüm dahil yeni dünya düzenine eski usul bir bakış attığı ve bunu etkili bir söylemle gündemimize tekrar taşıdığı” gerekçesiyle ‘The Nothing Factory / Hiçlik Fabrikası’ filmiyle Portekizli yönetmen Pedro Pinho’dan yana oldu.

Bağımsız Filmler Festivali Ödülleri


!f İstanbul’un dört yıl önce başlattığı ve aktivist belgesellerin yarıştığı 5.000 A.B.D. Doları değerindeki Aşk & Başka Bi’ Dünya Ödülü için yedi film yarıştı. İngiliz yazar ve aktivist Juliet Jacques; yazar, gazeteci ve düşünür Karin Karakaşlı ve oyuncu Teoman Kumbaracıbaşı’ndan oluşan seçici kurul, Kanadalı Laura Bari’nin birlikte yaşlanan iki kuzenin hikâyesini anlatan filmi ‘Primas / Primalar’ı yılın en yaratıcı belgeseli seçti. Kumbaracıbaşı ‘Primalar’ı birinci seçme gerekçelerini “Sadece travmayı araştırırken gösterdiği cesaretle değil, ayrıca ve özellikle iyileştirici ve umut verici gücüyle jüri için öne çıkan bir film oldu. ‘Primalar’ın başından sonuna akan enerjisi ve öfkesi, ve tabii aynı zamanda ortaya koyduğu bağışlayıcılık ve şefkat duygusu bizi büyüledi. Filmin başındaki ışık kulesiyle ve sonundaki timsah kızla sembolize edilen, karakterlerin en karanlık anlarının ışığa dönüşme hali bizi özellikle çok etkiledi” olarak belirtti.
Seçici kurul ayrıca, “Sadece insanlara ve bir yere değil, eve olan aşkıyla, zamanımızda yükselen milliyetçiliğe karşı can alıcı bir mesaj verdiği” gerekçesiyle Mila Turajliç’in yönettiği, Sırbistan, Fransa ve Katar ortak yapımı olan ‘The Other Side of Everything / Her Şeyin Diğer Yanı’na Aşk ve Başka Bi’ Dünya Yarışması Jüri Özel Ödülü’nü verdi.


Festivalin son bir yıl içerisinde Türkiye sinemasında üretilmiş ya da Türkiye ile ilgili filmleri buluşturan yeni bölümü !f Yeni’de gösterilen 7 film arasından seyircilerin oylarıyla seçilen Emre Erdoğdu’nun filmi ‘Kar’ Seyirce Ödülü’nün sahibi oldu. Film, CGV Arthouse’un İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya ve Eskişehir’de bulunan salonlarında gösterim imkanı yakaladı.
‘Türkiye’den Kısalar’ bölümünde gösterilen 27 kısa filmin arasında siyercinin oylarıyla belirlenen gösterildiği sıralamada; Volkan Güney Eker’in yönettiği ‘Bıraktığın Yerden’ En İyi Kısa seçilirken, Ayce Kartal’ın ‘Kötü Kız’ı ikinciliği, Nehir Tuna’nın ‘Ayakkabı’ filmi de üçüncü oldu. Eker, bir sonraki filmi için Atlas Digital & Film Production’tan post production desteği kazandı.

ifistanbul ile ilgili aramalar

if istanbul biletix

if istanbul 2018 filmleri

if film festivali 2018

if istanbul konser

if istanbul beşiktaş

if istanbul 2018 biletix

if istanbul ekşi

if istanbul 2018 eksi

bağımsız filmler ile ilgili aramalar

if film festivali 2018

if istanbul 2018 filmleri

if istanbul bilet

if istanbul biletix

if performance hall istanbul

if istanbul beşiktaş

bağımsız filmler izle

bağımsız film önerileri

PAYLAŞIM
Önceki İçerikÇAĞDAŞ BALE TOPLULUĞU, KÜLTÜR ÜNİVERSİTESİ’NDE
Sonraki İçerikTİYATRO FORA’DAN ‘KADINLARIMIZ’
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan