Savaş Özdural’ın yazdığı ve yönettiği oyunda Saba Tümer, Yosi Mizrahi, Aysun Metiner, Fatih Gülnar, Pelin Turancı ve Savaş Özdural

Tiyatro Ak’la Kara yeni sezon repertuarını açıkladı. Geçen yıl sonu başlayan Barry Collins ’nin ‘Yargı’sı ile James Johnson’in ‘Audıtıon’oyunu sürecek. Yeni oyunları ise süprizler içeriyor.

Sabit Doğan

Savaş Özdural’ın ‘Kadın Aklı, Erkek Aklı’ında televizyonlarımızın ünlü adı Saba Tümer’i izleyeceğiz. Savaş Özdural’ın yazdığı ve yönettiği oyunda ayrıca Yosi Mizrahi, Aysun Metiner, Fatih Gülnar, Pelin Turancı ve Savaş Özdural . Kadın erkek ilişkilerinin en ayrıntılı bir biçimde sahneye taşınacağı oyunda kahkaha dozunun en yükseğe çıkacağını vurguluyor Savaş Özdural.i

İkinci süpriz Atatürk’ün yaşamından kesitler içeren br oyun. Atatürk’ün “Mevzubahis olan vatansa gerisi teferruattır” Sözünden yola çıkarak Rusuhi Bey’in torunu Savaş Özdural’ın yazdığı oyunda Rusuhi Bey’ rolünü de o üstleniyor. Ön planda 1881’den 1938’e kadar Atatürk’ün hayatını seyrederken, arka planda Kurtuluş Savaşı, Cumhuriyet’in kuruluşu ve Atatürk devrimlerinin nasıl gerçekleştiği sergileniyor. Soyadı kanunundan sonra Atatürk tarafından Savaş soyadı verilen Rusuhi Bey’in gerçek günlüklerinden faydalanarak da yazılan sahnelerde olağanüstü bir yaşam hikayesine tanıklık ederken, Atatürk’ün yaşadığı ve çoğu bilinmeyen çok özel hikayelere şahit olunacak.Sezonun ikinci yarısında sahnelenecek oyunun kadrosu henüz tamamlanmadı.

Ak’la Kara’nın üçüncü oyunu Kerem Kobanbay’ın yazdığı ‘Üç Dahi’… Paranoid şizofren bir müzisyen, obsesif kompulsif bozukluğu olan bir bilim adamı ve otizm spektrum bozukluğu olan bir medyum kapalı tutuldukları klinikte gizli bir deney üzerinde çalışmaktadır. Kliniğe yeni atanan başhekim onları anlamaya çalışmakta, baş hemşire, kat hemşiresi ve hastabakıcı ise bir işler çevirmektedir. Kimsenin kimseye güvenmediği bu klinikte, işler git gide sarpa saracaktır… Murat Sarı’nın yönettiği oyunda rolleri Levent Ünsal, Buket Dereoğlu, Aydoğan Temel, Bedia Ener, Kerem Kobanbay, Adem Türker, Aslı Kobanbay, Seda Gün, Taylan Atlıhan paylaşıyor.

Geçen yıl tiyatro sezonun ikinci yarısında seyirci karşısında çıkan ‘Yargı’yı tiyatro seyircisi uzun yıllar Zafer Diper’den izlemişti. Bu kez Savaş Özdural’ın çok farklı yorumuyla izleyeceğiz. Collins’in oyunu izleyenlere bir çok şey hatırlatacak.

 

fusun-pelin
Füsun Kostak-Pelin Turancı

Sahne dünyasının acımasız perde arkasını sahneye taşıyan ‘Audıtıon’da Füsun Kostak ve Pelin Turancı rol alıyor… İçinde oyunculuk ateşi yanan Lauren 15 dakikalık bir rol için seçmelere katılır. Bu seçme değerlendiremeyi yapan yönetmen Stella’nın akıl almaz egzersizleriyle bir kaosa dönüşür. Kendi hayatında yolculuk yapmak zorunda kalan Lauren, Stella’nın alaycı, buz gibi tecrübesine kapılmıştır… Bu düellonun kazananı rolü için kendinden vazgeçen Lauren mi, yoksa bir kukla yaratmaya çalışan Stella mı olacaktır?…

Tiyatro Ak’la Kara Perdesini 30 Eylül’de açıyor.

Sabit Doğan

www.dirensanat.com

saba tümer kimdir? saba tümer oyunları,saba tümer tiyatro,saba tümer programları,  tümer hayatı,saba tümer yazıları,tümer oyunculuk,saba tümer programları,saba tümer yaşı, saba tümer akla kara, tiyatro akla kara oyunları, tiyatro akla kara yargı, tiyatro akla kara atatürk, akla kara sezon, akla kara üç dahi, kara kara yönetmen, oyuncu kadrosu,atölye, tiyatro kursları,savaş özdural, pelin turancı, yeni oyunlar, oyunların konusu,program,oyun tarihleri, oyuncular hakkında bilgi, oyun eleştirileri
PAYLAŞIM
Önceki İçerikAyşen Gruda sahnede 55’inci yılını kutluyor
Sonraki İçerikMalatya Film Platformu”na 108 Proje Başvurdu
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan