Tiyatro oyunculuğu ile sanat dünyasına adım atan Ayşen Gruda sinema ve televizyonda da oynadığı rollerle seyircinin hafızasında yer etti. İlk kez 1962 yılında ‘Kongre Eğleniyor’ adlı oyunla sahneye çıkan sanatçı 55’inci sanat yılında ‘Kırkından Sonra’ oyunuyla seyircisiyle buluşacak.

 

Sabit Doğan

Gruda, geçen yıl  Yeşilçam anılarından derlediği tek kişilik ‘Deli  Kadın Ayşen Gruda’ oyunu ile uzun bir aradan sonra sahneye dönmüştü. Tiyatro oyunlarının yanı sıra çok sayıda filmin senaristliğini yapan ve oyunlarını sinemaya da uyarlayan İspanyol yazar Alfonso Paso’nun yazdığı ‘Kırkından Sonra’ yazarın diğer oyunları gibi insanların aşk, evlilik, arkadaşlık gibi konularda yaşadığı çelişkileri mizahi açıdan sahneye taşıyor. İki farklı kuşağın aşk hayatından kesitler sunarken ‘aşk’ın gençliğin tekelinde olmadığını kırkından sonra da yaşanabileceğini gösterirken yaşanan durumlardaki gülmeceyi de açığa çıkarıyor Alfonso Paso… Yazarın yakın geçmişte ‘Evet İstiyorum’ ve ‘Beni Yeniden Sev’ oyunları sahnelendi.

Ayşen Gruda oyunculuğunun yanı sıra röportajlarında sözünü sakınmamasıyla da sanat dünyasında ünlenmiş biri. Her zaman sanatçının toplumsal sorunlara ilgi duymasını, muhalif bir kişiliği olmasını savunur. Mizahi bakışlarını sanat dünyasına da yönlendiren Guruda, en son Hürriyet gazetesinin Kelebek ekinde Ömür Gedik’in röportajında Cem Yılmaz hakkında “Beni almazsa kendisi kaybeder” demiş, Şener Şen’e için “Ben ondan daha komiğim” diyerek bu özelliğini sürdürdü.

‘Kırkından Sonra’da Ayşen Gruda’nın yanı sıra, birçok oyunda yönetmen olarak da adını duyduğumuz Mahmut Gökgöz ve Ahmet Taşdemir, Özge Ünlü, Tezcanonur Hanpa rol alıyor. Yapımcılığını Tolga Güleryüz’ün, yönetmenliğini Murat Sarı’nın üstlendiği oyun geçen mevsim ‘Havada Yüzmek’ ve ‘Ters Köşe’ oyunlarını sahneleyen Jest Tiyatro’nun yapımı.

 ‘Kırkından Sonra’ tiyatro dünyamızın bir diğer emekçisinin oyunu dilimize aktaran Hale Kuntay’ın da yıldönümü kutlaması… Bugünü kadar 37 kitap ve 69 oyun çevirisi yapan ve bu çalışmalarıyla ödüllere değer bulunan Hale Kuntay’ın ilk oyun çevirisi 60 yıl önce 1967’de dilimize kazandırdığı Thornton Wilder’ın ‘Çöpçatan’ıydı.

25 Eylül 2017 tarihinde Kadıköy Halk Eğitim Sahnesi’nde ilk olarak seyirci karşısına çıkacak olan ‘Kırkından Sonra’nın ekim ayı programı şöyle:

02 Ekim Bostanlı Suat Taşer Tiyatro Sahnesi / İzmir

11 Ekim Tiyatro Ak’la Kara Tiyatro Sahnesi / İstanbul

14 Ekim Trump Kültür ve Gösteri Merkezi / İstanbul

15 Ekim Yeni Mahalle Nazım Hikmet  Kültür Merkezi /Ankara

25 Ekim Tiyatro Ak’la Kara Sahnesi / İstanbul

 

KIRKINDAN SONRA

Yazan: Alfonso Paso

Çeviren: Hale Kuntay

Yönetmen: Murat Sarı

Sahne tasarımı: Akın Tezer Tunalı

Kostüm tasarımı: Suhendan Zehiroğlu

Işık tasarımı: Gökhan Gülçebi

Yönetmen yardımcısı: Suhendan Zehiroğlu

Yapım: Tolga Güleryüz

Oyuncular: Ayşen Gruda, Mahmut Gökgöz, Ahmet Taşdemir, Özge Ünlü, Tezcanonur Hanpa

Afiş fotoğrafı: Eren Yiğit

Afiş tasarımı: Galip Aksular

OYUN FRAGMANI

oyunun fragmanı

PAYLAŞIM
Önceki İçerikGülse Birsel’in Aile Arasında Filminin Vizyon Tarihi Belli Oldu
Sonraki İçerikTiyatro Ak’la Kara’dan İki Süpriz: Kurtuluş Savaşı ve Saba Tümer
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan