‘KIRMIZI SİYAH VE CAHİL’İN SON TEMSİLİ

0

 İlk kez Mayıs 2014’te 19. İKSV Tiyatro Festivali kapsamında sahnelenen ‘Kırmızı Siyah ve Cahil’ oyunu 2 Mart 2016 Çarşamba akşamı BitiyatroBisahne’de son kez sahnelenecek. Oyunları en çok oynanan yazarlardan, yaşayan en önemli oyun yazarı olarak kabul edilen Edward Bond’un yazdığı, Gülçin Kaya Rocheman’ın Türkçeleştirdiği, yönetmenliğini ise Fabien Aissa Busetta’nın üstlendiği oyun, Ocak ayında Almanya Mülheim’da Theater an der Ruhr’un davetlisi olarak katıldığı Szene İstanbul günlerinde, sahnelendi ve yoğun ilgisiyle karşılandı. Yaşama şansı hiç olmamış bir adamın, açgözlülüğün ve umutsuzluğun içine düşüşünü hem çarpıcı hem de komik sahnelerle anlatan ‘Kırmızı Siyah ve Cahil’de Laçin Ceylan, Fatih Dokgöz ve Fehmi Karaarslan rol alıyor.

  
Daha doğmadan, annesinin karnında, bir faciada ölmüş bir insan eğer yaşasaydı, nasıl bir hayatı olurdu? Bu hayattan sahneler sunan ‘Kırmızı Siyah ve Cahil’in her bir sahnesinde karakterler, insanlıklarıyla yüzleşeceği seçimlerle baş başa kalıyor. Bitiyatro ve L’alarme-à-l’œil Paris’in ortak prodüksiyonu olarak Türkiye’deki Fransız Kültür Merkezi’nin katkılarıyla gerçekleşen oyun; hem trajik, hem komik sahnelerle, içinde yaşadığımız dünyayı tekrar tartışmamızı öneriyor.
www.bitiyatro.com / www.biletix.com

PAYLAŞIM
Önceki İçerikBABİL- BULUTİYATRO-EMEK SAHNESİ
Sonraki İçerikYABANCI SAHNE’DE MART-2016
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan