GEZİCİ FESTİVAL’İN ANA TEMASI: GÜVENCESİZ HAYATLAR

0

Ankara Sinema Derneği’nin T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkılarıyla düzenlediği Gezici Festival, 21’inci yolculuğuna hazırlanıyor. 26 Kasım ile 10 Aralık 2015 tarihleri arasında üç kentte gerçekleştirilecek. Gezici Festival, Ankara’dan yola çıkarak 26 Kasım ile 2 Aralık’ta Çankaya Belediyesi’nin katkılarıyla Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde gerçekleşecek başkent gösterimlerinin ardından, 4 ile 7 Aralık tarihleri arasında Bursa’ya konuk olacak. Yolculuk, 9 ile 10 Aralık’ta Kastamonu’da tamamlanacak.

 

SABİT DOĞAN
SABİT DOĞAN

Gezici Festival’in bu yılki teması ‘Güvencesiz Hayatlar’. Sürekli ekonomik kriz tehdidi altındaki günümüz toplumlarında iş güvencesi de ortadan kalkmış durumda. Ekonomik istikrarsızlık ve iş güvencesizliği; vasıfsız işçilerden akademisyenlere, göçmenlerden üst düzey yöneticilere, toplumun hemen hemen her kesimini etkiliyor. Gezici Festival de bu yıl, güvencesiz hayat koşullarına odaklanan filmlere özel bir bölüm ayırıyor. Seçkide yer alan filmler, daha iyi bir yaşam umudunun ortadan kalktığı bir dünyada insanlık durumuna odaklanarak, güvencesiz ve istikrarsız koşullar altında toplumsal statülerini yitiren ya da mevcut duruma uyum sağlamaya çalışan bireyleri mercek altına alıyor.  

Cannes Film Festivali’nde başrol oyuncusu Vincent Lindon’a En İyi Oyuncu ödülü kazandıran, Stéphane Brizé imzalı ‘İnsanın Değeri / The Measure of a Man’, güvencesiz çalışma koşullarında birbirlerinin kurdu olmaya zorlanan insanların hikâyesi. Güçlü bir kapitalizm eleştirisi yapan bu sosyal gerçekçi filmde, uzun süredir işsiz bir adamın yeni girdiği işinde karşısına çıkan ve kendisini zor kararlar vermek durumunda bırakan sistemin çirkin yüzü perdeye yansıyor.

21. gezici filöm festivali

İlk gösterimini Berlin Film Festivali’nde yapan Emine Emel Balcı’nın ilk uzun metrajlı filmi ‘Nefesim Kesilene Kadar’, benzer sorunlara bu kez Türkiye’de genç bir kadının perspektifinden bakıyor. Canını dişine takarak çalışıp içinde bulunduğu girdaptan çıkmaya çalışan genç tekstil atölyesi işçisi Serap’ın öyküsü, Türkiye’de çalışma yaşamında ayakta kalmaya çalışan pek çok işçinin de hikâyesi aynı zamanda. Filmin başrol oyuncusu Esme Madra’nın performansı ise ayrıca görülmeye değer.

Emek rejiminde neo-liberal dönüşümün yol açtığı sorunlar belgesel sinemanın da gündeminde. Bölüm kapsamında gösterilecek iki güçlü belgeselin Türkiye’deki ilk gösterimleri Gezici Festival’de gerçekleştirilecek. ‘Amerikan Rüyasına Ağıt / Requiem for the American Dream’ (Peter D. Hutchison, Kelly Nyks, Jared P. Scot) soruna çağımızın en önemli düşünürlerinden Noam Chomsky’nin rehberliğinde bakıyor. Dört yıllık bir süreye yayılan röportajlarında Chomsky, günümüz dünyasında zenginliğin ve gücün dağılımına odaklanıyor. Bunu yaparken kendi politik geçmişini ve Amerika’yı da sorguluyor. Michael Winterbottom’ın yönettiği ‘Kralın Yeni Giysileri’ ise oyuncu Russell Brand ile İngiltere sokaklarını arşınlıyor. Daha önce Şok Doktrini (2009) adlı belgeseliyle neo-liberal politikaları sorgulamaya girişen ünlü yönetmene eşlik eden provakatif oyuncu Brand, gün geçtikçe artan sınıflar arası eşitsizliği çarpıcı ve esprili bir dille gözler önüne seriyor.

SABİT DOĞAN

www.dirensanat.com

 

Bir Cevap Yazın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.