BARIŞIN SESİ KADINLARLA DUYURULUYOR: LYSİSTRATA DÜŞLERİ

0

Tiyatro Tatavla Barışın Sesini  Kadınlarla Duyuruyor: Lysistrata Düşleri

Tiyatro Tatavla, 2015-2016 tiyatro sezonuna yeni oyunu Aristophenes’in ‘’Lysistrata’’sıyla seyirci karşısına çıkmaya hazırlanıyor. Ezber bozan bir yorumun hakim olduğu ‘’Lysistrata Düşleri’’ni hiç böyle izlemediniz!!! Oyun, 10 Ekim 2015 Cumartesi 20:30’da Tatavla Sahne’de

Tiyatro tarihinin ilk savaş karşıtı oyunu olarak bilinen Aristophanes’in yaklaşık 2400 yıl önce kaleme aldığı ve güncelliğini yitirmeyen bir metin olan ‘’Lysistrata – Kadınların Savaşı’’ Tatavla SAHNE’de ‘’Lysistrata Düşleri’’ olarak perde açacak. Oyunda savaşın olmadığı bir dünya ütopyası yaratılıyor; Tiyatro Tatavla oyuncuları ise bu ütopyayı kendi yorumlarıyla bambaşka bir forma sokuyor ve türler arasında da ‘’savaş değil barış’’ diyorlar. Ama dikkat çekici, ama farklı, ama düşündürücü ve de eğlendirici…
10 Ekim 2015’te prömiyeri gerçekleşecek oyun, herkesi şaşırtmayı hedefliyor.
Yönetmenliğini Ömer Akgüllü’nün yaptığı, Tiyatro Tatavla oyuncularının rol aldığı ‘’Lysistrata Düşleri’’, ‘’İnsan neden savaşır?’ sorusunu sahneye taşıyor.
Tiyatro Tatavla oyuncularının yorumuyla izleyeceğiniz ‘’Lysistrata Düşleri’, her alanda karşımıza çıkan savaş olgusunun yarattığı tahribatları tüm çıplaklığı ile sunarken, bunu kadın gözüyle izleyicilere sergiliyor.
Bu çarpıcı oyunun prömiyeri 10 Ekim 2015 Cumartesi günü 20:30’da Tatavla SAHNE’de sahnelenecek. Oyunun biletleri, gişenin yanı sıra Biletix’ten temin edilebilir.

YÖNETMEN: Ömer Akgüllü
OYUNCULAR: Atahan İsmail Keskin,
Aynur Topluoğlu,
Başak Kalkan,
Eka Gelashvili,
Emir Birtan İgit,
Hafize Balkan,
Hande Eleman,
Sadettin Okumuş,
Senem Çil,
Şebnem Usanmaz,
Tuba Zehra Sağlam
Ulaş Akşit

PAYLAŞIM
Önceki İçerikMEKANARTI'NIN YENİ OYUNU O'NDAN SONRA
Sonraki İçerikCAHİDE SONKU MÜZİKALİ TİYATRO KEYFİ İLE SAHNEDE
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan