İstanbul Film Festivali’ndeki yarışmalar ve kapanış töreni iptal edildi

0

 

PKK’lıların kamp hayatını anlatan Bakur/Kuzey’in belgeselinin, Kültür Bakanlığı’nın baskısı sonucunda 34. İstanbul Film Festivali’ndeki gösteriminin iptal edilmesinin ardından Festival yönetimi bugün bir basın toplantısı düzenledi. “Festivalden çekilen filmlerin aldıkları kararı festival olarak destekliyoruz” açıklamasını yaptı ve Festivaldeki tüm yarışmaların ve festival kapanış töreninin iptal edildiğini açıkladı. Kültür Bakanlığı’nın sansürünün ardından Festivalde yer alması beklenen birçok filmin yönetmeni ortak bir açıklama yaparak filmlerini festivalden çekmiş, aynı zamanda uluslararası yarışma jürisi de festivalden çekilmişti.

Festival yönetiminin bugün düzenlediği toplantıda İstanbul Film Festivali Direktörü Azize Tan, Kültür Bakanlığı’nın 11 Nisan’da İKSV’ye bir yazı göndererek, kayıt tescil belgesi olmayan filmlerin gösterilmesi halinde yaptırım uygulanacağını bildirdiğini belirterek, İstanbul Film Festivali’nin ise katılımcılarda belge şartı aramadığını söyledi. “Yönetmeliğin değişmesi için festival olarak daha önce de görüşmelerde bulunmuştuk. Bu yaşananların bahsi geçen yönetmeliğin değiştirilmesi için sinema camiasını bir araya getiren bir fırsata dönüşmesini umuyorum” dedi.Tan, festivalden çekilen filmlerin aldıkları kararı festival olarak desteklediklerini açıkladı. Tan,  festivalde filmlerini göstermeme kararı alan film ekiplerini de gösterim saatlerinde sinema salonlarına gelerek, kendilerine ait olan bu süreyi bir tartışma alanına çevirmeye davet etti.

Uluslararası yarışma jüri başkanı Rolf de Heer de toplantıda bir açıklama yaparak, “Uluslararası Yarışma Jürisi ifade özgürlüğüne bir saldırı olarak gördüğü bu hadise nedeniyle festivalden çekilmiştir” duyurusunu yaptı. Yarışma olmamsına rağmen yarışmadaki filmlerin gösterimlerine devam edileceği açıklandı.

Ulusal Jüri Başkanı Zeki Demirkubuz da “Filmin yasaklanmasına çok önceden karar verilmiş. Kararın siyasi olduğunu düşünüyorum. En iyi filmler faşist dönemlerde çıkar, bu dönemde zekası sinema yapmaya yetmeyen, sinema da yapmasın. Film bahane” dedi.

Festivalden filmlerini çeken 22 yerli filmin yönetmen ve yapımcıları da 14 Nisan Salı günü saat 15.30’da Atlas Sineması’nda bir basın toplantısı yapacaklar.

www.dirensanat.com

sabit Doğan

PAYLAŞIM
Önceki İçerikYAŞAR İLKSAVAŞ: MARKO PAŞA
Sonraki İçerikMerve Engin’in tek kişilik oyunu Kesit son oyununu oynuyor
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan