EDİNBURGH 2014 FESTİVALİ'NDE GAZ MASKELİ SAVAŞ

0

Edinburgh Festival-2014 Gaz maskeli ve piyanolar eşliğinde geçmiş tarihlerdeki savaşlar sorgulandı. Yönetmenliğini Vladimir Pankov’un yaptığı oyun I.Dünya Savaşı’nın 100. yılının değerlendirmesini Rus tiyatrosu ile sahneye taşıyor. Oyun yönetmeni Pankov amacının bir piskodrama yöntemi ile birinci dünya savaşını anlatmak olduğunu belirtiyor.

edinburg festivali1

Gaz maskeleri sessizliği ve isyanı simgeliyor. Piyanonun arkada oyuncular tarafından çalınmaya başlaması ile de isyan başlar.

The War

Moskova’da drama yönetmeni olan Pankov, Müzik, metin,koreografi ve savaş öğelerini kullanarak bir tür tiyatro mozaiğini oluşturuyor. İzleyenlere tam 150 dakika bir karışım sunuyor.

ed-3

işitsel ve görsel öğeleri birleştirerek Pankov yönetmeliğin zirvesine çıkıyor.

ed-4

Oyunun müzikleri Artyom Kim ve Sergey Rodyukov tarafından yapıldı. Sahnede 19 sanatçı, gerçekleşmesi güç koreografları yaparken şarkıları da seslendirdiler.

The War

Pankov dram oynanan oyunda; müzik,şiir,şarkı,dans,ve nesneleri kullarak seyircileri savaşın karmaşası içine çekmeyi başardı.

ed-6

Teknik ustalıkların zirvede olduğu oyun festivale aynı zamanda uluslarası olma değerini kazandırıyor.

The War

Olaylar savaşı engellemeye çalışan bir sanatçı grubu ile 1913 yılında Paris’de başlar.

ed-8

Savaşta hayatını kaybeden bir ingiliz ressamın yakınlarının duyduğu üzüntüyü hafifletmek için piskodrama alması ile devam eder.

The War

Pankov “Savaşların sona erdirmek için değil aksine savaşların üretilmeya çalışıldığı” vurgusunu yapıyor.

ed-10

 

Sonuçta savaş ve intikam bir tiyatro ve sanatla birleşiyor.

www.dirensanat.com

Fotoğraflar :Guardian Murdo MacLeod

PAYLAŞIM
Önceki İçerik4.ULUSLARARASI ÇANAKKALE BİENALİ'NE KATILACAK SANATÇILAR AÇIKLANDI
Sonraki İçerikTİYATRO AK'la KARA'DA YENİ OYUNLAR
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan