İKİNCİKAT ŞUBAT OYUNLARI

yazan
OYUN TARİHLERİ: 6-14-20-26 ŞUBAT 20:30 KARAKÖY

KÜÇÜK

Sami Berat Marçalı’nın  ilk oyunu “Küçük” ile varolan düzenden ve yaşayış biçimlerimizden dolayı çocukların ne ölçüde etkilendiklerini ve yarattığımız şiddet ortamında bu şiddet olgusunu nasıl deneyimleme arzusu içinde olduklarını tartışıyor. Eyüp Emre Uçaray’ın sert rejisiyle seyircileri çocuk yetiştirme konusunda duyarlılığa davet eden “Küçük”, ikincikat-karaköy’de sizleri bekliyor.

“Küçük” ile Uluslararası Interplay Genç Yazarlar Festivali’ne kadul edilen Sami Berat Marçalı, şiddetin doğu-batı çatışmaları, çocukların nasıl yetiştirildikleri ve kişilerin çocukken yaşadıkları her türlü şiddetten ne denli etkinlendiklerini ve bu şiddeti kendi deneyimlemek istediklerinde ne tür bir kaosun çıkabileceğinin bir simülasyonunu ortaya koyuyor.

Özellikle toplumsal hassasiyetiyle öne çıkan oyunda Barış Gönenen, Veda Yurtsever İpek, Memetcan Diper, Esme Madra ve Tuğçe Altuğ oynuyor.
_______
yapacak mıyız?
ay hayır yapmayalım.
ben çok heyecanlandım.
acaba yapmasak mı?
olmaz, hadi yapıyoruz!
pampa biz burada n’apıyoruz?
ben yapamayacağım.
başlama gene!
çok merak ediyorum, ben başlayayım mı?
sus dedim kız sus!
orospu çocukları!
biz hiçbir şey yapmadık, yaptık mı?
_______

OYUN TARİHLERİ: 3-10-17-24 ŞUBAT İKİNCİKAT KARAKÖY

YALNIZLAR KULÜBÜ

hayat ritminin kaybolduğunu hissediyorsan,
ya da hayatına ritim katmak istiyorsan,
fazlaca sıkıldıysan, yeterince dürüst değilsen
“hayat ritmini bul” seni bekliyor.
on hafta. haftada iki dersten toplam yirmi ders.
sonra her şey çok daha güzel olacak.

OYUN TARİHLERİ:1-8-15-22 ŞUBAT SAAT:17:00 KARAKÖY

SÜRPRİZ

Yazar Sami Berat Marçalı, “Limonata”nın temellerini atan “Sürpriz” ile kitap yazmanın, kendini var etmeye çalışmanın, geçmişte yaşadığımız travmalarını hayatımızın odağına bir bahane gibi yerleştirmenin ve bir kadın olarak ayakta durabilmenin zorluklarına odaklanıyor. Eğlenceli rejisiyle seyirciyi saklambaç oynayabilmeye davet ediyor.

“Sürpriz” ile var olma hallerini tartışan oyun, üçleme olarak kurgulanan projenin ikinci ayağı… Önümüzdeki sezon “Beni Bırak” ile hikayenin en sonuna varacağımız oyunların her biri, kendi başına ayakta durmaya çabalayan oyunlardan oluşmakta… Birilerini, bir şeyleri hapsettiğimiz ve onların gitmesine izin vermediğimiz bu oyunda ise “çocukluğumuzu, bahanelerimizi geride bırakabilme” olgusu üzerine…

Naif dokusuyla adından sıkça söz ettiren oyunda Seda Türkmen, Aziz Caner İnan, Iraz Yöntem ve Defne Halman oynuyor.
_______
nasıl bir şey biliyor musun?
mars’a gidememek gibi.
saklambaç oynarken kanatlarının görünememesi gibi.
şarjından bihaber olmak gibi.
evde bulduğun bir fotoğrafı hatırlayamamak gibi.
hayatımıza giremeyen küçük sürprizler gibi.
_______

OYUN TARİHLERİ: 1-8-15-22 ŞUBAT SAAT:30:30/KARAKÖY İKİNCİ KAT

PARTİ:

metehan, hakan, ismail, müge, pınar ve sezin, dostlukları üniversite yıllarına dayanan 6 eski arkadaştır. sıkı dostlukları mezuniyetlerinin ardından sekteye uğramış, sonraki yıllarda görüşememiş bu eski dostlar, metehan’ın kısa süre sonra evleneceği nişanlısı zeyno tarafından organize edilen sürpriz bir bekârlığa veda partisinde ilk kez bir araya gelirler…

yazan-yöneten: cem uslu
oynayanlar: ertürk erkek, sercan gülbahar, elif bilgiç, ayşegül uraz, duygu yetiş, simel aksünger
cem uslu
süre: 140’ – 2 perde

OYUN TARİHLERİ: 4-18 ŞUNAT SEKİZİNCİKAT SAAT:20.30

ATLAS TİYATRO ARAŞTIRMALARI WERTHER& LOTTE

werther, charlotte’a aşık olur. charlotte ise sözlüdür. aşkına karşılık bulamayan Werther, intihara kadar sürüklenir. fakat ölüm bu hikâyenin sonu değil, başlangıcı olacaktır.

YAZAN: J.W GOETHE

UYARLAYAN VE YÖNTEN: SERCAN ÖZİNAN

OYNAYANLAR:  ece çelikçapa, esra yaşar, gizem pilavcı, özge öztürk, özgür özcan

TARİHLERİ:8 şubat 17:00 KARAKÖY

 

 

 

 

 

EVİM! EVİM GÜZEL EVİM!

EVİM! EVİM GÜZEL EVİM! (BULUTİYATRO)

her evde olan şeyler. bahçeli bir evimiz olsun diyen sendin. tanımadığım insanlarla görüşme.
gerek yok kızım o kadar büyütmeye. burası benim de evim. her evde bunlar oluyorsa, batsın o evler. geç kalma abla. Ne olur geç kalma.
umut eve!

OYUN TARİHLERİ:1-7-14-15-21-28 ŞUBAT

SAAT:21:00

SEKİZİNCİ KAT

 

 

 

ÖĞÜT  (EKİP TİYATROSU)

mutluluğumuzun sebebi nedir?… trajedimizin sebebi nedir?… kişi, arzuları için neler yapabilir?…
insan mutlu olmak istiyor, mutluluğu için çabalıyorsa eğer, ne oluyor, nasıl oluyor da yaşamımız en beklenmedik anlarda bir trajediye dönüşebiliyor?..

yazan-yöneten: cem uslu
oynayanlar: sevil akı, engin aydın, erman bağrı, ismail sağır, kerem atabeyoğlu, sema mumcu
süre: 120′ – 2 Perde

OYUN TARİHLERİ: 4-10-17-24 şubat saat:20:30 sekizinci kat sahnede

BERNARDA ALBA’NIN EVİ (OYUNBAZ)

BERNARDA ALBA’NIN EVİ” HAKKINDA

İspanya İç Savaşı’nda faşist rejim askerleri tarafından “eşcinsel bir komünist” oldugu gerekçesiyle infaz edilen Lorca, bu oyunda kurguladıgı “ev” ile iç savaş öncesi maruz kaldığı toplumsal yapıyı adeta yeniden betimler. Bernarda Alba’nın Evi, baskıyla dize getirilen, geleneklerine sıkı sıkıya baglı ama içten içe kaynayan bir ülkedir sanki. Tıpkı, Lorca’nın falanjistler tarafından acımasızca yönetilen dertli İspanya’sı gibi.

Evin “erkeginin” ölümü üzerine sekiz yıl sürecek bir yas ilan eden Bernarda, beş kızını ve kendini ata ocağına hapseder. Bu öylesine eşsiz bir yastır ki, artık kapılardan, pencerelerden hava bile sızmayacaktır içeri. Çünkü “dedesinin evinde de böyle olmuştur, babasının evinde de”. Kocasının ölümü ile “erkeğe has(!)” bir idareyi üstlenen Bernarda, kendisini de bir kurbana dönüştüren geleneğe sımsıkı tutunarak, hükmetmeye başlar. Artık kendi evinin tahammülsüz ve korkulan kanunudur.

Odalarda, evin erkeğinden miras kalan bastonun tıkırtıları eşliğinde, tahakküm kol gezer. İliğe kemiğe kadar işleyen, hane halkının sınıf farkı gözetmeksizin birbirlerine ölesiye uyguladıkları, belki de hiçbir zaman kullanamayacakları çeyizleri gibi, ince ince işledikleri bir tahakküm…

Bu kendi bedenlerine hapsolmuş kadınların dünyasında, tutkularının peşine düşenler için trajedi kaçınılmazken, arzularını dizginleyebilenler, sustukları sürece, ne kendilerini ne de düzeni tökezletirler. Babaları ile birlikte diri diri gömülen bu beş “dilsiz kurbağa” için susmak ve beklemek dışında bir seçenek yoktur. Ne yapmaları gerektigini bil(e)mezler, eyleme geç(e)mezler. Yaşarken yavaş yavaş çürürler.

Bernarda Alba’nın Evi, insanın kendi elleriyle inşa ettiği bir cehennemin tasviridir.

OYUN TARİHİ: 11-27 ŞUBAT SAAT:20:30 İKİNCİKAT KARAKÖY SAHNE

 

KORKU VE SEFALET (THEATRE DENG Ü BEJ)-TİRS Ü XOF

savaş; pek çok insanın trajedisine kapkara bir fon olan o kirli kelime… çıkarları için yakıp yıkan egemenler ve savaş lordları da ellerindeki medya gücüyle gerçekleri gizleyip yalanlardan kurulu bir ağ örmeye çalışırlar. bu ağda çoğu zaman açlık, annelik, işkence cinayet ölü çocuklar, korku, sefalet, diktatör heykelleri, ve işgal edilen ülkeler, yalnızca küçücük birer motif olarak yer alıyor.  mark ravenhill’in onaltı oyundan oluşan “shoot, get treasure, repeat” (vur, yağmala, yeniden) adlı metninden seçilen dört bölüm, bu yakın ve tanıdık motifler üzerine kurulu.

TARİHLERİ: 28 ŞUBAT 20:30

İKİNCİKAT KARAKÖY

 

yazan
mark ravenhill
yöneten
theatre deng ü bej
oynayanlar
nazlı benan özkaya
aydın şentürk
özlem taş
şehmus kartal
güldestan yüce
turgay atalay
süre:90

 

FİL (TİYATRO BEREZE)

Tiyatro BeReZe’nin Danimarkalı tiyatro ekibi Teatergruppen Batida ile birlikte gerçekleştirdiği yeni oyunu Fil (The Elephant) biraz fazla büyük hayalleri olan bir sihirbazla, ona biraz fazla aşık olan yardımcısının hüzünlü öyküsüdür. Ha, koca bir filin de hikayemizde hatırı sayılır bir rolü var.

Teatergruppen Batida; 1985’den bugüne Brezilya’dan Kamerun’a, Japonya’dan İspanya’ya, Küba’dan Kuzey Kore’ye kadar, yaklaşık 40 farklı ülkede oyunlarını sergileyen; Danimarka’da olduğu kadar dünyada da oldukça tanınan gezici bir tiyatro topluluğu. 2005 yılında Türkiye’de tanışıklığımızın başladığı bu ekiple, yollarımız Danimarka’da, bu kez bir Türkiye-Danimarka ortak projesiyle yeniden kesişti.

DALIA
Bayanlar ve Baylar! Bu; kendisini ‘Dünyanın En Büyük Sihirbazı’ olarak adlandıran bir adamın çok, çok, çok, çok, ama çok acıklı hikayesidir. Kendisine dair çok, çok, ama çok büyük hayalleri olan bu adam, bir gün  gerçek ‘büyüklük’ hakkında aslında hiçbir şey bilmediğini fark edecek…

Tiyatro BeReZe – Teatergruppen Batida

Yazan & Yöneten: Søren Ovesen

Oynayanlar; Elif Temuçin, Erkan Uyanıksoy,

Sahne Tasarımı:Mads Rasmussen, Karen Rasmussen

OYUN TARİHLERİ: 15-22 ŞUBAT SAAR: 17:00 İKİNCİKAT KARAKÖY SAHNE

OYUN  TARİHLERİ: 11-25 ŞUBAT , SAAT: 21:00 SEKİZİNCİKAT

Yazan: David Ives

Basitleştirilmiş Konuşma Dersleri
Yazan: David Ives

Öyle Olsun
Yazan: Elif Temuçin

Yöneten: Elif Temuçin
Oynayanlar: Erkan Uyanıksoy & Elif Temuçin
Çeviren: Necati Şahin

‘Olsa Olmalı Olabilir’ çağdaş Amerikalı yazar David Ives’ın ‘Sure Thing’ (‘Ne Demek’) ve ‘English Made Simple’ (‘Basitleştirilmiş Konuşma Dersleri’) ile Elif Temuçin’in -David Ives’ın ilgili iki oyunu üzerinden- yazdığı ‘Öyle Olsun’ adlı oyunlarını içermektedir.

BeReZe bu oyunda da hikaye anlatıcılığı tarzını temel alıyor. ‘Oyun’ gerçekliğine ve gerçeği ‘oyun’la hikaye etmeye vurgu yaparak sahnede iki oyuncu, seyircinin gözü önünde farklı karakterlere bürünerek; zamanı eğip bükerek, onunla oynayarak kadın-erkek ilişkilerini farklı olasılıklarıyla araştırıyor; ‘saadet’e veya ‘çıkmaz sokak’a çıkan yolları keşfetmeye çalışıyor.

JILL: ve koca bir evren önümüze açılır.
JACK: mutluluk dolu bir evren.
JILL: her şey mümkün.
JACK: ve her şey bu noktada başlıyor.
JILL: çıkmaz sokak.
JACK: ya da saadet.
JILL: olsa, olmalı, olabilir.

SEZONUN KABUSU (TİYATROTEM)

Diyelim ki, oyuncunun biri bir gece bir tiyatro kâbusu görür: sahnededir… 
seyirci karşısındadır… hazırlanmadığı, ezberini yapmadığı bir oyunda başrolü
oynamak zorundadır… karşısında da oyunu oynamaya hevesli iki tuhaf oyuncu 
vardır…

OYUN TARİHLERİ: 6-13-20-27 ŞUBAT ; SAAT:21:00 YER: SEKİZİNCİKAT

(august strindberg’in matmazel julie adlı oyunundan hareketle)
metin
tiyatrotem

oyuncular
şehsuvar aktaş
sezin bozacı
ayşe selen

kostüm/dekor tasarım ve uygulama
hilal polat

ışık tasarım
utku kara