NEVRA SEREZLİ, 'SENİN HİKAYEN'LE YENİDEN BEYAZPERDEDE!

0

11248902386_df67d88108_c

“Senin Hikayen” ile 10 yıl aradan sonra beyazperdeye

dönmeye hazırlanan Nevra Serezli; senaryosunu okur

okumaz rol almaya karar verdiği filmin kendi hayatıyla

çok örtüştüğünü belirtiyor ve “Senaryoyu oğlum

Muratyazdı sandım!” diye ekliyor. Eşi Metin Serezli’yi

geçtiğimiz aylarda kaybeden Nevra Serezli; bir ay süren

çekimler için “Hiç bitmesin istedim, hayatımın en

güzel dönemiydi” derken, kendi hayatında birebir aynı

şeyleri yaşadığını ve bu süreçte çekimlerin kendisine

terapi gibi geldiği söylüyor.

Tolga Örnek’in yazıp yönettiği, hepimize ait bir öyküyü anlatan Senin Hikayen’de babaanne olma arzusuyla yanıp tutuşan Meral karakterini canlandıran Nevra Serezli; torunlarına, ailesine çok düşkün, yemek yapmayı, yedirmeyi çok seven bu karaktere hiç de yabancı olmadığını belirtiyor. 10 yıl aradan sonra Senin Hikayen ile sinemaya dönmeye karar verişini “Senaryoyu 40 dakikada okudum, 41. dakikada kararımı vermiştim” şeklinde anlatan Serezli; hikâyenin kendi hayatıyla neredeyse birebir örtüşmesinin kararına büyük etkisi olduğunu vurguluyor ve ekliyor: “Senaryoyu ilk okuduğumda oğlum Murat yazdı dedim. Hayat hikâyemiz, başımızdan geçenler hatta aramızdaki replikler bile aynıydı”.

Tolga Örnek’in yazıp yönettiği, TAFF Pictures’ın yapımcılığını üstlendiği sıcak, samimi, hepimize ait bir öyküyü anlatan“Senin Hikayen”de babaanne olma arzusuyla yanıp tutuşan Meral karakterini canlandıran Nevra Serezli; torunlarına, ailesine çok düşkün, yemek yapmayı, yedirmeyi çok seven bu karaktere hiç de yabancı olmadığını belirtiyor. 10 yıl aradan sonra “Senin Hikayen” ile sinemaya dönmeye karar verişini “Senaryoyu 40 dakikada okudum, 41. dakikada kararımı vermiştim” şeklinde anlatan Serezli; hikayenin kendi hayatıyla neredeyse birebir örtüşmesinin kararına büyük etkisi olduğunu vurguluyor ve ekliyor: “Senaryoyu ilk okuduğumda oğlum Murat yazdı dedim. Hayat hikayemiz, başımızdan geçenler hatta aramızdaki replikler bile aynıydı”.

11248903386_0abaa149c5_c

Nevra Serezli, herkesin hayatına farklı noktalardan dokunan“Senin Hikayen”in için “Evet benim hikayem, ama izlerken senin de hikayen… İzleyen herkes, “İşte, aynı biz, gördün mü bak!” diyecek” yorumunu yaparken, filmin esas başarısının da bu noktada yattığının altını çiziyor.

Filmde canlandırdığı karakteri gibi kendisinin de torun için çocuklarına çok baskı yaptığını anlatan Nevra Serezli, “Torun sevgisi, yaşlılıkta yaşanan bir aşk gibi” derken; yine filmde olduğu gibi geliniyle çok iyi anlaştığının altını çiziyor. “Senin Hikayen”in çekimlerinin, duygularının çok yoğun olduğu bir dönemde gerçekleştiğini, zaman zaman çok üzüldüğü sahneler olsa da, kendisi için terapi gibi olduğunu ve çok iyi geldiğini söyleyen Serezli; “Çekimler hiç bitmesin istedim, hayatımın en güzel dönemiydi” diyor.

11067587476_140016e5f1_c

Başrollerin yanı sıra, İdil Fırat, Başay Okay, Levent Can, Murat Serezli, Yeşim Ceren Bozoğlu, Şirin Kılavuz, Gözde Kocaoğlu ve Yeliz Orçin’in de rol aldığı “Senin Hikayen”de; Cem Bender ve Tolga Örnek’in oğlu Derin Örnek de konuk oyuncu olarak izleyici karşısına çıkıyorlar. TAFF Pictures’ın yapımcılığını üstlendiği “Senin Hikayen”; 27 Aralık 2013 Cuma günü beyazperdede sinemaseverlerle buluşacak.

FİLMİN FRAGMANI:

PAYLAŞIM
Önceki İçerikKABARE DEV AYNASI TİYATROSU’NDAN: YA TUTARSA?
Sonraki İçerikDURU TIYATRO KAPANIYOR
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan