"BEKLEYEN MASUMDUR"

0

 

Mommo – Kız Kardeşim filminin ödüllü yönetmeni Atalay Taşdiken’in 20 Eylül’de vizyona girecek yeni filmi Meryem’in galası 12 Eylül Perşembe akşamı Nişantaşı City’s AVM City Life Sineması’nda yapıldı. Ekim ayında 50. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde yarışacak olan filmin galasına yönetmen Atalay Taşdiken, filmin oyuncularıİsmail Hacıoğlu, Zeynep Çamcı, İpek Bilgin, Zerrin Sümer, Yeliz Akkaya ve Hande Üzelsancak ile birlikte sinema dünyasının pek çok ünlü ismi katıldı. Filmin konusu şöyle: Meryem’e, oğulları İstanbul’da çalışan bir aile talip olmuş ve 10 gün içerisinde düğün yapılmıştır. Meryem’in kocası Mustafa, İstanbul’a dönmüştür. Meryem’in gelin olmasının nedeni eşinin ailesine iyi hizmet etmesi içindir.

“Bir Kadın Ne Kadar Bekler ?”

 

Leyla ile Mecnun dizisinden tanıdığımız Zeynep Çamcı
Leyla ile Mecnun dizisinden tanıdığımız Zeynep Çamcı

Meryem;  17-18 yaşlarında, güzelliği ile tüm kasabanın ilgisini çeken Meryem’e, aynı kasabada yaşayan ve oğulları İstanbul’da çalışan bir aile talip olur ve ister. 10 gün içerisinde nişan, kına gecesi ve düğün yapılır.

 

Meryem’in kocası Mustafa, düğünden birkaç gün önce gelmiş ve 6 gün evli kaldıktan sonra “Bir düzen kurar, seni de İstanbul’a alırım” diyerek yaşadığı şehir olan İstanbul’a dönmüştür. Meryem sabırla ve tüm masumiyetiyle beklemeye başlar.

Filmin esas cümlesi “Bekleyen masumdur” bundan sonra devreye girer ve biz de Meryem’i nelerin beklediğini izlemeye başlarız…

 

www.dogansanat.com

PAYLAŞIM
Önceki İçerik“BEKLEYEN MASUMDUR”
Sonraki İçerikMELEK, SEYİRCİYLE BULUŞUYOR
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan