İstanbul Devlet Tiyatroları’nda ” Mutlu Son”

0

mutlu son

Yazan: Bertolt Brecht- Elizabeth Hauptmann

Yöneten: Yücel Erten

Gangsterlerin fink attığı Chicago’da, planlanan bir banka soygunu. Ve hiç hesapta yokken ortaya çıkan Kutsal Ordu Neferleri adlı yardım kuruluşu.. ..Kendini Tanrı’ya adamış bir kadın, kentin en belalı Gangsterini gerçekten yol a getirebilir mi? Peki onu yola getirse bile bunu çetenin kalanı nasıl karşılar? Ya başka bir çözüm bulunursa? Başka bir dünya mümkün (mü)? Brecht ve Hauptmann’ın usta kalemlerinden çıkma, son derece ilginç bir oyun.

 

Geçtiğimiz sezonda İstanbul Devlet Tiyatroları “Çirkin” “Sessizlik”  ” Yağmur Durduğunda” gibi bir çok başarılı tiyatro oyunlarını sahneye taşıdılar. Gerek Sadri Alışık Ödülleri ve Afiffe jale gibi iki büyük ödül töreninde de bir çok ödülle döndüler.  Yeni dönemde başarılı ve güzel oyunlar bekleniyor.

İstanbul Devlet Tiyatrosu 2013-2014 tiyatro sezonunda 15 yeni oyun ile izleyiciyle buluşmayı hedefliyor. İDT geçen yıllardan devam eden ve pek çoğu ödül almış,  27 oyunla birlikte dünya klasiklerinden, tarihi oyunlara, çağdaşlardan yeni yerli yazarlara dek pek çok oyunu kapsayan bir yelpaze ile ramp ışıklarına çıkacak.

Bu sezon yer alacak dünya tiyatro edebiyatının tartışmasız en göze çarpan eserleri  Shakespeare’den Hamlet, Çehov’dan Üç Kızkardeş ve Brecht ve Hauptmann’ın birlikte kaleme aldıkları Mutlu Son  Yücel Erten tarafından sahneye konulacak. Oyun daha önceden 15 ekim 1998 yılında Ankara Devlet Tiyatrosunda  yine Yücel  Erten Tarafından sahaneye konuldu ve ilk prömiyerini yaptı. Shakespeare bu yıl ki repertuvarımızda özel bir yer tutuyor.Hamlet’e ek olarak çağımızın en önemli yazarlarından Heiner Müller’in son derece farklı bir bakışla yazdığı Hamlet Makinesi de hazırlanacak oyunlarımızdan. İDT bu oyunu İKSV uluslararası tiyatro festivali için sahnelemeyi planlamaktadır.

                Üç Kızkardeş’in yanı sıra  Geçtiğimiz yıllardan devam eden Çehov Makinesi ile de Çehov’a, oyunları ve karakterlerine çağdaş bir oyun diliyle bakışımızı  tamamlamış olacağız. Tarihi oyunlara gelince, bu kategorideki  ilk oyun olan Cem Günen’in yazdığı Sinan Süleymaniye’de, Kanuni Sultan Süleyman ve Mimar Sinan üzerinden devlet-iktidar-halk ve sanat ilişkisine ilginç bir bakış.tarık ali

Çöl Fırtınaları: Selahaddin oyununun yazarları ise Thorvald Steen ve dünyaca ünlü aktivist ve akademisyen Tarık Ali. Haçlı Seferleri sırasında Selahaddin Eyyübi ve Aslan Yürekli Richard’ın komutaları altında Doğu ve Batı’nın dünya görüşleri, insana bakışları, adalet ve güç dengelerinin çarpışmasının sergileneceği son derece çarpıcı bir oyun.

 

mehmet baydur                             Yakın tarih karşılaşmaları bölümünde de üç oyunumuz yer almaktadır. Bunlardan birincisi Vera Kissel’in yazdığı Kalpak. İkinci Dünya Savaşı Almanya’sında bir düşman askeri ile onu evinde saklayan bir Alman kadın’ın öyküsü, vatanseverlik ve insanlık arasında gidip gelen mücadele ekseninde anlatılmakta. Soğuk Savaş döneminden seçtiğimiz oyun ise Memet Baydur’un kaleme aldığı Vladimir Komarov. Bu oyunda SSCB’nin şeffaflıktan uzak, katı bürokratik mekanizması içinde dünya yörüngesinden uzaklaşmakta olan bir uzay aracındaki Vladimir Komarov’un gerçek hikayesi anlatılmakta.

 

Bir başka yakın tarih oyunu Arjantin’de askeri yönetim altında mücadelesini ve aşkını sürdürmeye çalışan insanların yaşamının anlatıldığı Son Tango. Yazan Özcan Özer. Ve ikibinli yıllara geldiğimizde karşımıza 2001 ekonomik krizinin kurbanlarından bir üniversiteli işsizin kişiliğinde o dönemi ve beyaz yakalı işsizlerin geldiği durum bir kara komedi olarak anlatılıyor.

                         

tuncer cücenoğlu

     İkinci Derece İşsizlik Yanığı adlı oyunu Ali Cüneyt Kılcıoğlu yazmış. Diğer oyunlar kategorisinde iki uyarlama göze çarpmakta. Birinci oyunumuzu  Nazım Hikmet’in senaryosunu  yazdığı Kızılırmak-Karakoyun adlı filmi Tuncer Cücenoğlu sahneye uyarlamış.

İkincisi, Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın çok sevilen eseri Kuyruklu Yıldız Altında Bir İzdivaç. Bu neşeli romanı tiyatroya  uyarlayan Yeşim Gökçe.Ve son olarak çekirdek aileyi konu olarak seçen iki oyunumuz var. Tipik Türk annesi sendromundan mustarip olarak yaşı geçen kızını evlendirmeye çalışan bir kadını ve kızının öyküsünü güler yüzlü bir dille anlatan ünlü mizah yazarımız Muzaffer İzgü’nün Lütfen Kızımla Evlenir misiniz? adlı oyunu.Ve evlilik monotonluğunda boğulmuş, “ne seninle, ne sensiz” olabilen bir çiftin  grotesk komedisi Yaşamak Denilen Şu Zahmetli İş. Yazarı Hanokh Levin. Bunlara ek olarak sezon içinde ayrıca üç yeni  çocuk oyunu sahnelenecektir.

PAYLAŞIM
Önceki İçerikKıvanç Tatlıtuğ'dan " Bugüne kadar tanımadığım için birazcık utanç duyuyorum"
Sonraki İçerikİstanbul Devlet Tiyatroları'nda " Mutlu Son"
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan