Nil Karaibrahimgil’in D&R’daki ilk imza günündeuzun kuyruklar oluştu

0

Ünlü müzisyen Nil Karaibrahimgil, yeni kitabı “Kanatların Var Ruhunda” ve yeni plağı “Tek Taşımı Kendim Aldım”ın lansman ve imza gününde D&R İstinyePark’ta sevenleriyle bir araya geldi. Çocukların ve gençlerin büyük ilgi gösterdiği imza günü renkli anlara sahne oldu. Karaibrahimgil kendisi için müziğin her zaman yazarlığa galip geldiğini, çünkü bu şekilde kendini daha rahat ifade edebildiğini söyledi.

Pop müziğin sevilen isimlerinden, müzisyenliğin yanı sıra dört kitabıyla yazarlığa da soyunan Nil Karaibrahimgil, yeni çıkan kitabı “Kanatların Var Ruhunda” ve plak olarak basılan ilk albümü “Tek Taşımı Kendim Aldım” ile D&R İstinyePark’ta sevenleriyle bir araya geldi.Başta çocuklar ve gençler olmak üzere Nil Karaibrahimgil sevenlerinin yoğun ilgi gösterdiği imza gününde D&R mağazasında uzun kuyruklar oluştu. Etkinlik renkli anlara sahne oldu.

Hayranları tarafından ünlü sanatçıya getirilen hediyeler de dikkat çekti. Notaların işli olduğu özel ceket, isminin yazılı olduğu el yapımı bileklik ve çocuklar tarafından yapılmış onlarca resim imza sırasında Nil Karaibrahimgil’e hediye edildi. Bir hayranı fotoğraf çektirirken Nil’e sarılıp “En sevdiği ünlüyle yan yana geldiğim için çok mutlu ve heyecanlıyım” diyerek göz yaşlarına hakim olamadı.

“Müzik yazarlığa galip geliyor”

Kitap ve plaklarını imzalamadan önce sevenlerine kısa bir konuşmayla teşekkür eden Karaibrahimgil, “İmza günleri benim için çok kıymetli. Konserlerde de bir araya geliyoruz ama böyle göz göze bakma imkanı pek olmuyor” dedi. Yazmayı çok sevdiğini belirten Karaibrahimgil, “Ancak müzik her zaman için yazıya göre biraz daha galip geliyor. İstediklerimi, içimden geçenleri müzikle anlatasım geliyor hep. Ancak baktığınız zaman bugün 4 kitap oldu. Dördüncü kitabımın imza günündeyiz. Yeni bir kitap veya yeni bir albüm gelir mi, şu an bilemiyorum” diye konuştu.

“İlham kaynağım içimizdeki çocuklar”

Gerek müzisyenliğinde gerekse yazarlığında ilham kaynağının çocuklar ve “içimizdeki çocuklar” olduğunu kaydeden Karaibrahimgil, “Bu durum beni çok mutlu ediyor, çünkü çocuklar her şeyin gerçeğini o kadar güzel görüyorlar ve hissettiriyorlar ki insana… Bu nedenle çocukları kazanmak çok daha zor. Bugün imza günüme gelenlerin de çoğu çocuk. Eğer onları kazanabilmişsem ne mutlu bana” dedi. Çocuklar açısından müzisyenliği yazarlığa tercih ettiğini ifade eden Karaibrahimgil, “Çocuklara en kolay ulaşan şey müzik ve dans. Oğlum Aziz Arif de aynı şekilde. Oğluma bu aralar bir şeyler okutmak çok zor ama her zaman müziğe daha yakın. Dolayısıyla çocuklar için müzisyenliği yazarlığa tercih ederim” ifadelerini kullandı.

Şu sıralar ne okuyor?

Şu sıralar en çok Deborah Levy’nin kitaplarını ve geçtiğimiz günlerde kaybettiğimiz Füruzan’ın “Parasız Yatılı” adlı eserini okuduğunu belirten Karaibrahimgil, “Eğer bana başucu kitabınız hangisi diye soracak olursanız size cevap veremem. Çünkü şu sıralar ‘başucu kitabım’ denebilecek o kadar çok kitap var ki, hangisini söyleyeceğimi bilemiyorum” şeklinde konuştu.

“‘Kadın Olmak Güzel’ hepimize moral ve umut olsun”

Karaibrahimgil, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla piyasaya çıkardığı yeni şarkısı “Kadın Olmak Güzel” için ise; “Aslında ‘Kadın Olmak Güzel’i yazalı çok zaman olmuştu ama 8 Mart dolayısıyla yayınlamayı tercih ettim. Bütün kadınlara, hatta hepimize bir moral olsun. Hepimiz kendimizi sevdiğimizi haykıralım, kendimizi çocukluğumuzdan öpelim istedim. Ben zaten renkli ve güzel mesajlar vermek ve moral olmak istiyorum. Umarım hepimize bir neşe ve umut olur, gülümsetir” ifadelerini kullandı.

Nil Karaibrahimgil’in 2006’da yayımlanan ‘’Tek Taşımı Kendim Aldım’’ albümünün plak versiyonu da imza gününde yoğun ilgi gördü. 12 şarkıdan oluşan plak, Karaibrahimgil’in “Pırlanta”, “Kamikaze”, “Bu Mudur?”, “Peri” ve “Organize İşler Bunlar” gibi şimdiye kadar en çok sevilen ve dinlenen ikonik şarkılarından oluşuyor.

Sanatçının bir gazetedeki köşesinde kaleme aldığı yazılardan oluşan “Kanatların Var Ruhunda” adlı kitabı; ruhundaki kanatları unutmayan insanların, içlerindeki duygudurum değişikliklerini, kaygı ve korkuları, özlemleri, acıları, hayata karşı mücadelesini ve yeniden toparlanma çabalarını etkili ve eğlenceli bir üslupla okurlarına sunuyor. Karaibrahimgil’in daha önce kaleme aldığı Nil’e Hayat Dersleri, İyi Gelen Yazılar ve Nil’in Kelebekleri adlı üçeseri daha bulunuyor.

PAYLAŞIM
Önceki İçerikUkraynalı elektronik müzik grubu ARTBAT
Sonraki İçerik” Yaralarımızı Müzikle Sardık” Gülsin Onay, Özgür Oğuz Konser Öncesi Sabit Doğan ile Diren Sanat Söyleşileri’nde
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan