İStanbul Devlet Opera ve Balesi Mozart’ın Gizem Dolu Başyapıtını Seslendirdi…

0

İstanbul Devlet Opera ve Balesi,

“Requiem”

İstanbul Devlet Opera ve Balesi Solistleri, Korosu, Orkestrası; geçtiğimiz akşam Wolfgang Amadeus Mozart’ın gizem dolu başyapıtı “Requiem”ini, Kadıköy Belediyesi Süreyya Opera Sahnesi’nde seslendirdi.

Mozart, 1791’de gizemli, imzasız bir mektup alır. Mektupta Mozart’tan Requiem (ağıt) eserini bestelemesi istenmektedir, lakin gizli tutulması şartıyla… 

Mozart; Orkestra, koro ve dört solist (soprano, alto, tenor, bas) için yazılan “Requiem’in bir kısmını 1791 yılının sonlarında Viyana’da besteledi ancak Mozart bu eser üzerinde çalışırken pek iyi bir ruh halinde değildi çünkü sağlığı kötüleşiyordu ve ölümünün yaklaştığını hissediyordu. Aynı yılın 5 Aralık günü hayatını kaybetmesi üzerine eser yarım kaldı. 1792 yılında Avusturyalı besteci Franz Xaver Süssmayr tarafından tamamlandı. Tamamlayamamasına rağmen Mozart’ın en önemli yapıtlarından bir kabul edilen ve en çarpıcı koral eserler arasında sayılan Requiem’in ortaya çıkış süreci eseri, daha da büyüleyici ve duygusal açıdan heyecan verici kılmaktadır.

Konserde İstanbul Devlet Opera ve Balesi Orkestrası’nı İbrahim Yazıcı, İDOB Korosunu ise Paolo Villa yönetti. Konserde solist olarak; Evren Işık Yasemin, Deniz Likos, Ufuk Toker ve Burak Bilgili sahnedeydi.

PAYLAŞIM
Önceki İçerik“CEM KARACA’NIN GÖZYAŞLARI” 
Sonraki İçerikDEVLET OPERA VE BALESİ FINDIKKIRAN İLE ÇOCUKLARI ADETA MASAL DÜNYASINA MİSAFİR ETTİ.
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan