12 TEMMUZ’DA İLK KEZ TÜRKİYE’DE

İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSVtarafından, 26 yıldır Garanti BBVA sponsorluğunda düzenlenen 30. İstanbul Caz Festivali kapsamında dünyaca ünlü indie rock grubu The Lumineers ve öncesinde Türkiye’nin en sevilen alternatif gruplarından Adamlar 12 Temmuz’da Parkorman sahnesinde olacak. The Lumineers ilk kez Türkiye’de dinleyicileriyle buluşacak.

30. İstanbul Caz Festivali, yeşilin cazla buluştuğu Parkorman’da dünyaca ünlü isimlerin muhteşem performansları ve Parklarda Caz konserleriyle başladı. Sırada 12 Temmuz’da festivalin en çok beklenen konserlerinden The Lumineers var.

Colorado, Denver’ın ufacık müzik kulüplerinde başladıkları serüvenle 10 yıl gibi kısa bir sürede modern folk türünün en büyük grupları arasına giren The Lumineers, “Ho Hey” ile 2012’de yaptıkları başarılı çıkışın ardından Bruce Springsteen, Tom Waits, Bob Dylan ve Tom Petty gibi efsanelerden aldıkları ilhamla dünya çapında başarı kazandılar. Gülen yüzlerin ardındaki melankolik hikâyeleri anlatan, müzik kliplerini birer film senaryosu gibi işledikleri “Stubborn Love”, “Ophelia”, “Angela” ve “Cleopatra” gibi incelikli ve dokunaklı şarkılarıyla ciddi bir hayran kitlesine ulaşan The Lumineers, 30. İstanbul Caz Festivali kapsamında ilk kez Türkiye’deki hayranlarıyla buluşacak.

12 Temmuz akşamı Parkorman’da, Go Ons ve Single Circle’ın katkılarıyla gerçekleştirilecek konserde The Lumineers’tan önce Türkçe indie rock’un mizah ustaları Adamlar sahnede olacak. Rock’n roll, blues ve “singer-songwriter” geleneğini en dinamik, en özgün şekilde yaşatan gruplardan Adamlar’ın müziği uzun havaya, hip-hop’a, hatta tangoya kadar pek çok türe başvuruyor. Söz ve bestelerinin altında Tolga Akdoğan’ın imzasını taşıyan Adamlar, 2014’te yayımladıkları “Eski Dostum Tankla Gelmiş” isimli ilk albümlerinin ardından 2016’da “Rüyalarda Buruşmuşuz” ile ses getirdi. 2019’da “Dünya Günlükleri” adlı üçüncü stüdyo albümleri geldi. 2021 Kasım’ında yayımlanan “Harekete Kimse Mani Olamaz” albümlerinin birinci bölümüyle bambaşka bir tarzı deneyen grup, 2023’e albümün ikinci bölümüyle merhaba dedi.

30. İstanbul Caz Festivali’nde Bu Hafta 

12 Temmuz Çarşamba           The Lumineers // Adamlar

13 Temmuz Perşembe           +1’li Gece Gezmesi

14 Temmuz Cuma                  Youn Sun Nah Quartet // Deniz Taşar

16 Temmuz Pazar                  Caz Vapuru / Parklarda Caz Şişli 

PAYLAŞIM
Önceki İçerik60. ANTALYA FİLM FESTİVALİ (07 – 14 Ekim 2023)
Sonraki İçerikİstanbul Cazının Üç Kuşağı Festivalde Buluşuyor
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan