İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Şehir Tiyatroları yeni oyunlarını sahnelemeye devam ediyor.

İstanbul seyircisini bir klasik eser ile daha buluşturdu. Sezonunun son prömiyerini Müze Gazhane Prof. Dr. Sevda Şener Sahnesi’nde gerçekleştirdi. Alexander Galin’in yazdığı Gidiş Dönüş Moskova (Retro) oyunu sahnelendi. Usta oyuncu Zihni Göktay’ın uzun bir aradan sonra sahneye yeniden adım attı. Seyirci üzerinde ayrı bir etki oluşturdu.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Şehir Tiyatroları, Alexander Galin’in yazdığı, Hale Kuntay’ın çevirdiği, Engin Gürmen’in yönettiği Gidiş Dönüş Moskova (Retro)’yu seyirciyle buluşturdu. Dramaturjisini Başak Erzi’nin, dekor tasarımını Barış Dinçel’in, kostüm tasarımını Sebahat Çolakoğlu’nun, koreografisini Doğan Şirin’in, ışık tasarımını Murat Selçuk’un, efekt tasarımını Harun Özdamar’ın yaptığı oyunun fotoğraflarını Nesrin Kadıoğlu çekti.

12 Nisan 2023 Çarşamba günü Müze Gazhane Prof. Dr. Sevda Şener Sahnesi’nde prömiyerini yapan oyun, aile içinde kuşaklar arası çatışmaları ve yaşlılığın zorluklarını tüm gerçekliğiyle gözler önüne sererken, diğer yandan dört yaşlı insanın en tuhaf koşullarda bile kurabileceği dostluğa ve bağlara dair bir hikâye anlatıyor.

Sezonun Son Prömiyeri: Gidiş Dönüş Moskova

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Şehir Tiyatroları, sezon başında gerçekleştirdiği basın toplantısıyla duyurduğu İstanbul Klasiklerle Buluşuyor (2022-2023) repertuvarındaki oyunların çoğunluğunu seyircisiyle buluşturdu. Sezon başında iki yıllık bir repertuvar açıklayan tiyatro, tiyatronun ülkemiz ve dünya çapında klasiklerini repertuvarında yer vererek, seyircisiyle güçlü bir bağ kurdu. Özellikle covid salgını zamanında zorunlulukla tercih edilen az kişili, az dekorlu oyunların sonrasında, Darülbedayi geleneğinin görkemini yansıtan klasik oyunlar, İstanbulluların ilgi ve sevgisiyle karşılaştı. Biletlerin çok kısa bir zamanda tükendiği, seyirci yorumlarının övgü dolu olduğu bu sezon seyircisiyle 15 yeni oyunu buluşturdu.

Zihni Göktay yeniden sahnede…

Alexander Galin’e yazıldığı 1980’lerin başında, dünya çapında bir oyun yazarı olarak büyük ün ve şöhret kazandıran Gidiş Dönüş Moskova (Retro) oyunu, İstanbul Şehir Tiyatrosu’nun usta isimlerini sahnede buluşturdu. Tiyatronun duayen isimlerinden Engin Gürmen’in yönettiği oyunda, tiyatromuzun usta oyuncularından Zihni Göktay yeniden seyircisiyle buluştu. Karısını yeni kaybetmiş, kızının kendisini koruma ve yakınında tutma arzusuyla Moskova’ya gitmiş ancak hiç memnun kalmayarak doğup büyüdüğü köyü özleyen yaşlı Nikolai Çmutin rolüyle sahneye çıkan Zihni Göktay, seyircisinin kendisinden beklediği söz oyunlarıyla, ince mizahla rolünü süsleyerek geleneksel tiyatronun doğaçlama nüktedanlığından örnekler de sunuyor. Büyük ustanın sahneye adımını attığı an, seyircinin gösterdiği sevgi ve susmayan alkışlar da bu buluşmanın özlemini yansıtıyor.

Yaşlılıkta Gelen Üç Kısmet

Damadı Leonid (Aybar Taştekin) ve Kızı Ludmilla’nın (Ayşe Nurseli Tırışkan Akdemir) evlenmesi yönündeki telkinlerine başta karşı koyan Çmutin, sonra ikna edilerek gelin adaylarıyla tanıştırılır. Evlenmek üzere gelen isimlerden Diana Vladmiriovna’yı İstanbul Şehir Tiyatrosu’nun bir başka duayen ismi Hikmet Körmükçü oynuyor. Mahperi Mertoğlu (Rosa Alexandrovna) ve Esra Ülger (Nina Ivanovna) yaşlı Çmutin ile evlenmek isteyen diğer iki kısmet rolünde yer alıyor. Bu dörtlünün oyunculuk kompozisyonları, her birinin ait olduğu meslek ve kültürel çevreye ilişkin gerçeklikleri ve nüansları yer yer hüzünlü yer her komik anları yaşatıyor. Yaşlı Çmutin’in evlendirilmesi için üç kısmeti davet eden, sevilmeyen damat Leonid rolünde Aybar Taştekin, kurgunun moderatörü olarak epey ter dökerken, babasıyla ilişkisi yer yer acıklı hatta hüzünlü anları sahneye taşıyan Ludmilla’nın hikâyesi de oyunda sahici bir hat oluşturuyor.

Barış Dinçel dekorunda Moskova…

Geçtiğimiz hafta hem yönetmen hem dekor tasarımcısı olarak Uçurtmanın Kuyruğu’yla tiyatro seyircisine harika bir oyun seyrettiren Barış Dinçel, Gidiş Dönüş Moskova (Retro) oyununda yaptığı dekorla dikkatleri çekiyor. Dekordaki detay ve ferahlık, kurulan mekânın sahiciliği, kuşkusuz seyredenin algılamasına da olumlu bir şekilde yansıyor.

“Sanatçının Emeklisi Olmaz”

Prömiyer sonrası söz alan oyunun yönetmeni Engin Gürmen, “Sanatçının emeklisi olmaz” dedi. Gürmen, sözlerine şöyle devam etti: “Hikmet, Zihni ve ben yaklaşık yarım asrı devirdik bu sahnede. Yarım asırda ne acılar, ne fırtınalar, ne felaketler gördük. Ama her şeye rağmen inancımızı yitirmedik, yılmadık devam ettik. Benim de gençlere küçük bir nasihatim olacak. Her ne olursa olsun, yılmayın. Er geç alnınızdaki ışığı bir gün göreceksiniz. Bütün bunların neticesi tiyatro aşkından dolayı.” dedi.

“Biz Ustalarımızı Evde Değil Yanımızda İstiyoruz”

Prömiyer akşamında sahneye davet edilen İBB Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Ayşegül İşsever, Engin Gürmen’e destek vererek, “Biz ustalarımızı evde değil, sahnede ve yanımızda görmek istiyoruz” dedi. İşsever, “Ustamız Zihni Göktay’ı yeniden sahnede görmek ne güzel. Zihni beyle Resimli Osmanlı Tarihi’nde ilk kez birlikte rol aldık. Ardından Lüküs Hayat’da 18 yıl birlikte oynadık. Sanatçının emeklisi olmaz. 65 yaşında emeklilik yasasının değişmesi gerekiyor. Buradan Kültür Bakanlığı’na seslenmek istiyorum. Bazı mesleklerin emekliliği olmaz” dedi. Seyirciye de teşekkür eden Ayşegül İşsever; “Bu akşam burada bizimle olmayı tercih ettiğiniz için teşekkür ederim. İstanbul Klasiklerle Buluşuyor sezonumuzun son prömiyerini gerçekleştirdik. Bu sezon çok güzel ve aynı zamanda bütün arkadaşlarımız açısından yorucu geçti. Seyircimizin ilgisi, teveccühü bizleri çok mutlu etti. Oyunlarımız güzel çıktı. Biletlerimiz sezon boyunca satışa çıktığı andan itibaren çok kısa bir sürede tükendi. Önümüzdeki sezon da sizlerle klasikleri ve nitelikli oyunları buluşturmak için çalışmalarımıza sürdürüyoruz. ” dedi.

Yalnız Bir Adam ve Üç Gelin Adayı
Yaşamı boyunca küçük bir şehirde çatıları onararak geçimini sağlayan Nikolai Mihayloviç Çmutin, eşinin ölümünden sonra Moskova’da kızı ve damadının yanında yaşamaya başlar. Büyük şehrin karmaşasına ve kalabalığına alışamayan Çmutin, sakin ve huzurlu bir yaşam sürmek umuduyla köklerine dönerek köye yerleşmek istemektedir. Babasının köyde tek başına yaşayamayacağını düşünen kızı Ludmilla ve bir türlü anlaşamadığı damadı Leonid ise onu evlendirme planları yapmaktadır. Leonid, Çmutin’in birini eş olarak seçmesini umut ederek üç yalnız kadını eve davet eder. Üç gelin adayının da aynı anda eve gelmesiyle işler karışacaktır.

Oyun, 13-15 Nisan, 19 Nisan 2023 tarihlerinde Müze Gazhane Prof. Dr. Sevda Şener Sahnesi’nde.

PAYLAŞIM
Önceki İçerikTEB Oyun Dergisi Yeni Sayısında ‘Nasıl’ Sorusuna Yer Veriyor?
Sonraki İçerikİskandinav Cazının Babası Jan Garbarek İş Sanat’ta
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan