CİHANGİR ATÖLYE SAHNESİ’NDE (CAS) BU HAFTA (27 OCAK – 2 Şubat 2020)

0

 Arzu Gamze Kılınç ve Muhammet Uzuner’in 2017 yılında kurduğu, eğitim ve sahne uygulamalarıyla tiyatroseverlerden yoğun ilgi gören Cihangir Atölye Sahnesi’nde (CAS) bu hafta biri kendi repertuarından, ikisi konuk tiyatro ekiplerinden olmak üzere  toplam üç oyun seyirci karşısına çıkacak. “ÜÇ KURUŞLUK OPERA” 28 Ocak Salı saat 20.30, “SIFIR TELAŞ” (Tiyatroperest) 29 Ocak Çarşamba saat 20.30 ve “LAMPEDUSA” (Versus Tiyatro) 31 Ocak Cuma  saat 20.30’da seyirciyle buluşacak.

 

 

“ÜÇ KURUŞLUK OPERA”

 

Cihangir Atölye Sahnesi (CAS) genç oyuncuları tarafından hazırlanan ve önceki gösterimlerde büyük beğeni kazanan“Üç Kuruşluk  Opera” adlı müzikli oyun 28 Ocak 2020 Salı saat 20.30‘da Cihangir Atölye Sahnesi’nde seyirciyle buluşacak.

 

Bertolt Brecht’in 1928’de yazdığı, çevirisini Yücel Erten, müziklerini Miraç Özar’ın yaptığı, Serpil Göral’ın  yönettiği, ışık tasarımını Onur Alagöz, koreografisini Hicran Akın, şan eğitimini Ekin Bezirganoğlu ve müzik direktörlüğünü Erkan Karaosman’ın yaptığı “Üç Kuruşluk Opera” adlı müzikli oyun, 20. yüzyılın en önemli Alman şairi, oyun yazarı, tiyatro yönetmeni, Berliner Ensemble’ın ve Epik Tiyatro’nun kurucusu Bertolt Brecht’in, İngiliz yazar John Gay’in ilk sahnelendiği 1728’de çok ses getiren oyunu Dilenciler Operası’ndan 20. yüzyılın iklimine uyarlandı. Sinemaya da aktarılan “Üç Kuruşluk Opera“, güncelliğini her dönemde korumuş, tiyatro ve tasarımı şaşırtıcı bir biçimde buluşturan müzikli bir gösteri.

 

Brecht’in tiyatro tarihinde çok önemli bir yere sahip eseri “Üç Kuruşluk Opera“, maceralarla dolu bir anti kahramanlar dünyası aracılığıyla sadece geçmişe ışık tutmakla kalmıyor, bugünün dünyasına ait somut gerçekleri işleyerek, günümüzü farklı bir bakış açısıyla yorumlamaya da imkân tanıyor. Oyun, ahlak değerlerini irdeleyip savaşın korkunçluğunu sergilerken, müzikal açıdan zengin ve esprili biçiminden de ödün vermiyor. Ülkemizde farklı topluluklarca seyirciyle buluşturulan “Üç Kuruşluk Opera” adlı müzikli oyun şimdi CİHANGİR ATÖLYE SAHNESİ’NİN (CAS) genç oyuncuları tarafından sahneleniyor. Oyunda; Ayça Öztürk, Canberk Dikmen, Deniz Özçelik, Emrah Erginöz, Erdi Göksu, İlke Demiröz, Kübra Ayçiçek, Müge Bozkurt, Erdi Öztürk, Osman Onur Can, Rabia Gözde Yıldız, Sadık Seven rol alıyor.

 

 

“SIFIR TELAŞ” TİYATROPEREST (KONUK EKİP)

 

TİYATROPEREST konuk tiyatro ekibinin sahneleyeceği “SIFIR TELAŞ” adlı oyunu 29 Ocak 2020 Çarşamba saat 20.30’da Cihangir Atölye Sahnesi’nde seyirciyle buluşacak.  

Onur Özaydın’ın yazıp oynadığı tek kişilik oyunun yönetmenliği ve sahne  ışık tasarımını Doğu Yaşar Akal üstlendi. Kostüm tasarımını İlayda Saran’ın yaptığı Sıfır Telaş adlı oyunda; Eşi ve kızıyla İstanbul’da yaşayan Yamaç, dedesinin ilerleyen rahatsızlığında yanında olabilmek için bir haftalığına Gelibolu’ya gider. İstanbul’a dönme hazırlığındayken oranın yerel bir radyosunda program yapma teklifi alan Yamaç için şimdi yeni bir dönem başlar.

“Ben Yamaç Ulaş. Sizleri bir günden alıp diğer bir güne sağsalim teslim edebilmek için mikrofonun başında yerimi aldım, hazır bekliyorum. Yamaç Ulaş’la Sıfır Telaş başlıyor!”

 

 

“LAMPEDUSA” VERSUS TİYATRO (KONUK EKİP)

 

VERSUS konuk tiyatro ekibinin sahneleyeceği “LAMPEDUSA” adlı oyunu 31 Ocak 2020 Cuma saat 20.30’da Cihangir Atölye Sahnesi’nde seyirciyle buluşacak. “Harold Pinter ödülü” sahibi Anders Lustgarten’in yazdığı, çevirisini Hira Tekindor’un, yönetmenliğini Kayhan Berkin’in ve ışık tasarımını Utku Arslan’ın yaptığı “LAMPEDUSA”oyununda; Cem Zeynel Kılıç, Özlem Öçalmaz rol alıyorlar.

 

Çağımızın en önemli sorunlarından göçmenlik ve yoksulluğun iki farklı karakter üzerinden anlattıldığı sarsıcı oyun LAMPEDUSA” bu sezon Türkiye prömiyerini yapıyor. Avrupa’nın iki farklı yerinde birisi göçmenlerin umut yolculuklarının öldüğü turistik plajlarıyla ünlü cennet adası Lampedusa, diğeri ise dünyanın en büyük metropollerinden biri olmasının yanı sıra parası olmayanın dışlandığı Londra.

Denizlerin kirlenmesiyle balık avlama işinden göçmen cesedi toplama işine geçen Stefano adında eski bir balıkçı ile, dünya ekonomisine yön veren sayılı cazibe merkezlerinden birinde, melez olduğu için dışlanan, firmalara geri ödenemeyen kredileri tahsil etmek için kapı kapı dolaşırken çeşitli hakaret ve tepkilerle karşılaşan yoksul bir borç takip görevlisi olan Denise’in hikayesi bu iki karakterin hiç beklemediği bir anda buldukları umudun hiç farkında bile olmadıkları iletişim biçimlerinin empatinin anlatısı Stefano’nun da dediği gibi buraya gelen, burada yaşayan, burada daha iyi bir yaşam arayan insanların sarsıcı hikayeleri anlatıldığı bir oyun.  

 

 

PAYLAŞIM
Önceki İçerikHashtag filminden ön afiş ve teaser geldi!
Sonraki İçerikEVLAT
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan