0

40. İSTANBUL FİLM FESTİVALİ
ULUSAL BELGESEL YARIŞMASI VE
ULUSAL KISA FİLM YARIŞMASI ÖDÜLLERİ SAHİPLERİNİ BULDU

İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından TC Kültür ve Turizm Bakanlığı desteğiyle düzenlenen 40. İstanbul Film Festivali’nin Ulusal Kısa Film Yarışması ve Ulusal Belgesel Yarışması ödülleri sahiplerini buldu. Yarışma filmlerinin gösterimleri 20-30 Mayıs tarihlerinde festivalin çevrimiçi gösterim platformu filmonline.iksv.org‘da gerçekleşti.

   TC Kültür ve Turizm Bakanlığı desteğiyle düzenlenen 40. İstanbul Film Festivali kapsamında, 34. kez Anadolu Efes’in katkılarıyla gerçekleştirilen Türkiye Sineması bölümünde yer alan Ulusal Belgesel ve Ulusal Kısa Film yarışma filmlerinin gösterimleri tamamlandı ve yarışmaların kazananları açıklandı.

Ulusal Belgesel Yarışması

İstanbul Film Festivali’nin belgesel sinemayı ve sinemacıları desteklemek amacıyla düzenlediği Ulusal Belgesel Yarışması’nda bu yıl 9 film yarıştı. Ulusal Belgesel Yarışması jürisinde yönetmenler Serdar Kökçeoğlu ve Martina Priessner ile yönetmen ve yapımcı Hasan Söylemez yer aldı.

En İyi Belgesel Ödülü’nü Yusuf Emre Yalçın’ın yönettiği Anima kazandı. En İyi Belgesel Ödülü, bu yıl festivalin Belgesel Kuşağı Tema Sponsoru da olan Discovery+ tarafından 20.000 TL para ödülü ile destekleniyor.

Ulusal Belgesel Yarışması’nda Etna Özbek’in yönettiği Nosema ile Sidar İnan Erçelik’in yönettiği Rüzgâr Tayı filmlerine Mansiyon verildi.

Ulusal Kısa Film Yarışması

İstanbul Film Festivali’nin kısa film yapımını özendirmek, bu alanda gelişimi desteklemek ve nitelikli filmleri izleyiciyle buluşturmak amacıyla düzenlediği Ulusal Kısa Film Yarışması’nda bu yıl 13 film yarıştı. Jüride oyuncu ve yapımcı Nazlı Bulum, yönetmen Engin Erden ve sinema yazarı Selin Gürel yer aldı.

Jüri, En İyi Kısa Film Ödülü’ne Serhat Karaaslan‘ın yönettiği Suçlular filmini layık gördü. En İyi Kısa Film ödülü Anadolu Efes tarafından 5.000 TL para ödülü ile destekleniyor.

Ulusal Kısa Film Yarışması’nda Malaz Usta’nın yönettiği Sürgünde Bir Yıl filmine Mansiyon verildi.

PAYLAŞIM
Önceki İçerikOyun Sandalı Furuh Ferruhzad’  Oyunu ile
Sonraki İçerik74. Cannes Film Festivali Ödülleri Verildi; Altın Palmiye Titane Filmine Verildi
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan