26. İstanbul Tiyatro Festivali Oyunları

0

26. İSTANBUL TİYATRO FESTİVALİ’NDE
HAFTANIN OYUNLARI

26. İstanbul Tiyatro Festivali ikinci haftasında Korhan Başaran imzalı dans tiyatrosu Dido, Birleşik Krallık sahnesinin en etkileyici yönetmenlerinden Ben Duke imzalı Juliet ve Romeo ve ünlü Fransız sirk topluluğu Les Colporteurs’un eğlenceli gösterisi Toyo !’yu izleyiciyle buluşturuyor.

İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından Koç Holding Enerji Grubu Şirketleri Aygaz, Opet ve Tüpraş sponsorluğunda düzenlenen 26. İstanbul Tiyatro Festivali, kasım ayının ilk haftasında yerli ve uluslararası yapımları ağırlamayı sürdürüyor. 1 Kasım’da Zorlu PSM’de Duvar oyununun ikinci temsiline ev sahipliği yapacak festival, 2 Kasım’da Alan Kadıköy’de sahnelenecek Dido3 ve 4 Kasım’da iki gece üst üste Maximum UNIQ Hall’da sahnelenecak Juliet ve Romeo ve5 Kasım’da Alan Kadıköy’degerçekleştirilecekçocuk oyunu TOYO !’yu ağırlayacak.

Bu sene Işıl Kasapoğlu’nunküratörlüğünde ve “Tiyatro Yerli Yerinde” sloganıyla gerçekleştirilen 26. İstanbul Tiyatro Festivali 26 Kasım’a kadar sürecek. Festivalin programı tiyatro.iksv.org/tr/program adresinde; festival biletleri ise passo.com.tr, Passo perakende satış noktaları ve İKSV ana gişede satışta. Festivalin ücretsiz yan etkinlik takvimi ise tiyatro.iksv.org/tr/yan-etkinlikler adresinde.

Korhan Başaran imzalı bir dans tiyatrosu: Dido

Dansçı ve koreograf Korhan Başaran, Romalı şair Virgil’in Aeneid ve İngiliz yazar Marlowe’un Kartaca Kraliçesi Dido eserlerinden ilham alarak kurguladığı tek kişilik performansı Dido’da, seyirciye disiplinlerarası bir deneyim sunuyor. Antik tarihin iki önemli figürü olan Kraliçe Dido ve Truvalı Aeneas’ın ilişkisinden yola çıkarak kırık bir kalbin insana fiziksel ve ruhsal olarak yaşattıklarını anlatan performans, Dido’nun Aeneas’a duyduğu aşkın deliliğini yansıtıyor. Sahneyi devamlı yenileyen görsel tasarımıyla seyirciyi zaman ve mekân algısına meydan okuyan bir hikâyeyi yaşamaya davet eden gösteri, 2 Kasım Çarşamba saat 20.00’de Alan Kadıköy’de izleyiciyle buluşacak.

Ben Duke’tan bir aile terapisi: Juliet ve Romeo

3 Kasım Perşembe ve 4 Kasım Cuma saat 20.00’de Maximum UNIQ Hall’da, British Council’in yaratıcı işbirlikleri ve hibe fonu desteğiyle izleyiciyle buluşacak Juliet ve Romeo, ölmeyip 40’lı yaşlarına ulaşmış ünlü âşıkların o dillere destan aşkını gündelik hayatın ağlarında çırpınırken gösteriyor izleyiciye. Kelimelerin yerini zaman zaman dans alıyor ve çift birbiriyle çarpışır, yüzleşir ve hatta birbirini ısırırken ilişkilerindeki tüm çabalarının sıradanlığı izleyiciyi güçlü bir biçimde sarsıyor. Çağdaş bakışı, derin teatralliği ve çok katmanlı yaklaşımıyla eleştirmenlerin övgüsünü toplayan yönetmen Ben DukeJuliet ve Romeo’da topluluğu Lost Dog ile Shakespeare’in büyük trajedisini ters yüz ederek hepimiz için tanıdık deneyimlerle dolu, tümüyle orijinal bir eser yaratıyor. The Times’ın “Gülmekten karnınızı ağrıtacak kadar komik ve bir o kadar da yürek parçalayıcı” sözleriyle tanımladığı; dans ve komediyi ustaca harmanlayan bu sürükleyici oyun, uzun bir hayat ve mutlu bir evlilik için kılavuz niteliğinde.

Festivalden çocuklara özel: TOYO !

5 Kasım’da saat 13.00, 14.00 ve 17.00’de Alan Kadıköy’de, Institut Français Türkiye’
nin desteğiyle izleyiciyle buluşacak ünlü sirk topluluğu Les Colporteurs’un eğlenceli gösterisi Toyo ! çocukları sürprizlerle dolu bir yolculuğa çıkaracak. Sert, kocaman ve içi boş bir boru olan Toyo’nun akrobat Gillou ile kurduğu dostlukta, müzisyen Coline’in eşliğinde şekilden şekle girerek bazen bir uçağa, kostüme, teleskopa veya bir eve dönüşmesi çocukların hayal gücünü harekete geçirecek.

PAYLAŞIM
Önceki İçerik
Sonraki İçerikYASAKLI OYUN 115 YIL SONRA SAHNEDE / Çıkmaz Sokak
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan