18 Mart Çanakkale Zaferi Konseri

0

İstanbul Devlet Opera ve Balesi’nden

18 Mart Çanakkale Zaferi Konseri

       İstanbul Devlet Opera ve Balesi, 18 Mart 2022’de Çanakkale Konseri ile Kadıköy Belediyesi Süreyya Opera Sahnesi’nde.

       107 sene önce 18 Mart 1915’te, Yarbay Mustafa Kemal (Atatürk) önderliğinde tarihe altın harflerle yazılan Çanakkale Zaferi, dünya tarihinin en önemli kahramanlık destanlarından biri olarak kabul edilirken, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasının  dönüm noktası olmuştur. Bu özel gün için hazırlanan konserin programında;

       Bozkırın Sesi (Muammer Sun), Gurbet (Sabahattin Kalender) , Efem (Beste:Kaptanzade Ali Rıza Bey – Düzenleme Sayram Akdil), Bozlak( Ahmet Adnan Saygun), Ey Mavi Göklerin Beyaz ve Kızıl Süsü, Akşam Olur Hasret Büyür (Beste: Hasan Tura – Söz:Aytaç Yalman),  Divan (Ulvi Cemal Erkin), Köroğlu (İlhan Baran’ın düzenlemesi ile), Dadaloğlu, Selanik Türküsü ( Turgay Erdener düzenlemesi ile), Yemen Türksü (Serdar Yalçın düzenlemesi ile), Ağıt (Evrim Demirel), Türklük Marşı (Vedat Kosal), Denizciler Marşı (Cemal Reşit Rey) aldı parçalar seslendirilecek.

        Ayrıca Besteci Aydın Karlıbel’in, bu konsere özel olarak; ilk hemşiremiz ve Çanakkale Kahramanı Hüseyin Safiye Elbi Hanım’ın hatırasına ve sağlık çalışanlarımıza ithaf ettiği “Hastabakıcı Hanımlar İlahisi”nin (Şiir: Mehmet Emin Yurdakul) final bölümünün yanısıra “Rıfat Bey’in Alay Marşı Üzerine Parafraz” ve “Türkü” adlı besteleleri de seslendirilecek.

Konserde; Gökhan Akyüz, Ayşenur Ayyıldız, Serkan Bodur, Mithat Karakelle, Ufuk Karakoç, Yoel Keşap, Deniz Likos, Onur Turan; Piyanist Aydın Karlıbel eşliğinde sahnede olacaklar. 

18 Mart 2022 Cuma Saat 20:00

Kadıköy Belediyesi Süreyya Opera Sahnesi

PAYLAŞIM
Önceki İçerikŞehzadenin Dünyası Sergisi Devam Ediyor
Sonraki İçerikBüyük Soprano Maria Callas’ın Hikayesi Pera Film’de
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan