İSTANBUL TASARIM BİENALİ’NİN KONUK TASARIMCI CAMEKÂN 31 OCAK’TABAŞLIYOR

0


İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) 
tarafındandüzenlenen İstanbul Tasarım Bienali’nin, Ortak Kültür Mirası: Türkiye ve AB Arasında Koruma ve Diyalog-II (CCH-II) Hibe Programı desteğiyle ve Karlsruhe Sanat ve Tasarım Üniversitesi (Staatliche Hochschule für Gestaltung Karlsruhe [HfG]) ortaklığında yürüttüğükonuk tasarımcı programı Camekân31 Ocak’ta başlıyor.

Camekân, Türkiye’nin İstanbul dışındaki şehirlerinden ve Avrupa’dan, üniversite öğrencisi ya da yeni mezun sekiz genç tasarımcıyı, 31 Ocak – 28 Şubat 2022 tarihleri arasında, İstanbul’da ağırlayacak. Türkiye’nin önde gelen hat ve cilt sanatçılarından Prof. Emin Barın’ın uzun yıllar atölye ve ciltevi olarak kullandığı Barın Han, programa ev sahipliği yapacak.

Ekim 2021’de duyurulan açık çağrının ardından yapılan değerlendirmeler sonucunda, Camekân’a katılacak sekiz genç tasarımcı, Yılmaz Şahser, Kusay Tatlı, Elif SarıgüzmenHanieh Fatouraee, Jannik Lang, Clemens Lauer, Pia Matthes ve Kathrin Rüll olarak belirlenmişti.

İKSV, programa seçilen genç tasarımcıların seyahat ve konaklama masraflarını üstlenecek, araştırma ve üretim süreçlerini kolaylaştıracak, ihtiyaç duyabilecekleri ilişkileri, malzemeleri, çalışma alanını ve desteği sağlayacak. Genç tasarımcıların disiplinlerarası ve bölgeler ötesi işbirlikleri geliştirmelerini hedefleyen program, eş zamanlı olarak, dördü Türkiye’den, dördü Avrupa’dan olmak üzere, sekiz mentor/eğitmen/uzmanı da İstanbul’da buluşturacak.

Camekân, mentorların genç tasarımcılarla bir araya gelecekleri, farklı uygulamaların deneneceği, karşılıklı tartışmaya ve öğrenmeye dayanan, özgün üretimlere ev sahipliği yapacak yeni bir öğrenme platformu olmayı hedefliyor. 

PAYLAŞIM
Önceki İçerikAYDIN GÜN TEŞVİK ÖDÜLÜ’NÜN 2021 YILI SAHİBİ OBUA SANATÇISI GÜLİN ATAKLI
Sonraki İçerikZorlu PSM’de Bu Hafta; 8-14 Şubat
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan