KADIKÖY EMEK TİYATROSU YENİ BİR “BELLEK” DİYOR

0

Kadıköy Emek Tiyatrosu, geçtiğimiz yılın 8 Mart’ında başlattığı “Kadınlar Şenlikte” günlerini bu yıl GTR Müzik işbirliğiyle dijital ortama taşııyor.  Etkinlik bir hafta sürecek .  8-14 Mart haftasını kapsayacak festivalin teması “Bellek”. Hafta boyu sürecek etkinliklerde, yepyeni bir oyun projesi, gizli performanslar , söyleşiler, podcast’ler ve daha birçok etkinlik bulunuyor.

 

İçinde bulunduğumuz pandemi koşullarında sahnelerden uzak kaldığımız bu dönem Kadıköy Emek Tiyatrosu’nun dijital ortamın araçlarını kullanarak, tamamı evlerde hazırlanmış bu festivali önemli bir yerde duruyor. Dünyanın farklı ülkelerinden oyuncularla, 5 yazar tarafından ortaya çıkarılan kısa oyunlar projesi başta olmak üzere ortaya çıkardığı tüm festival üretimleri, hepimiz için bir ilk niteliği taşıyor. Bu aynı zamanda ekip için GTR Müzik işbirliğiyle farklı ve yeni bir dijital ortak üretim alanının deneyimlenmesi anlamına da geliyor.

Bu 5 farklı kısa oyun gibi görünen ama aralarında tematik bir bağ bulunan oyun, değişimlerin insan belleğindeki etkisi üzerinden, tüm kadınların hikayelerinin ortak olduğu inancıyla “başkasının belleğini kendi bedeninde var etme” hikayesini distopik bir bağlamda irdeliyor.

 

8-14 Mart haftası etkinlikleri kapsamında, yine tiyatro için bir ilk daha gerçekleşiyor. Alanında yetkin profesör ve sanatçılarla podcast’lerle festival mecralarını genişletiyor. Bunların yanında Zoom platformu üzerinden söyleşilere, son gün gerçekleşecek dijital bir konsere ve clubhouse buluşmasına da ev sahipliği yapacak olan festivalde bir de performanslar serisi bulunuyor. “Bellek” teması üzerinden “Beden hatırlar” fikriyle ortaya çıkarılan bu performanslar ara ara dijital tüm mecralarda seyircinin karşısına çıkacak.

DÜNYANIN DÖRT BİR YANINDA, TEK BİR BELLEK

 

Bilinen tarihin sonu geldi. 21. yüzyılın içinde olduğumuz bu zamanlarda, bir önceki yüzyılın kendini paramparça edişine yakından tanıklık ettiğimiz günler yaşıyoruz. Pandemi bize hem büyük bir yıkım hem de yepyeni bir inşa fikriyle geldi. Artık başka bir dünya başlıyor. Yaşadığımız tarihten çıkardığımız tüm dersleri çağdaş ve dolayısıyla politik olarak yeniden yorumladığımızda ve onları gerçekten hatırladığımızda elimizdeki bu güçlü anılarla başka bir dünya kurabiliriz.

8 Mart Emekçi Kadınlar Günü’nün tarihi mücadelesi; unutulan, hatırlanmak istemeyen veya yanlış hatırlanan tüm geçmişiyle birlikte bir tür bellek yitimini de beraberinde getiriyor. Hafızamız bizi yanıltıyor, iyi veya kötü tarihle birlikte getirdiğimiz her oluş bizi yeni bir inşaya götürmesi gerekirken unuttuklarımız arasında boğuluyor ve sürekli tekerrür ediyoruz.

İşte bu nedenle temamızı “bellek” olarak belirliyoruz. Kendi hikayelerimizi yeniden inşa etmek, unutulmuş olanları hatırlamak ve yeni kavramları birlikte oluşturabilmek için.

 

FESTİVAL PROGRAMI

 

8 Mart Pazartesi

20:30 – 23:30

Açılış

5 Kısa Oyun

‘’Uzakların Aynası’’

‘’Onlar Burada’’

‘’Kafamda Çıtırtılar’’

‘’Eys’’

‘’Eller, Ayaklar ve Kalpler’’

Mecra: Youtube (Kayıt)

 

 

9 Mart Salı

20:30

Canlı Söyleşi

Füsun Erbulak

Mecra: Zoom

 

20:30

Kısa Oyun (1.Hikaye): ‘’Uzakların Aynası’’

Mecra: Youtube (Kayıt)

 

 

10 Mart Çarşamba

Söyleşi

Ayşenil Şamlıoğlu

Mecra: Youtube

 

20:30

Kısa Oyun (2.Hikaye): ‘’Onlar Burada’’

Mecra: Youtube (Kayıt)

 

Podcast

Nezaket Erden

Dirmit Oyunu Üzerinden Kadınlığın Sınırlarını Genişletmek

Mecra: Spotify

 

11 Mart Perşembe

20:30

Kısa Oyun (3.Hikaye): ‘’Kafamda Çıtırtılar’’

Mecra: Youtube (Kayıt)

 

Söyleşi

20:30

Gül Göker

‘’Bir Politik Tiyatro Serüveni’’

Mecra: Youtube

 

12 Mart Cuma

20:30

Kısa Oyun (4.Hikaye): ‘’EYS’’

Mecra: Youtube (Kayıt)

 

Söyleşi

Füsun Erbulak

‘’50’lerden 2000’lere Tiyatro Anıları (1.Bölüm)

Mecra: Youtube

 

 

13 Mart Cumartesi

20:30

Canlı Konser

NİLİPEK.

Mecra: Zoom

 

20:30

Kısa Oyun (5.Hikaye): ‘’Eller, Ayaklar ve Kalpler’’

Mecra: Youtube (Kayıt)

 

Podcast

Fakiye Özsoysal & Elif Candan

‘’Tiyatro Oyunlarımıza Feminist Eleştirel Yaklaşımlar’’

Mecra: Spotify

 

14 Mart Pazar

20:30 – 23:30

Kapanış

5 Kısa Oyun

’Uzakların Aynası’’

‘’Onlar Burada’’

 ‘’Kafamda Çıtırlar’’

‘’Eys’’

‘’Eller, Ayaklar ve Kalpler’’

 

Söyleşi

Berfin Zenderlioğlu

‘’Türkiye Tiyatrosunda Kadın Olarak Kimlik ve Dil Üzerinden Yönetmenlik’’

 

00:00

After Party

Mecra: Clubhouse

PAYLAŞIM
Önceki İçerikSelin Baycan’dan yeni şarkı: “Dipsiz Kuyu”
Sonraki İçerikTAMER LEVENT: 27 MART, DÜNYA TİYATRO GÜNLERİ……
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan