SABANCI VAKFI 5. KISA FİLM YARIŞMASI SONUÇLARI

0

Sabancı Vakfı’nın toplumsal sorunlara sanat aracılığıyla dikkat çekmek amacıyla 2016 yılından bu yana düzenlediği Kısa Film Yarışması’nın kazanan filmlerini belirleyecek jüri üyeleri belli oldu. Bu yıl “İklim Değişikliğini Kim Çekiyor?” sloganıyla “Değişen İklimler, Değişen Hayatlar” temasıyla düzenlenen Sabancı Vakfı 5. Kısa Film Yarışması’nın jürisinde Türkiye’den yönetmen ve senarist Tayfun Pirselimoğlu ve ödüllü oyuncu Belçim Bilgin’in yanı sıra yurt dışından dünyaca ünlü Gürcü yönetmen Ana Urushadze, sinema yazarı Barbara Lorey de Lacharrière ve Saraybosna Film Festivali kurucusu, festival direktörü ve film yapımcısı Mirsad Purivatra yer alıyor.


/strong>

One Man Loved Me” ve “Ideas” dahil olmak üzere birçok kısa film yazıp yöneten Gürcü yönetmen Ana Urushadze, uzun metrajlı filmi “Scary Mother” ile 23. Saraybosna Film Festivali’nde En İyi Film dalında, Gijón, Uluslararası Film Festivali’nde ise En İyi Sinematografi ve En İyi Yönetmen dallarında ödül kazandı. Ayrıca “Scary Mother” filmiyle Antalya Film Festivali’nde Genç Jüri Film Ödülü’nü kazanan Urushadze, Locarno Uluslararası Film Festivali’nde En İyi İlk Film ve Gençlik Jüri Ödülü, Mumbai Film Festivali’nde Özel Mansiyon, San Francisco Uluslararası Film Festivali’nde ise Yeni Yönetmen dalında Golden Gate Ödülü kazandı. Urushadze, bu yıl düzenlenen Saraybosna Film Festivali’nin Endüstri Günleri’nde Works in Progress aşamasındaki yeni filmi “Supporting Role”u sundu.

Sabancı vakfı 5. Kısa Film Yarışması

 

Almanya doğumlu ünlü sinema yazarı ve serbest gazeteci Barbara Lorey de Lacharrière psikoloji ve sosyoloji dallarında yüksek lisans yaptı. Münih, Hamburg ve Paris’te öğrenim gören Lorey, kültürlerarası iletişim alanında uzun yıllar araştırmacı olarak çalıştı. Aralarında “Cannes”, “Kudüs”, “San Sebastian”, “Chicago” ve “Venedik”in de olduğu birçok saygın uluslararası film festivalinde jüri üyeliği yapan Lorey, “Alizarine Productions” altında yıllardır Avrupa ve ABD’de film programları ve fotoğraf sergilerinin küratörlüğünü yapıyor. Barbara Lorey de Lacharrière, serbest zamanlı olarak Paris’te halen, Alman ve Fransız günlük gazete ve dönemsel yayın kuruluşları için gazetecilik ve film eleştirmenliği görevini sürdürüyor.

 

Saraybosnalı ünlü film yapımcısı Mirsad Purivatra ise 1980’lerde seçkin tiyatro festivallerine ev sahipliği yapan Saraybosna Obala Sanat Merkezi’nin yönetmeni olarak sayısız sahne prodüksiyonunu yönetti. Saraybosna’da 1992-1995 yılları  arasında süren savaşta, dünyanın dört bir yanından ve Bosna Hersek’ten sanatçılarla sergiler düzenledi ve bugün “Savaş Sineması” olarak anılan sinemaya öncülük etti. Avrupa’nın en etkin film festivallerinden biri olan Saraybosna Film Festivali’nin ortak kurucusu olan Purivatra 2003 yılında bölgesel sinematografinin gelişimine, yeni yeteneklerin keşfine ve yeni projelerin başlatılması amacıyla Saraybosna Film Festivali’nin bir parçası olarak “CineLink Ortak Yapım Pazarını” başlattı ve geliştirdi. Türkiye’den Bir Zamanlar Anadolu’da, Ahlat Ağacı gibi filmlerin ortak yapımcılığını yapan Mirsad Purivatra; Danis Tanovic, Cristi Puiu gibi yönetmenlerin filmlerinin yapımcılığını ve ortak yapımcılığını da üstlendi. Purivatra bugüne kadar Tribeca Film Festivali, Berlinale Panorama, Taormina Film Festivali gibi birçok büyük festivalde jüri üyeliği yaptı.

 

Sinema kariyerine senarist olarak başlayan Tayfun Pirselimoğlu, ilk kısa filmi “Dayım” ile 1999 yılında yönetmenlik koltuğuna oturdu. Birkaç yıl içinde bir diğer kısa filmi “Sükut Altındır”ı çeken Pirselimoğlu’nun 2002’de yönettiği Türkiye-Almanya ortak yapımı ilk uzun metraj filmi “Hiçbiryerde” büyük beğeni topladı. “Vicdan ve Ölüm” temalı üçlemesinin ilk filmi “Rıza” 2007, ikinci filmi “Pus” 2009 yılında izleyicisiyle buluştu. Üçlemenin son filmi “Saç” ise 2011 yılında düzenlenen 30. İstanbul Film Festivali’nin Altın Lale Ulusal Yarışması’nda “En İyi Film” ve “En İyi Yönetmen” ödüllerini aldı. 2013 yılında “Ben O Değilim” filmini çeken yönetmen-senarist Pirselimoğlu, 2017 yılında ise “Yol Kenarı” filmi ile yurt içinde ve yurt dışında katıldığı festivallerden ödülle döndü. Kendi kitabı olan Kerr’i sinemaya uyarlayan Pirselimoğlu, filminin çekimlerini 2020’de tamamladı.

 

Ünlü oyuncu Belçim Bilgin kariyerine Iraklı yönetmen Hiner Saleem’in “Sıfır Kilometre” isimli filminde başrol üstlenerek başladı. Bir süre Paris’te yaşadığı dönemde “Dol” adlı filmde rol alan Bilgin, 2006’da Türkiye’ye döndü ve çeşitli dizi ve filmlerde rol aldı. Sırasıyla “Aşk Tesadüfleri Sever”, “Kurtuluş Son Durak”, “Annemin Yarası”, “Cebimdeki Yabancı” gibi gişede başarı elde eden filmlerde rol aldı. Katıldığı pek çok uluslararası festivalden ödül alan Bilgin, “Gergedan Mevsimi”  ve Oscar aday adayı olan “Kelebeğin Rüyası”  filmlerinde hem oynadı hem de yapım ayağında yer aldı. Kısa filmlere verdiği destekle de bilinen Bilgin’in 2012’de başrolünde oynadığı “Sessiz” adlı kısa film, Cannes Film Festivali’nin ana yarışmasında En İyi Kısa Film ödülünü aldı.

 

Ödül töreni 13 Ocak’ta

Sabancı Vakfı 5. Kısa Film Yarışmasında finale kalan 13 film jüri tarafından değerlendirilecek ve dereceye girmeye hak kazanan filmler belirlenecek. COVID-19 salgını nedeniyle ödüller 13 Ocak’ta bu yıl ilk kez online olarak Sabancı Vakfı YouTube kanalı üzerinden düzenlenecek törenle sahiplerini bulacak. Yarışmanın birincisi 20 bin TL, ikincisi 15 bin TL, üçüncüsü de 10 bin TL ile ödüllendirilecek.

Kısa Film Yarışması ile yeni sanatçıların yetişmesine destek olmayı hedefleyen Sabancı Vakfı, her sene yarışmaya başvuran tüm eser sahiplerini sinema ve televizyon dünyasının önemli isimleri ile bir araya getiriyor. Genç sinemacıları usta isimlerle buluşturan Kısa Film Platformu Buluşmaları, bu yıl 12 Ocak’ta online olarak gerçekleştirilecek. Gençler, usta isimlerle bir araya gelerek onların deneyim ve bilgi birikimlerinden yararlanma fırsatı bulacak.

Kısa Film Yarışması hakkında detaylı bilgiye www.kisafilmuzunetki.org adresinden ulaşılabiliyor.

 

www.sabancivakfi.org

 

PAYLAŞIM
Önceki İçerikSon Patron: Hollywood’un altın çağında ümitsiz bir aşk
Sonraki İçerikİSTANBUL TİYATRO FESTİVALİ YERLİ PROJE BAŞVURULARINI BEKLİYOR
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan