İstanbul Devlet Opera ve Balesi,  Puccini’nin IL TABARRO Operası

0

İstanbul Devlet Opera ve Balesi,  Puccini’nin IL TABARRO Operası’nı  – Konser şeklinde – Kadıköy Süreyya Operası Sahnesi’ne taşıyor!

İstanbul Devlet Opera ve Balesi’nin 2020-2021 sezonunda  Kadıköy Belediyesi Sürreyya Opera Sahnesi’nde sahneleneceği ilk eser olan , Il Tabarro ( Pelerin) Operası’nın son hazırlıkları devam ediyor.

Sağlık Bakanlığı’nın belirlediği hijyen ve sosyal mesafe kurallarına uygun olarak düzenlenen yeni seyirci oturma düzeni ve orkestra dizilimi ile güvenli bir ortamda gerçekleştirilmesi planlanan konser, 6 Ekim 2020 tarihinden itibaren sanatseverler ile buluşuyor.

19.yy başı 20.yy sonunda, İtalya’da ortaya çıkan  “verismo”  yani  “gerçekçilik akımı”nın operadaki ürünlerinden biri olarak değerlendirilen “Il Tabarro”, Giacomo Puccini’nin, tek perdelik üç operasından  oluşan  “Il Trittico”  olarak adlandırdığı serinin  ilk ve trajik olan operasıdır. Eser karanlık drama olarak değerlendirilir, sadakatsizlik, acımasızlık, hüzün, çaresizlik gibi gerçekçi unsurlar anlatılır.

Birinci Dünya Savaşı’nın son dönemlerinde tasarlanmış,  İtalyanca librettosu Giuseppe Adami tarafından yazılmış “Il Tabarro ” operasının konusu kısaca şöyle;

“her insan bir pelerin taşır, pelerinin altında  bazen büyük bir neşe, bazen de korkunç bir keder saklıdır ”

Eser, 1900’lerin  başlarında, Paris’te Seine nehri üzerinde bir mavnadaki  aşk üçgeninin trajedisini konu ediyor. Mavnanın kaptanı Michele, karısı Giorgetta’ya delicesine aşıktır, çift yakın zamanda ölen tek çocukları için çok  acı çekmişlerdir. Kocasından çok daha genç olan Giorgetta, mavnadaki işçi Luigi ile bir ilişki yaşamaktadır. Sonunda Michele, karısının sevgilisinin kim olduğunu keşfeder ve onu öldürür. Sonra cesedi pelerininin altına gizler…

Konserde, İstanbul Devlet Opera ve Balesi Orkestrasını, Şef  Roberto Gianola yönetiyor.

Eserdeki karakterleri dönüşümlü olarak  seslendirecek  İDOB sanatçıları;

Michele : Murat Güney / Kevork Tavityan

 

 

Giorgetta : Şebnem Ağrıdağ Kışlalı / Hande Soner Ürben

Luigi   : Ali Murat Erengül /Süren Maksutov

Il Talpa  : Ufuk Karakoç/Sevan Şencan

Il Tinca  : Berk Dalkılıç / Onur Turan

La Frugola  : Jaklin Çarkçı / Deniz Likos

Un Verditore : Besnik Ademoğlu / Ufuk Toker

Due Amanti  : Ceren Aydın Akkoç / Berk Dalkılıç

 

6/8/10/13/15/17 Ekim  2020

Kadıköy Süreyya Operası Sahnesi

 

Biletler: biletinial.com    /     www.operabale.gov.tr 

PAYLAŞIM
Önceki İçerikİBB ŞEHİR TİYATROLARI KASIM AYINDA DA ÖZEL TİYATROLARA SAHNELERİNDE YER VERİYOR
Sonraki İçerik57. ANTALYA Film Festivali’nde Son Gelişmeler
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan