39. İstanbul Film Festivali Ulusal Yarışma ve Ulusal Kısa Film Yarışması

0

İKSV tarafından, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı desteğiyle düzenlenen İstanbul Film Festivali, COVID-19 salgını nedeniyle ertelenen Ulusal Yarışma ve Ulusal Kısa Film Yarışması’nı 17-28 Temmuz tarihlerinde gerçekleştiriyor. Gösterimleri, Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi (SSM) işbirliğiyle 17-28 Temmuz tarihlerinde yapılacak yarışmalarda, 11 uzun metrajlı ve 12 kısa film yer alacak. SSM’de kurulacak açık hava sinemasında her gece 21.00’de bir uzun ve bir kısa metrajlı film birlikte gösterilecek. Gösterimler, film ekiplerinin katılımıyla yapılacak.

 


>> Program için tıklayın.

İstanbul Film Festivali’nde çoğu Türkiye ve dünya prömiyerini yapacak filmlerin yer aldığı Türkiye Sineması bölümü, bu yıl 31. kez Anadolu Efes’in katkılarıyla gerçekleştiriliyor.

Yarışmalarda yer alan filmler, aynı tarihlerde festivalin çevrimiçi gösterim sitesi filmonline.iksv.org’da gösterime açılacak.

39. İstanbul Film Festivali’nin diğer gösterimleri ise 9-20 Ekim arasında yapılacak. Filmekimi ile birlikte gerçekleştirilecek festivalin zengin programı ilerleyen tarihlerde festivalin sosyal medya ve kanallarında ve internet sitesinde duyurulacak.

>> Gösterimle ilgili önemli bilgiler ve mekân tedbirleri için tıklayın.

Festivalde yarışma heyecanı

39. İstanbul Film Festivali’nde Ulusal Yarışma filmlerini değerlendirecek olan Ulusal Yarışma Jürisi bu yıl yönetmen Mahmut Fazıl Coşkun başkanlığında toplanıyor. Ulusal Yarışma Jürisi’nin diğer üyeleri, yapımcı Sevil Demirci, oyuncu Berk Hakman, görüntü yönetmeni Deniz Eyüboğlu Aydın ve yazar Hakan Bıçakçı.

>> Tüm yarışmaların jüri üyelerini görmek için tıklayın.

39. İstanbul Film Festivali’nde yarışma heyecanı 17 Temmuz’da başlayacak. 17-27 Temmuz tarihleri arasında gerçekleştirecek gösterimlerin ardından Ulusal Yarışma ve Ulusal Kısa Film Yarışması’nda ödül kazanan filmler, 28 Temmuz Salı akşamı Sakıp Sabancı Müzesi’nin boğaz manzaralı terasında düzenlenecek Ödül Töreni’nde açıklanacak.

Selçuk Metin’in yönettiği, kendi anlatımı ve yakınlarının tanıklıklarıyla Metin Akpınar’ın yaşamını konu edinen İyi ki Yapmışım belgeselinin dünya prömiyeri, Akpınar’ın da katılımıyla ödül töreninin ardından yapılacak. İyi ki Yapmışım ekim ayındaki festival programında yer alarak izleyicilerle buluşacak.

ULUSAL YARIŞMA

39. İstanbul Film Festivali Ulusal Yarışma’da Altın Lale Ödülü için, yapımı 2019-2020 sezonunda tamamlanan 11 film yarışacak.

Ulusal Yarışma Jürisi En İyi Film, En İyi Yönetmen, Jüri Özel Ödülü, En İyi Kadın Oyuncu, En İyi Erkek Oyuncu, En İyi Senaryo, En İyi Görüntü Yönetmeni, En İyi Kurgu ve En İyi Özgün Müzik olmak üzere toplam 9 dalda ödül verecek.

En İyi Film’e 200.000 TL, Onat Kutlar anısına verilecek Jüri Özel Ödülü’nü kazanan filmin yapımcısına İKSV tarafından 50.000 TL verilecek. En İyi Yönetmen’e Anadolu Efes tarafından 50.000 TL verilecek. En İyi Kadın ve En İyi Erkek Oyuncu 10.000’er TL ile ödüllendirilecek. En İyi Özgün Müzik Ödülü, bu yıl LU Records tarafından 5.000 TL para ödülü ile desteklenecek. En İyi Senaryo Ödülü bu yıl Axolotl tarafından 10.000 TL para ödülü ile desteklenecek.

Ulusal Yarışma bölümünde yer alan filmler:

Bina / Orçun Behram
Plaza / Anıl Gelberi
Nasipse Adayız / Ercan Kesal
Körleşme / Hacı Orman
Ceviz Ağacı / Faysal Soysal
Aşk, Büyü vs. / Ümit Ünal
Topal Şükran’ın Maceraları / Onur Ünlü
Uzak Ülke / Erkan Yazıcı
Şair / Mehmet Emin Yıldırım
Bilmemek / Leyla Yılmaz
Soluk / Özkan Yılmaz

ULUSAL KISA FİLM YARIŞMASI

Ulusal Kısa Film Yarışması’nda bu yıl 12 film yer alıyor. Yarışmanın jürisinde kısa film yönetmenleri Konstantina Kotzamani ile Gökalp Gönen ve oyuncu Boran Kuzum yer alıyor.

Jürinin seçeceği En İyi Kısa Film, Anadolu Efes tarafından 5.000 TL ile ödüllendirilecek.

Ulusal Kısa Film Yarışmasında yer alan filmler:

Göremediğimiz Tüm Işıklar / Şeyhmus Altun
Bir Yazdan İzlenimler / Ayça Çiftçi
Siyah Güneş / Arda Çiltepe
Ahtapot / Engin Erden
Evde Yok / Murat Emir Eren
CemileSezgin / Aylin Kuryel, Raşel Meseri
Yağmur Olup Şehre Düşüyorum / Kasım Ördek
#21xoxo / Sine Özbilge, İmge Özbilge
Free Fun / Fehmi Öztürk
Yolcular / Farnoosh Samadi, Ali Asgari
Büyük İstanbul Depresyonu / Zeynep Dilan Süren
Kulak Misafiri / Ahmet Toğaç

SEYFİ TEOMAN EN İYİ İLK FİLM ÖDÜLÜ

2012 yılında kaybettiğimiz yönetmen ve yapımcı Seyfi Teoman anısına verilen Seyfi Teoman En İyi İlk Film Ödülü’nü kazanan filmin yönetmenine sonraki çalışmalarını teşvik etmek üzere CMYLMZ Fikirsanat aracılığıyla 30.000 TL ödül verilecek.

Festivalin Türkiye Sineması bölümünde yer alan uzun metrajlı kurmaca 6 ilk film bu ödüle aday. Seyfi Teoman En İyi İlk Film Ödülü jürisinde yönetmen Emine Emel Balcı, oyuncu Özgür Emre Yıldırım ve müzisyen Ahmet K. Bilgiç yer alıyor.

Seyfi Teoman En İyi İlk Film Ödülü için yarışacak filmler:

Bina / Orçun Behram
Plaza / Anıl Gelberi
Nasipse Adayız / Ercan Kesal
Körleşme / Hacı Orman
Uzak Ülke / Erkan Yazıcı
Soluk / Özkan Yılmaz

Biletler

17-28 Temmuz tarihleri arasında Sakıp Sabancı Müzesi’nde Covid-19 tedbirlerine uygun olarak düzenlenen açık hava sinemasında yapılacak festival gösterim biletleri, 9 Temmuz Perşembe 10.30’da İKSV Lale Kart Üyeleri için indirimli ön satışların ardından, 10 Temmuz Cuma 10.30’da genel satışa çıkıyor.

Çevrimiçi olarak filmonline.iksv.org’da yapılacak gösterimlerin biletleri aynı site üzerinden 10 Temmuz Cuma 10.30’da satışa açılıyor.

Sakıp Sabancı Müzesi (SMM) Biletleri; Biletix web sitesinden (www.biletix.com) satışta olacak ve basılı bilet uygulaması olmayacaktır.

filmonline.iksv.org biletleri aynı site üzerinden (filmonline.iksv.org) alınabilecek.

 

Ercan Kesal’ın yazıp yönettiği, ilk uzun metraj filmi ‘Nasipse Adayız’ın Türkiye prömiyeri 39. İstanbul Film Festivali’nde ekip ve oyuncuların katılımıyla dün akşam (24 Temmuz Cuma) Sakıp Sabancı Müzesi’nde yapıldı. Dünya prömiyerini pandemi öncesinde Avrupa’nın önemli festivallerinden Rotterdam Film Festivali’nde yapan film Türkiye’de ilk kez COVID-19 salgını nedeniyle ertelenen İstanbul Film Festivali’nin Ulusal Yarışma filmleri için yapılan açıkhava gösteriminde sinemaseverlerle buluştu.

Nasipse Adayız’ın festivaldeki gösterimine yönetmeni Ercan Kesal başta olmak üzere, oyuncularından Selin Yeninci, İnanç Konukçu, Müttalip Müjdeci, Nazan Kesal, Serhat Midyat, kurgucusu Ali Aga, idari yapımcısı Suzan Güverte katıldı. Ercan Kesal’ı Türkiye prömiyerinde ‘Çukur’ dizisinde beraber rol aldığı Aras Bulut İynemli ve Necip Memili de yalnız bırakmadı.

Gösterim sonrasında yapılan soru-cevap bölümünde Ercan Kesal ilk kez filmin Türkiye’deki sinemaseverlerle buluşmasından duyduğu mutluluğu dile getirirken filmin kendisiyle olan bağını şu sözleriyle açıkladı: Sanat gerçeğin yeniden icat edilmesi ise, ben de sinemada ve bu filmde bunu gerçekleştirmenin peşine düştüm. 2000’li yıllarda Beyoğlu Belediye Başkanı olarak aday gösterilme hayaliyle kendi içimdeki kör noktayla karşılaşmıştım, insanın gerçek öznesi de bu kör noktaymış meğer. Aynı yolculuğun filmini yaparken başka bir gerçeklikle de yüzleşecek miyim diye çok düşündüm. Yirmi yıl önce Beyoğlu’nda aynı mekanlarda aynı hikayeyi yaşadım ve şimdi filmin oyuncusu, senaristi ve yönetmeniyim. Bu yüzden filmde sadece bir politik hikâyenin ve hicvin ötesinde, bir insanın kendi içsel yolculuğu ve trajedisi de var.”

İstanbul Film Festivali’nde Ulusal Yarışma’da ödül kazanan filmler, 28 Temmuz Salı akşamı Sakıp Sabancı Müzesi’nde düzenlenecek Ödül Töreni’nde açıklanacak. Nasipse Adayız festival yolculuğuna İstanbul’dan hemen sonra Şanghay Uluslararası Film Festivali’nde devam edecek. Asya galasını gerçekleştireceği festivaldeki ilk gösterimi 30 Temmuz Perşembe günü yapılacak.

Türkiye-Sırbıstan ortak yapımı, Ercan Kesal’ın aynı adlı romanından uyarlanan ‘Nasipse Adayız’, İstanbul’da bir belediyenin başkan aday adayı olan doktor Kemal Güner’in bir günde geçen trajikomik hikayesini konu alıyor. Başrollerinde Ercan Kesal, Selin Yeninci, İnanç Konukçu ve Muttalip Müjdeci’nin yer aldığı filmde Nazan Kesal ve Valeriu Andriuta da konuk oyuncu olarak karşımıza çıkıyor.

Yapımcılığını Ay Yapım, Poyraz Film, Thalia Production ve Living Pictures gerçekleştirdiği film Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü ve Sırbistan Film Fonu tarafından desteklendi. Türkiye-Sırbistan ortak yapımı filmin görüntü yönetmenliğini Barbu Balasoiu üstlenirken, Ali Aga kurgusunu, Oya Köseoğlu da sanat yönetmenliğini yaptı.

PAYLAŞIM
Önceki İçerikLevent Üzümcü; Sosyal Medya Yasaklanması Nedir?
Sonraki İçerikKadın Filmleri Festivali’ne Başvurular Başladı
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan