Ünlü sanatçı John Malkovich, The Music Critic adlı tek kişilik konser-oyunuyla Türkiye’de. Ünlü bestecilerin eserlerine  ağır eleştiriler yazan eleştirmenlerin yazılarını onların rolüne girerek sahnede okuyan Malkovich, yeni oyununa, 2010 yılında  kendisini İstanbul’da  izleyen ve ağır şekilde eleştiren Nedim Saban’ın yazısını da dahil etti.

Saban’ın eleştirisini okuduğu zaman böylesi bir yazıyı ancak tiyatroya tutkuyla bağlı olan birinin yazabileceğini söyleyen Malkovich ‘umarım onunla bir gün tanışırım! diyerek Saban’a uzaktan bir selam göndermişti. Ardından ünlü besteci  Aleksey Igudesman’ın devreye girmesi ve Nedim Saban’ın Malkovich hakkında yazdığı metne uygun bir müzik eseri bestelemesiyle, Saban’ın “Malkovich sınırdışı edilmeli, Türkiye’ye de sınavla girmeli” dediği yazısı bir tiyatro oyununa dönüştü. Malkovich, birkaç yıldır dünyanın farklı kentlerinde oynadığı bu oyunla 13 Mart günü Turkcell Platinum Istanbul Night Flight line up etkinliği olarak Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde sahne alacak.

10 YIL SONRA GERÇEKLEŞEN KARŞILAŞMA

Malkovich/ Saban buluşması konser öncesi yapılan, basın toplantısında gerçekleşti. İki tiyatro insanı basın toplantısında ilk defa bir araya geldiler.  Malkovich, Saban’ı basına: “Hayatımda beni en çok etkileyen yazının yazarı” olarak tanıttı. . Toplantıda soruları tek tek cevaplayan John Malkoviç, “aldığınız en unutulmaz eleştiri yazısının hangisi olduğu sorulduğunda”,  sanat yaşamı boyunca bir çok eleştiri aldığını, bunların bir kısmının güzelleme niteliğinde olduğunu belirterek, fakat yollar önce Nedim Saban’ın yazdığı sert eleştiri yazısının ardında büyük bir tiyatro tutkusu olduğunu bu yüzden bu yazıyı ayrı tuttuğunu söyleyerek, The Music Critic oyununun finalini bu yazıyla tamamlamaya karar verdiğini anlattı.

Nedim Saban ise yaptığı konuşmada John Malkovich ile olan hikayesinin bilinmeyen taraflarını basınla paylaştı. Nedim Saban,  “Malkovich’i ilk kez New York’da tiyatro eğitimi alırken, ‘Yak Bunu’ adlı oyunda seyrettiğini, duyduğu hayranlık neticesinde tiyatroda teşrifatçı olarak çalışmaya başlayıp oyunu on beş kez seyrederek Malkovich’in oyunculuğa yaklaşımını analiz ettiğinden bahsetti.” Bu büyük hayranlığın kendisine Malkovich’in beğenmediği bir oyununu eleştirme hakkını verdiğini belirten Saban’ın sözleri üzerine   Malkovich, ‘Bu yazıyı babamın da okumasını çok isterdim. Çünkü babamın benim hakkımda düşündüğü her şey Saban’ın yazısında var! “diyerek bir itirafta bulundu. Ailesinden hiç destek görmediğini, hep eleştirildiğini samimi biçimde paylaşan ünlü yıldız, Saban’ın ağır eleştirisini belki de bu yüzden kolaylıkla kabullendiğini belirtti.

 

BELGESEL OLUYOR

Malkovich/ Saban işbirliği, yurtdışındaki yapımcıların da dikkatini çekti ve   BBC  yapımı bir belgeselin de temelinin atılmasını sağladı. Belgeselin çekimleri İstanbul’da yapıldı. Belgeselin ilk bölümünde Malkovich/Saban/Igudesman’ın sanat ve eleştiri başlıklı 45 dakikalık bir sohbeti yer alacak. Ayrıca dünya tiyatro tarihine geçen yazıyı eleştirmen cdeğil, tiyatrocu ve Malkovich hayranı sıfatıyla yazdığını belirten Saban’ın sanat eleştirisindeki sınırlar ve kendi deneyimlerini paylaştığı bir bölüme de yer verilecek.

 

 

 

Nedim Saban’ın 2010 yılında John Malkovich hakkında yazdığı eleştiri yazısından:

““Lütfü Kırdar’da John Malkovich işkencesini izledikten sonra, Malkovich’i sınırdışı edin desem mümkün değil, adam çoktan toplamış bavulunu, ‘Being John Malkovich’e sığınarak her gün başka bir şehirde zaten! Ben, bu oyuncuya T.C vizesi vermeyin artık diyorum! Bir daha böyle kötü oyunlarla Türkiye sınırlarından girmesin, giremesin!

Yollayın onu kariyerine başladığı Steppenwolf Tiyatrosu’na, orada tekrar modern tiyatro hakkında yeterlilik eğitimi alsın, havaalanında audition yaptırtıp, sonra vize verirsiniz! Zaten gözünüzde büyüttüğünüz bu Malkovich’in, dünya tiyatrosunda son yıllarda doğru dürüst oynadığı bir tek saygın tiyatro prodüksiyonu yok. Sözgelimi Shakespeare prodüksiyonlarında yer alan Al Pacino, Philippe Seymour Hofman gibi değil yani, almış eline bavulunu, Malkovich adına sığınarak, kent kent dolaşıyor. “””

PAYLAŞIM
Önceki İçerikBerna Laçin’in Hayal Satıcısı Oyunu için 60 ilin Barosundan Destek Geldi
Sonraki İçerikMÜSTAKBEL DAMAT FİLMİ İLERİ BİR TARİHE ERTELENDİ!
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan