Usta oyuncu Ali Poyrazoğlu, hayatından kesitleri anlattığı yeni oyunu ‘Hayatım Roman’ı önceki akşam ilk kez Trump Sahne’de seyirci ile buluşturdu. 500 kişilik salonun tıka basa dolu olduğu oyunda seyirciler 2,5 saat süresince kahkahalarla gülmenin keyfini çıkardı. Poyrazoğlu’nun özellikle yakın dostu Müjdat Gezen ile anılarını paylaştığı bölümler izleyenleri gülme komasına soktu.

Ali Poyrazoğlu, ‘Hayatım Roman’ adlı yeni oyununu ilk kez 14 Şubat Sevgililer Günü’nde Trump Sahne’de tiyatro severlerle buluşturdu. Renkli yaşamından özenle seçtiği anılarını ve hayata dair gözlemlerini paylaştığı oyunda Poyrazoğlu; hem düşündürdü hem hüzünlendirdi ama en çok da güldürdü. Sanatla iç içe olan hayatını onun ağzından dinleyenler aralıksız 2,5 saat süresince kahkahalarla gülmenin keyfini çıkardı.

Müjdat Gezen, Sezen Aksu, Haldun Dormen… Hepsi bu oyunda…

Ali Poyrazoğlu, hayat hikayesine doğumundan itibaren başlıyor. “Ben gerçekten sahneye doğdum” diyen Poyrazoğlu bunun hikayesini, annesi ve babasıyla olan ilişkilerini, çocukluğunu ve o dönemi seyirciye usta bir dille anlatıyor. Ardından tiyatroya nasıl gönül verdiği, yaşadığı zorluklar ve o zamanlardan bugünlere olan sağlam dostluklar geliyor. Müjdat Gezen, Sezen Aksu, Nükhet Duru, Savaş Dinçel, Haldun Dormen anılarında başı çekiyor. Özellikle Müjdat Gezen’le yaşanan anılar seyirciyi kahkaha krizine sokuyor. Annesi Melike Hanım’ın da öz oğlu gibi sevdiği Müjdat Gezen ile birlikte ilk tiyatrosunu kuran Poyrazoğlu oyun boyunca bol bol hayata dair önemli mesajlar da veriyor.

Hayata dair sevgi dolu mesajlar…

‘Hayatım Roman’da ünlü sanatçının performansını izleyenler; yaşama daha sevgi dolu bakmanın sırrını buluyor, yaşamı yeniden sorguluyor ve kendi hayatlarına ayna tutuyor.

PAYLAŞIM
Önceki İçerikDenizBank Çocuk Operası’nın ikinci eseri ‘Wolfie Harikalar Operasında’ perdelerini açtı
Sonraki İçerikOMAR VE BİZ Filmi PORTEKİZ’DE!
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan