Dünya çapında ilk olan ve çocuklara hayal güçlerini genişletebilecekleri bir alan açmayı hedefleyen DenizBank Çocuk Operası, Papagenolar’ dan sonra ‘Wolfie Harikalar Operasında’ adlı ikinci prodüksiyonunu sahneye taşıdı.

Caner Akın’ın rejisörlüğünde, besteci, şef Murat Cem Orhan’ın yönetiminde ve allaturca’nın yapımıyla 16 Şubat’ta Zorlu PSM Platinum Sahnesi’nde ilk gösterimi gerçekleşen esere, Avrasya Oda Orkestrası ve Çocuk Korosu eşlik etti. Temsil, 15 Mart ve 12 Nisan’da tekrar sanatseverler ile buluşacak.

DenizBank’ın, çocukları opera sanatıyla tanıştırmak ve sanat yolculuklarının en başında cesaretlendirmek üzere hayata geçirdiği ‘DenizBank Çocuk Operası’nın ikinci eseri ‘Wolfie Harikalar Operasında’, 16 Şubat’taki ilk gösterimiyle sanatseverlerle buluştu.

Wolfie’nin sihirli ve sürprizlerle dolu dünyası, opera sanatını Türkçe aryalar eşliğinde en eğlenceli hali ile izleyicilere sunuyor; sadece çocukların değil, yetişkinlerin de ilgisini çekecek kurgu ile sahneleniyor. Rejisörlüğünü Caner Akın’ın, yönetimini besteci ve şef Murat Cem Orhan’ın, yapımını allaturca’nın üstlendiği, çocuk korosunu ise şef Güneş Kaya’nın çalıştırdığı eser, 15 Mart ve 12 Nisan’da Zorlu PSM Platinum Sahnesi’nde bir kez daha sanatseverlerle buluşacak.

Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan DenizBank Çocuk Operası Genel Sanat Yönetmeni Caner Akın şöyle konuştu; “DenizBank Çocuk Operası, gerek sanatsal çizgisinin yüksek kalitesi, gerekse bu alanda örnek teşkil etmesi bakımından ülkemizde sanatın dünya standartlarına ulaşması için ciddi yatırımlar yapıyor. Çocuklara sahne deneyimi kazandırırken, yetişkin bir opera eserindeki gibi büyük bir ciddiyetle yürüttüğümüz çalışmalar ile bu alandaki diğer projelere de ilham kaynağı oluyoruz. DenizBank’ın desteği ile çocuklara sanatı ve özellikle de operayı en güzel örnekleriyle sunmak üzere çalışmalarımıza tüm gücümüzle devam ediyoruz. Değerli katkıları sebebiyle DenizBank Genel Müdürü Hakan Ateş ve ekibine içten teşekkürlerimizi sunuyorum”.

Eğlenceli ve sürükleyici bir hikaye: ‘Wolfie Harikalar Operasında’

Wolfie Harikalar Operasında, zamanı olmayan bir mekâna düşen Yönetmen’in, opera eserini hayata geçirme serüvenini konu alıyor. Operayı tanımaya çalışan Yönetmen’in, yardımcısı Suzi ile birlikte yaptığı seçmeler sırasında, Mozart’ın küçüklüğü Wolfie’yi görmesi ile macera başlıyor. Yönetmen, Wolfie’den operayı öğretmesi için yardım isterken, Kedi Kız’ın oyunları ile başa çıkmaya çalışıyor. Juliet, Carmen, Mantua Dükü ve Escamillo gibi en tanınan opera karakterlerinin Harikalar Operasında karşılaşmasıyla birlikte eğlenceli ve karnaval havasında geçen bir hikâye izleyicilerin beğenisine sunuluyor.

DenizBank Hakkında

DenizBank, 1997 yılında bir bankacılık lisansı olarak Zorlu Holding tarafından Özelleştirme İdaresi’nden satın alınarak yolculuğuna başladı. Ekim 2006’da Avrupa’nın önde gelen finans gruplarından Dexia bünyesine katılan bankanın hisseleri, 28 Eylül 2012’de Rusya’nın en büyük bankası Sberbank’a, 31 Temmuz 2019 itibarıyla ise yine bölgesinin en büyük kuruluşları arasında yer alan Emirates NBD’ye devroldu.

Farklı finansal hizmetleri aynı çatı altında toplayan bir “finansal süpermarket” oluşturmayı hedefleyen DenizBank Finansal Hizmetler Grubu’nun, Türkiye’nin 81 ilinde, iştiraklerin şubeleri dâhil toplam 749 şubesi ile 14 bine yakın çalışanı; beş yerli ve üç uluslararası finansal iştiraki, altı yerli finansal olmayan iştiraki ve Bahreyn’de bir şubesi bulunmaktadır. DenizYatırım, Deniz Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı, DenizPortföy Yönetimi, DenizLeasing, DenizFaktoring, Intertech, DenizKültür, Ekspres Bilgi İşlem ve Ticaret, Deniz Kartlı Ödeme Sistemleri, Açık Deniz Radyo-TV ve Bantaş Grubun yerli; EuroDeniz, DenizBank AG ve DenizBank Moscow ise uluslararası iştirakleridir.

Bilgi için:

PAYLAŞIM
Önceki İçerikAKBANK SANAT’TAN SIRP SİNEMASINA BİR BAKIŞ
Sonraki İçerikALi Poyrazoğlu’nun Yeni Oyunu ; Hayatım Roman
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan