-SABANCI VAKFI MÜTEVELLİ HEYETİ BAŞKANI GÜLER SABANCI: “DİJİTAL DÜNYAYLA BAĞLANTILI OLMALISINIZ, AMA ASLA ONA BAĞIMLI OLMAYIN”

-GÜLER SABANCI: “SANATIN TOPLUMU DEĞİŞTİRME VE DÖNÜŞTÜRME GÜCÜNE İNANIYORUZ”

Sabancı Vakfı’nın “Kısa Film Uzun Etki” sloganıyla bu sene dördüncüsünü düzenlediği Kısa Film Yarışması’nın kazananları belli oldu. “Dijital Yalnızlık” temasıyla düzenlenen yarışmanın ödül töreni Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı ve Sabancı Vakfı Genel Müdürü Nevgül Bilsel Safkan’ın ev sahipliğinde, Türkan Sabancı, Arzuhan Doğan Yalçındağ, Aydın Doğan Yalçındağ, Zeynel Abidin Erdem, Alev Komili, Ayşegül Dinçkök, Gülben Ergen, Görgün Taner, Levent Erden, Tamer Levent, Atilla Atasoy, Bora Gencer, Murat Evgin, Uğur Kurul, Serkan Şenalp, Pelin Ermiş, Yasemin Aloğlu, Nesim Bencoya, Bengi Semerci, Haki Biçici’nin de aralarında olduğu iş, cemiyet ve sanat dünyasından isimlerin katılımlarıyla gerçekleştirildi.

Bu sene toplam 490 film ile rekor başvuru alan yarışmada 13 eser finale kaldı. Ödül almaya hak kazananlar; yönetmen-senarist Mahmut Fazıl Coşkun, oyuncu Hazar Ergüçlü, dünyaca ünlü Filistinli çağdaş yönetmen Najwa Najjar, Makedonya’dan ünlü yapımcı ve oyuncu Labina Mitevska ve İtalya’dan Venedik Film Festivali programcısı Teresa Cavina’dan oluşan jürinin değerlendirmesiyle belirlendi. İlk yılında “Mülteci Kadınlar”, ikinci yılında “Çocuk İşçiler” ve üçüncü yılında “Ayrımcılık” teması ile düzenlenen Sabancı Vakfı Kısa Film Yarışması’na bugüne kadar Türkiye’nin her bölgesinden ve Avusturya, Belçika, Fransa, Hindistan ve Kanada’nın da aralarında bulunduğu pek çok ülkeden 1.227 film başvurdu.

Sabancı Vakfı’nın yaptığı çalışmalarda sanatın yadsınamaz gücünden de faydalandığını belirten Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, “46 yıldır kültürel ve toplumsal gelişmeye katkıda bulunmak için çalışıyoruz. Çalıştığımız alanlar eğitim, sosyal değişim ve kültür-sanat. Sanatın, insanın gelişimine hizmet ettiğine; insandan başlayarak toplumu değiştirme ve dönüştürme gücüne inanıyoruz. Sabancı Vakfı olarak, toplumsal gelişmeye destek olmak, toplumsal sorunları gündeme getirmek, farkındalığı artırmak üzere birçok çalışma yapıyoruz. “Kısa Film Uzun Etki” sloganıyla dört yıl önce yola çıkarken, toplumsal sorunları genç sinemacıların yeni bir dille bize aktarmalarını sağlamayı amaçladık. Bu yarışma ile sadece toplumsal sorunlara genç sinemacıların dilinden dikkat çekmeyi değil, aynı zamanda onların gelişimine de katkıda bulunmak istiyoruz. Bugün geldiğimiz nokta hepimizi çok mutlu ediyor. Yarışmamızın dördüncü yılındayız, hep beraber daha iyiyi arayacağız ve her geçen gün daha iyiye ulaşacağımıza inanıyorum. Yarışmamıza bu yıl 490 genç sinemacımız müracaat etti. Ben hepsine çok teşekkür ediyorum” dedi.

Sabancı: “Dijital dünyayı dozunda ve doğru amaçla kullanmalıyız”

Yarışmayı her yıl farklı bir tema ile düzenlediklerini belirten Sabancı“Bu yıl ‘Dijital Yalnızlık’ temasını seçtik. Günümüzde teknolojinin hayatımıza getirdiği kolaylaştırıcılığı ve gelişmemize yaptığı katkıları asla unutmamalıyız. Ancak teknolojiyi ihtiyaçtan ziyade bir amaca dönüştürdüğümüzde özellikle gençleri tehdit eden dijital bağımlılık ortaya çıkarıyor. Dijital bağımlılık bireyleri sosyal ve psikolojik yalnızlığa itiyor ve önemli sorunlara yol açıyor. Bu konuda son yıllarda dünyanın her yerinde çok önemli üniversitelerde araştırmalar yapılıyor. Manchester Üniversitesi’nin ‘Yalnızlık Çalışması’ araştırması da 16-24 yaşları arasındaki gençlerin dijital bağımlılık nedeniyle büyük ölçüde güçlü yalnızlık duygusuna sahip olduklarını gösteriyor. Güçlü yalnızlık duygusu birçok sosyal sorunu da beraberinde getiriyor. Elbette, dijitalleşmenin nimetlerinden sonuna kadar faydalanmalıyız, yeni teknolojiler üretmeliyiz. Ancak dijital dünyanın hayatımıza olumlu katkı sağlayabilmesi için; dozunda ve doğru amaçla kullanımına özen göstermeliyiz. Gençlere şunu söylemek istiyorum; dijital dünyayla bağlantılı olacaksınız, olmalısınız, ama asla ona bağımlı olmayın” dedi.

Yarışmanın tüm katılımcılara katkı sunmayı hedeflediğini belirtenSabancı“Bu bir yarışma olsa da inanıyorum ki, bu gecenin kaybedeni yok, hep beraber duyarlılığımız, farkındalığımız artacak, hep beraber kazanacağız. Yarışmaya başvuran herkesin sanat yolculuğuna destek olmaya çalışıyoruz. Bu nedenle her yıl, Kısa Film Platformu Buluşmaları ile usta sinemacıların gençlerle deneyimlerini paylaştığı çalıştaylar düzenliyoruz” ifadelerini kullandı.

Kanaat Önderi Ludovic Bource: “Bizi bir araya getiren şeyleri savunmaya devam etmeliyiz”

Sabancı Vakfı Kısa Film Yarışması’nın bu yılki Kanaat Önderi Oscar ödüllü besteci Ludovic Bource genç sinemacılara ilham veren konuşmasında, “Burada sizlerle olmaktan büyük memnuniyet duyuyorum. Bu benim İstanbul’a ilk ziyaretim, bu şehre ve konukseverliğinize hayran kaldım. Sizlere aslında bu kardeşlikten ve dayanışmamızdan bahsetmek istiyorum. Hepimiz bir şeylerin arayışı içindeyiz. Bizi bir araya getiren şeyleri savunmaya devam etmeliyiz. Hayal etmenin, paylaşmanın verdiği mutluluğu yaşıyoruz. Sabancı Vakfı Kısa Film Yarışması sayesinde burada birlikteyiz. Geleceğin film yapımcıları, sinemacıları da aramızda. Harika jüri üyelerimizi de takdir etmek istiyorum, hepinizde çok özel bir ışık var. Bu mutluluk Sayın Güler Sabancı’nın cesareti, kararlılığı, sanata ve sinemaya olan tutkusu sayesinde gerçekleşti, kendisine çok teşekkür ederim” dedi.

Birincilik ödülü “Parti” isimli filmiyle Efe Can Yıldız’ın oldu

“Parti” filmiyle birinci olan Efe Can Yıldız’a ödülünü Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı takdim ederken “Nasıl Bilirdiniz?” filmiyle ikinci olan Ayşenur Erdoğan Gökçe’ye ödülünü Sabancı Vakfı Genel Müdürü Nevgül Bilsel Safkan ve “Dijital Pizza” filmiyle üçüncü olan Veysel Aslan’a ödülünü yarışmanın Kanaat Önderi Ludovic Bource verdi. Mansiyon ödülüne layık görülen “Girdap” filminin yönetmeni Cüneyt Işık ödülünü Sanat Yönetmeni Zeynep Atakan’dan aldı. Dereceye giren filmlerin birincisi 20 bin TL, ikincisi 15 bin TL, üçüncüsü 10 bin TL ile ödüllendirildi.

PAYLAŞIM
Önceki İçerikGarsonların Birliği-Bitiyatro’nun Yeni Oyunu
Sonraki İçerik6.ANADOLU TİYATRO ÖDÜLLERİ AÇIKLANDI
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan