İSPANYA İÇ SAVAŞI’NDA BİR TİYATRO KUMPANYASININ HİKÂYESİ “AY, CARMELA!”

 İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’nın yeni oyunu Ay, Carmela!’nın galası 13 Ocak 2020 Pazartesi günü Üsküdar Musahipzade Celal Sahnesi’nde gerçekleştirildi. Jose Sanchis Sinisterra’nın yazdığı, Naşit Özcan’ın yönettiği oyun, seyircisinin büyük beğenisini kazandı.

Oyunun yönetmeni Naşit Özcan oyunun selamlama sahnesinde şöyle dedi. “Yeni bir dönem, yeni bir oyun, yeni pırıl pırıl bir genel sanat yönetmeni Mehmet Ergen. Bizler sanatçılarız mutlaka da kendimizi alkışlatmak istiyoruz.  olumlumlu olsak ılımlı olsak geçiniriz. ama hayır biz geçinemeyiz. geçinir gibi görünürüz. Ama hep başkaldırımız vardır. Çünkü biz sanatçıyız. Siyasetten öte herkesten öteyiz. Bu oyun benim bütün ruhumu anlatıyor.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi yeni genel sanat yönetmeni Mehmet  Ergen ise “Çok gurur duyduğumuz bir proje hepsini kutluyoruz. İspanya iç savaşının o karanlık  yılın maalesef dikta rejimleri sanatçılara ne istiyorlarsa söylettiler. umarım o günlerin bir daha gelmeyeceğini düşünüyoruz.”

Hülya Muratlı: Emek veren herkesi kutluyorum.Çok söze gerek yok oyun çok güzel kotarılmış. çok güzel anlatılmış. Genel sanat yönetmenimize katılıyorum. Sanata ne kadar özgürlük verirsek o kadar çok  güzel yeşerdiğini görürüz. Asla dayatma oyunlar yönetimde olmayacak. Özgürlüğün olduğu nice güzel oyunlara


Oyunun galasına CHP İstanbul Milletvekili İbrahim Kaboğlu, İBB Kültür Daire Başkanı Hülya Muratlı, Şehir Tiyatroları Müdürü Ceyhun Ünlü, Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Mehmet Ergen, İBB Medya İlişkileri Koordinatörü Şükrü Küçükşahin, İBB Müdürleri, İBB İştirak Genel Müdürleri, İBB Meclis Üyeleri ve sanatçılar Suna Keskin, Engin Gürmen, Metin Çoban, Lale Belkıs, Ayşe Emel Mesçi, Anta Toros’un da aralarında bulunduğu birçok sanatçı, gazeteci ve eleştirmen katıldı.

Oyunun konusu:

İspanya iç savaşında Franco rejimi tarafından rehin alınan iki varyete oyuncusu Carmela ve Paulino istemedikleri bir gösteriye zorlanırlar. Bu süreçte yaşadıkları olaylar nedeniyle birbirlerini, evliliklerini, sevgilerini, savaşı sorgularlar.

 

Oyunda Ada Alize Ertem, Çağatay Palabıyık, Deran Özgen rol alıyor.

Oyun, 29 Ocak-1 Şubat 2020 tarihleri arasında Üsküdar Kerem Yılmazer Sahnesi’nde.

PAYLAŞIM
Önceki İçerik‘Aman Ne Komik’ Kadıköy Halk Tiyatrosu’nda
Sonraki İçerikSavaş karşıtı romanların en güçlüsü tiyatro sahnelerinde…
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan