TUHAF BİR MİRAS HİKAYESİ

0

 

Yazan: Peter Quilter

Çeviren: Nazlı Gözde Yolcu

Uyarlayan ve Yöneten: Yelda Baskın

Dramaturg: Ceren Ercan

Dekor,Kostüm Tasarımı  :Tomris Hande Kuzu

Işık Tasarımı : Yakup Çartık

Müzik Direktörü : Uğur Çerkezoğlu

Koreografi: Büşra Firidin

Asistan: Damla Karaelmas, Emre Koç, İrem Sultan Cengiz

 

OYUNCULAR

Munis Düşenkalkar

Defne Şener Günay

Didem Germen

Elif Ürse

İlkin Tüfekçi

Uğur Çerkezoğlu – Piyano

Orhan Yıldız –  Ayı Teddy

 

TEKNİK EKİP

Oyun Sahne Amiri: Seval Özdemir

Teknik Personel: Mümin Sivri, İsmail Hakkı Alev, Faruk Sayın, Ali Kaya

Işık: Bahadır Veznedar, Güner Şen, Kazım Yüksel

Ses: Gürsel Yılmaz

Aksesuar: Muhammet  Ali Alışkan, Orhan Yıldız

Kostüm Sorumlusu : Tamer Kılıç, Filiz Kaplan

Kuaför : Ahmet Şengüler

 

Katkılarından dolayı İBB Şehir Tiyatroları, Cumhuriyet Gazetesi, Yavuz Pekman, Selçuk Yüksel (tiyatromuzesi.org), Tekin Deniz, Selin Tunç, Tolga Özgal ve  Sezen Aksu’ya  teşekkür ederiz.

 

 

Yok olmak üzere olan ve kendilerine miras kalmış bir tiyatro nedeniyle tekrar bir araya gelen beş kadın o güne dek sadece seyirci koltuklarında oturdukları salon onlara miras kalırsa ne yaparlar? Henüz AVM ya da otoparka dönüşmemiş olan tiyatroyu kaderine mi terk etmeli yoksa ışıkları yeniden açılana kadar çabalamalı mı? Çabalamaya karar verseler de imkansızlıkları aşacak güce ve yan yana durma cesaretine sahipler mi? Bu süreçte tiyatronun koridorlarında gezinen beş kadın yan yana durmanın yolunu ararken mekanın hafızası ile de yüzleşmeye başlarlar. Onlar mekanla ilişki kurmaya başladıkça, tiyatro geçmişi ve gizli kalmış köşeleriyle onlara cevap verir. Kimi zaman anlam veremedikleri seslere, bazen tiyatroda buldukları bir kitabın sayfalarına, kimi zamansa bir müzikalin nakaratına dönüşürler.

Tüm zorlukların içinde hayata mizahla bakmaktan vazgeçmeyen beş kadının güçlerini keşfetme yolculuklarına odaklanan oyun komedi türünün özelliklerinden yararlanıyor.

“Yıllar boyunca gözümüzün önündeki bir şeylerin çöküşünü, paslanmasını, çürümesini izleriz ama dikkatimizi çekmez bile. Tam parçalara ayrılmak üzereyken son anda herkes fark ediverir. Acil durum ilan edilir ‘Burayı kurtarmalıyız’ diye.”

 

İlk oyun 1 Kasım 2019               Oyun iki perde 120 dakika

Oyunun telif hakkı ONK Ajans’tan alınmıştır.

PAYLAŞIM
Önceki İçerikYoksulluğa Karşı Bir Başkaldırı :ÖDENMEYECEK ÖDEMİYORUZ
Sonraki İçerik22. RANDEVU İSTANBUL ULUSLARARASI FİLM FESTİVALİ İKİNCİ GÜNÜNDE!
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan