Bütün bedenini, bütün bedenlerden parça parça toplamış bir kadın, bütün zamanlardan bütün kadınların hikâyesini anlatmak için tam burada. Karşımızda.

Kadınların adına, sesine, suretine sahip olmak isteyen adamlarla zamanın başından beri, annelerin masallarından beri, şimdinin tam ortasından, olmuş bitmiş her şeyin hemen arkasından süren ve hiç bitmeyen bir savaşı anlatmaya çalışacak. İstediğini yerine getirene dek susmayacak.

Bir kadın uyandı. Zehirli nehirlerde dolandı. Dolandıkça anımsadı. Bir daha hiç unutmadı.

O da, her kadın gibi, bir sayaçta bir sayıya dönüşmemek için hem kendi yaşamına hem de annesinin masallarına sahip çıkmaya çalıştığı yolculuğunu, aşkını, acısını, korkusunu, öfkesini, bağlılığını ve vazgeçtiği noktayı dökecek dilinden. Nehirler gibi dökecek. Oklar gibi dökecek. İçini açtığı yerden yaralandığını bilerek, yarına baktığı erden kör edilmeye çalışıldığını anlayarak, hapsedildiği sınırları aşarak, failini görünce tanıyarak, bir ceviz kıracağının arasında kendi varlığını yeniden kuracak.

Oyun, bizi tanıdığımız yerlerimizden acıtacak.

Oyun, bize unuttuğumuz masalları hatırlatacak.

Oyun, bizde eksilen harfleri arayacak.

Oyun, bizden anlayış beklemeyecek.

Oyun, biz olacak.

 

Yazan: Cansu Yumuşak

Yöneten: Sümeyye Özbay

Oynayan: Hasret Bolat

Kostüm Tasarım: Sümeyye Özbay

Afiş Tasarım: Hayrunnisa Özbay

 

Etkinlik Tarihleri: 26 Kasım Salı Saat: 20.30 Tatavla Sahne

PAYLAŞIM
Önceki İçerikGölge Hayatlar Barı
Sonraki İçerikAN (FİZİKSEL TİYATRO) / TATAVLA TİYATRO
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan