Grand Pera’da “Senforock” rüzgarı

0

Kültür, sanat ve eğlencenin buluşma noktası Grand Pera’da müzik ve eğlence dolu günler devam ediyor.  Dünya çapında büyük senfonik konserler yöneten ve kayıtlar gerçekleştiren sıra dışı besteci ve orkestra şefi Musa Göçmen, senfonik rock projesi olan “Senforock” ile sonbaharda Grand Pera’da müzikseverlerin karşısına çıkıyor.

Metal ve Anadolu Rock müzik tutkunları Grand Pera’da buluşacak

Dünyada yedi kıtada konser veren ilk ve tek müzik grubu olan Metallica’nin efsane şarkılarını yepyeni senfonik düzenlemelerle müzik severlerin beğenisine sunan Musa Göçmen Senfoni Orkestrası, 28 Eylül’deki konserin yoğun ilgi görmesi nedeniyle 16 Ekim Çarşamba günü saat 20.00’da Grand Pera Emek Sahnesi’nde bir kez daha sevenleriyle buluşacak. Grand Pera Emek Sahnesi’nin büyülü atmosferinde müzik tutkunları bir araya gelecek olan Musa Göçmen Senfoni Orkestrası, Metallica’nın Master of Puppets, For Whom The Bell Tolls, Whereever I May Roam, The Unforgiven gibi sevilen şarkılarını sahneye taşıyacak.

Anadolu rock müziğinin öncülerinden Barış Manço ve Cem Karaca’nın unutulmaz şarkıları, besteci ve orkestra şefi Musa Göçmen yönetimindeki Senforock Orkestrası eşliğinde Grand Pera Emek Sahnesi’nde yankılanacak. Türk rock müziğinin usta isimlerinden Barış Manço ve Cem Karaca’nın yıllara meydan okuyan şarkıları, 24 Ekim Perşembe günü saat 20.00’da Grand Pera Emek Sahnesi’nde sevenleriyle bir araya gelecek.  Musa Göçmen Senfoni Orkestrası, Barış Manço’nun Kol Düğmeleri, Dağlar Dağlar, Dönence, Gül Pembe, Kara Sevda gibi şarkılarının yanı sıra Cem Karaca’nın Islak Islak, Resimdeki Gözyaşları, Tamirci Çırağı, Sen de Başını Alıp Gitme, Bu Son Olsun gibi unutulmaz şarkılarının yepyeni senfonik düzenlemeleri ile Grand Pera Emek Sahnesi’nde müzikseverlerin karşısına çıkacak.

PAYLAŞIM
Önceki İçerikGrand Pera’da tiyatro günleri devam ediyor
Sonraki İçerikPera Müzikali: İstanbul’un Eğlence Tarihini Sahneye Taşıyor
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan