Ayvalık’ta 4-9 Ekim tarihleri arasında düzenlenen festival dünyanın dört yanından konukları ağırladı, festivalde 7.000 izleyici film seyretti.

 Başka Sinema Ayvalık Film Festivali 9 Ekim Çarşamba akşamı sona erdi. Pedro Almodóvar’ın filmi Acı ve Zafer’in gösterimi sürerken patlayan fırtınayla açılan festival, çarşamba gecesi Cunda Pazar Meydanı’nda Bizim için Şampiyon’un gösterimiyle kapandı. Ayvalıklıların yoğun ilgi gösterdiği kapanış törenine oyuncular Farah Zeynep Abdullah, Ekin Koç, yönetmen Ahmet Katıksız, yapımcı Yamaç Okur’un yanı sıra Bizim İçin Şampiyon filminin esinlendiği gerçek hikâyenin kahramanı Ayvalıklı Atman ailesinden Zeynep Atman da katıldı.

4-9 Ekim arasına adeta birkaç mevsim sığdı. 6 bölümde 34 ülkeden 59 film gösterildi, yerli ve yabancı 250’ye yakın konuk ağırlandı. Festivalin izleyici sayısı geçen yıla göre yüzde 30 artarak 7.000 kişiye ulaştı. Ayvalıklılar ve festival için Ayvalık’a gelenler sezon boyu konuşulacak filmleri izleme imkânı buldu.

Balıkesir Büyükşehir Belediyesi ve Ayvalık Belediyesi festivale büyük destek verdiler. Festival bu yıl Bilginer-Melin Ayvalık Sanat Kültür Eğitim VakfıAmerikan KonsolosluğuOfiskafe, Art Israel, Ma’adra Şarapları, Koop, AIMA, Manzara Ayvalık, Cunda Sakin ve Penti’nin değerli katkılarıyla gerçekleşti.

Festivale büyük katkı veren kurumların arasına bu yıl sanatseverlerin yakından takip ettiği Kendine Has da katıldı.

Görsel sanatlar ve gösteri sanatları alanındaki kültürel projelere ortam, mekân ve kaynak sağlayan Kültür İçin Alan projesi de festivale değerli katkısını sürdürdü.

4 Ekim’deki açılış gecesinde KAV Yılın Yönetmeni Ödülü’nü Kız Kardeşler filmiyle Emin Alper aldı. Festival programında da gösterilen Kız Kardeşler’in oyuncuları Ece Yüksel, Helin KandemirKayhan Açıkgöz, yapımcı Nadir Öperli ve filmin ödüllü müziklerini yapan Giorgos Papaioannou da Emin Alper’le birlikte seyircilerle buluştu. Giorgos Papaioannou festivalin açılış partisinde Hristos BarbasVassiliki Papageorgiou ve Serdar Ateşer’le birlikte bir mini konser verdi.

Festivalde bu yıl ilk kez bir de sergi düzenlendi. Antonio Cosentino’nun festival için hazırladığı “Ellerin Havada Keşke Hep Öyle Kalsa” başlıklı resim sergisi yoğun ilgi gördü. “Yeni Sinefiller: Yeni Mecralar, Yeni Seyirciler” seçkisine eşlik eden Nasıl İzliyorlar? ve Nasıl Yapıyorlar? başlıklı iki panelin yanı sıra Yunanistan ve Türkiye için düzenlenen “Ortak Gelecek” bölümü dahilinde “İklim Krizi Geleceğimizi Nasıl Etkileyecek?” bir panel ve “60’ların Düşleri Buhar mı Oldu?” seçkiyle birlikte bir konuşma vardı. Ayrıca sinema yazarı Nick James’le sinema yazarı Yeşim Tabak“Filmleri Yeniden Yazmak” başlığı altında sohbet ettiler. Festival süresince bazı geceler havanın beklenenden soğuk olmasına rağmen açıkhava gösterimleri de hayli yüksek ilgiyle karşılandı.

İzmirDiyarbakırGaziantep ve İstanbul’dan gelen 30 üniversite öğrencisi her gün yönetmen, yapımcı, senarist, kurgucu, görüntü yönetmeni, ortak yapım platformu temsilcileri gibi sektör profesyonelleri ile atölyelere katıldı. Bunun dışında yine üniversitelerden gelen gönüllü öğrenciler festivalin düzenlenmesinde büyük katkı sağladılar.

Festivalin Danish Cultural Institute desteğiyle yapılan Çocuklar İçin Sinema başlıklı bölümü bu yıldan itibaren Ağustos ayında kaybettiğimiz değerli sinema yazarı ve gazeteci Cüneyt Cebenoyan adına düzenlenecek. Festivalin konukları arasında bulunan Cüneyt’in eşi Ayşegül Cebenoyan ve kızı Elif Cebenoyan çocukları sinemayla yakınlaştırmayı hedefleyen Cüneyt Cebenoyan Çocuk ve Sinema Fonu’nu tanıttı.

Festivalin en dikkat çeken filmlerinden biri bu yılın en çok konuşulan yapımlarından, Sundance’ten 3 ödülle dönen Bal Ülkesi oldu. Filmin görüntü yönetmeni Samir Ljuma’nın yanı sıra filmin başrolündeki Hatice Muratova da festivale konuk oldu ve izleyicilerden büyük ilgi gördü. Festival sırasında Sarımsaklı’da uzun yıllardır görmediği akrabalarına da kavuşan Muratova seyircilere Makedonya’da geleneksel yöntemlerle yetiştirdiği ballardan ikram etti.

İsveç’in Oscar adayı Ve Sonra Dans Ettik’in yönetmeni Levan Akin ve başrol oyuncusu Levan Gelbakhiani de festivalin en çok ilgi gören konukları arasındaydı. Onun Adı Petrunya filminin yönetmeni Teona MitevskaCalifornia Dreaming filminin yönetmeni Fabrizio MalteseSargasso Denizi Mucizesi filmini hem yazan hem de filmde oynayan Youla Boudali, bu yıl Berlin Film Festivali’nde En İyi Belgesel Ödülü’nü kazanan Ağaçlardan Bahsetmek filminin yönetmeni Suhaib Gasmelbari, bu yıl Berlin’de En İyi İlk Film Ödülü’nü alan Oray’ın yönetmeni Mehmet Akif Büyükatalay ve oyuncular Zejhun Demirov ile Cem Göktaş, İskoçya’dan sıra dışı bir insan hikâyesi anlatan Jim’le Tanışmak belgeselinin yönetmeni Ece Ger de festivale katılan konuklar arasındaydı.

Ayrıca bu yılki KAV Danışma Kurulu üyeleri Damla Sönmez, Mahmut Fazıl Coşkun ve Gürcan Keltek de festivale katıldı.

Renkli-Türkçe’nin yönetmeni Ahmet Çadırcı ile senaristi ve başrol oyuncusu Osman CavcıPeri, Ağzı Olmayan Kız’ın yönetmeni Can Evrenol ile çocuk oyuncular Elif SevinçDenizhan Akbaba ve Özgür Civelek, birlikte gösterilen Bir Aile Filmi ile Şehir’in yönetmenleri Uğur Bayazıt ve Merlyn SolakhanYuva’nın yönetmeni Emre Yeksan ve yapımcısı Anna Maria Aslanoğlu, festivalin VR filmi Selyatağı’nın yönetmeni Deniz Tortum, Pelin Esmer’in belgeseli Kraliçe Lear’ın kahramanları Mersin Arslanköylü kadınlar Behiye YanıkCennet GüneşÜmmü KurtZeynep Fatih ve Hüseyin Arslanköylü ile yapımcı Dilde MahalliKüçük Şeyler’in yönetmeni Kıvanç Sezer ile oyuncular Başak Özcan ve Alican Yücesoy, Aidiyet’in başrol oyuncusu Eylül Su SapanUzun Zaman Önce’nin yönetmeni Cihan Sağlam ve oyuncusu Serdar OrçinNuh Tepesi’nin yönetmeni Cenk Ertürk, yapımcılar Alp ErtürkŞevki Tuna Ertürk ve oyunculardan Kerem Alp KabulGörülmüştür’ün yönetmeni Serhat Karaaslan ve oyuncular Berkay Ateş ile Erdem Şenocak, Türkiye prömiyeri Ayvalık’ta yapılan kısa filmler Siyah Güneş ve 13+ filmlerinin yönetmenleri Arda Çiltepe ve Ceylan Özgün Özçelik, yapımcı Armağan LaleTapınak Şövalyeleri ve Aylin filmlerinin yönetmenleri Arda Ekşigil ve Ozan Yoleri, yapımcı Alara HamamcıoğluSinan KesovaBaştan Başa adlı belgeselin yönetmenlerinden Fırat Yücel ve Aden’in yönetmeni Barış Atay filmlerin gösterimin ardından izleyicilerle buluştu.

Festivalin nasıl geçtiğini merak edenler ya da hatırlamak isteyenler için kısa festival filmi de yayına girdi.

 

Ayrıntılı bilgi için:

www.baskasinemaayvalikfilmfestivali.com

Festivalden fotoğraflar için;

//we.tl/t-LfwtlkzVGm

 

Medya İlişkileri:

Merve Genç

ayvalikfilmfestivali@baskasinema.com

 

 

 

PAYLAŞIM
Önceki İçerikJoker’ Rekora Koşuyor
Sonraki İçerikNotalı Hikâyelerle Pow Trio Bu Hafta ENKA’da
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan